Devam ediyorum.
# Masonluğun yapısı hiç de öyle örümcek ağına falan benzemez. Hangi mason ritini alırsanız alın, birtakım dereceleri vardır ve bunlar yukarıdan aşağıya doğru sıralanır. Ritin üst dereceleri en üst derece kurulunun, simgesel dereceleri ise federatif bir yapısı olan bir büyük locanın yönetimi altındadır. Sadece İngiliz masonluğu Sistemi bu betimleyemeye uymaz ve farklıdır. (İstenirse onun da nasıl olduğunu anlatalım ama o da örümcek ağı gibi değil.)
# Örümcek ağı tanımı olarak karmaşıklıktan bahsetmemiştim. Sağlamlığından ve kusursuz dizaynından bahsetmiştim. Bu sisteminde 21.yy'da popüleritesinin arttığını belirttim. Tabi anlattıklarınızda ayrı bir bilgi.
# Masonluk karanlık çağlardan mı geçmiş ki şimdi doruk noktasını yaşıyor. Hiç de değil. 18. yüzyılda oluşmuş, 19. yüzyılda gelişmiş ve belki en parlak dönemini de o yüzyılın ikinci yarısında yaşamış. 20. yüzyılda durulmuş. Şimdi 21. yüzyılda biraz donuklaşmış durumda. Acaba Sayın Ares donuk diyecekken doruk mu yazmış?
# Doruk noktası olarak içinde bulunduğu büyümeyi ele almadım. Ki sizin belirtmiş olduğunuz 19.yüzyılda nasıl bir doruk noktasına sahip kayda değer bir bilgim yok. Hemen benim açıklamak istediğim doruk belirtisine geçeyim ; Mason, Masonluk, Masonlar kelimelerinin teknolojinin gelişmesiyle hele ki İnternet gibi bir platformun ortaya çıkmasıyla artık 7'den 70'e herkesin az çok duyduğu, çoğunluğunun tam olarak ne olduğunu bilmeden iddialar ile yola çıkması, birazının da edindiği bilgiler doğrultusunda ne olduğunu bildiği bir artış söz konusu. Bu da benim bahsetmiş olduğum popüler artış.
# Üyelerin bir değişim yaşadığını söylemiş Sayın Ares… Sonra da açıklamış ne demek istediğini ama Masonluğun bu bağlamdaki olumlu etkisi de sorgulanabilir hani… Kimi masonların üzerinde böyle bir etki görülebilir ama çoğunun herhangi bir değişime uğradığını söylemek zor…
# Bahsetmiş olduğum değişimlerden sizinde az çok katıldığınız var anladığım kadarıyla Sayın ADAM.
# Nedir Masonluktaki absürt yaklaşım?... Sayın Ares burada bir suçlama ortaya koymuş. Bunu açıklamak zorunda.
# Hemen açıklıyorum. Burada başta ilk önce Türkiye coğrafyasında bulunan bilgi erişmek için sıfır çaba gösteren toplumu daha sonra sıfır çaba gösteren tüm toplumları suçluyorum. Artık Masonluk nedir ? sorusunun cevabı olarak o kadar abes ve saçma teoriler, iddialar atılmaktadır ki bu hem Masonluğu lekelemeye devam etmekte hemde bilgi alışverişini önlemekte.
# Ön yargıların yıkılmamış olduğunu belirtiyor. Bu da bir diğer suçlama… Başlangıçta hangi ön yargılar vardı da, zaten Masonluk bunları gidermek için “sıfır çaba” gösterdiği için giderilmemiş durumrda? Sayın Ares bu konuda da açıklama yapmak zorundadır.
# Buna da açıklamayı yapalım. Burada da açık olarak Masonluğu suçlamaktayım. Toplumu kendi örgütlerinin işlevleri hatta tarihi yahut amacı hakkında bilgilendirmek yerine yada bu bilgileri farklı şekillerde yaymak yerine hiçbir çaba sarf etmeden insanların ''masonlar şeytana tapıyor, onlar insan kesiyormuş, şeytan onlar şeytan, deccaldır o'' hakaretlerini kabullenmektedirler. Bu da gösteriyor ki Masonluk bundan rahatsız olmamakta ve bunlara son vermeye çalışmak için bir çalışması bulunmamakta. Varsa da görmedik, bilmiyorum. Ayrıca toplumun bu hakaretleri de Masonluğu ciddi derece reklam yapmaya devam etmekte. Özellikle internet ortamında. Acaba ''reklamın iyisi kötüsü olmaz'' mı denmekte sayın ADAM ?
# Soruyorum: Sayın Ares ne demek istiyor? Masonluğa sadece bir şey bilmeyen zenginler ya da bir bilgi birikimi olanlar alınır mı demek istiyor? Şunu açıkça ortaya koysun; yanıtını ona göre verelim.
# Bunu açıkladığımı düşünüyorum bir önceki yanıtlarınızı cevapladığımda.