Sayın ADAM'la bu konu üzerinde daha önce de iletişim kurduğumuzu hatırlıyorum.
İlk algıda bilgelik, olgunlaşmış bilgili olmasa da bilge olabilmiş gibi okunuyor;nitekim bu savı literatürde destekliyor.
Hatta,kişi bilgili olsada bilge olamıyabilir demiştim;bu savım hala geçerli...
Sonra sayın ADAM,bilgili olmayan bilge olabilir mi diye bir soru yöneltti;bunun üzerine biraz düşündüm.Haklıydı...
İlk savımın geçersizliğini kavradım.Bilgili olmadan bilge olunamaz;ama daha öncede belirttiğim ve savunduğum gibi her bilgilili de bilge olamaz,olamıyor.
Bana göre bilgeliğin kıstası;bilgili olduğu kadar kişilik sorunlarıyla baş etmeyi başarmış,kendine inanan,alçak gönüllü,sabırlı,töleransın sırrını çözmüş,çevresine ışık saçan,yorulmadan ve yılmadan insanlık için samimiyetle çalışan,herzaman değişime açık,dogmaları reddetmiş,dinlemeyi bilen,çevresine,kendisine ve tüm canlılara saygılı,yaratıcı,"Bilmiyorum"diyebilen,kanaatkar,paylaşmanın tadını keşfetmiş,gerçek huzurun almakta değil vermekte olduğunu samimiyetle benimsemiş,öğrenmenin ve gelişmenin sonu olmadığına inanan,sevilmenin değil sevmenin erdem olduğunu kavramış,değiştirilemeyecek şeylere isyan etmektense dğiştirebileceklerine yoğunlaşmış,aldıklarına verdiklerine ve kendisine kalanlara sevinebilen meziyetlerin birçoğunu kendisine ekleyebilmiş olmaktır.
Elbette,buna başka erdemler mutlaka eklenebilir;şimdilik aklıma gelenler bukadar.
Saygılarımla