Masonluğu Aforoz – 4 (Son)

[ADAM]

Papa 13. Leo, 1884 yılında “Humanum Genus” başlığı altında bir aforoz bildirgesi yayımladı.

Masonluğun ilk kez aforoz edildiği 1738 tarihli bildirgeden sonra gelen en önemli aforoz oldu bu. Hatta belki o ilk aforoz bildirgesinden daha önemli olduğu bile söylenebilir. Çünkü bu bildirgenin çok geniş çaplı yankıları oldu ve Masonluğa şu ya da bu bakımdan karşıt olanlar bu bildirgede yazılanları kullandı. Bunu kullananlar arasında, ilginçtir, Katolik Kilisesi’ne karşıt olanlar da vardı. Kuşkusuz kendi girişimlerinde bu bildirgenin kapsamında değinilmiş konuları (kaynakça bildirmeksizin) sanki özgün bilgi ve görüşleriymiş gibi yansıttılar.

Elbette Türkiye’deki antimasonik girişimciler de bu bağlamda hiç de ötekilerden geri kalmadı. Bir yandan Avurapalıları “gâvur” diyerek aşağılarken, diğer yandan hesapça o gâvurların âlâsı olan papanın yazdıklarını tepe tepe kendi yazıları kapsamında kullandılar.

Bunu nereden çıkardığımı sorabilirsiniz. Şuradan: Papa 13. Leo’nun bildirgesinde anlatmış olduğu şeylerin çoğu doğrudur. Nitekim papa, bu amaçla önce uzun süre çalışmış, Masonluğu enine boyuna, ayrıntılarıyla inceleyip, belki birçok masonun bilmediği yönleriyle öğrenmiştir. Masonluğa saldırılarını da bundan sonra, bilinçli bir şekilde yapmıştır. Buraya kadar gayet iyi. Ancak arada sırada sapıttığı, saçma sapan iddialarda bulunduğu da olur. İşte o saçma sapan iddiaların aynısının tıpkısını bir Türk antimasonik girişimci ileri sürüce, burada açıkça bir kopyalama yap4lmış olduğu ortaya çıkmaktadır.

Papa 13. Leo, bu bildirgesiyle sadece Masonluğu değil, 19. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa’da sanayi devriminin etkisiyle gelişmekte olan çağdaş ve yenilikçi akımların tümüne karşı açıkça cephe almaktadır.

Papanın dediğine göre; masonlar artık Tanrı’nın yüce varlığı ile de savaşa girişmiştir. Eylemleri, tüm dinsel inançlara ve tüm devlet güçlerine karşıdır.

Papaya göre; birbirinden çok farklı inançları olan kimselerin aynı çatı altında toplanması, dinsel inançların önemini açıkça yadsımak demektir. (Bu konu Sultan 2. Abdülhamit tarafından da kullanılmış ya da ona öyle empoze edilerek kullandırılmıştır; bir Müslüman nasıl olur da bir gayrı Müslim ile aynı çatı altına girip orada toplantı yapabilir diye..)

Papaya göre masonlar, özellikle Doğacılık (Natüralizm) ve Gerçekçilik (Realizm) akımlarına destek vermekte, insanların “öteki dünya”ya ilişkin umutlarını yok etmeye, böylece insanları Tanrı’ya değil, salt maddesel nitelikli,  dünyevi şeylere bağlamaya çalışmaktadırlar.

Papa, kökünü mutlaka dinden alan bir devlet sistemini yani teokratik düzeni, toplum ve insan için zorunlu bir rejim olarak savunmaktadır. Masonları din ile devleti birbirinden ayırmaya çalışmakla suçlayıp, tüm dinsel inanç sahibi insanları, dinsel inançları her ne olursa olsun, Masonluk ile savaşmaya çağırmaktadır. (Papanın bu bağlamdaki ilk ve asal derdi Fransa’dır ama şu laiklik akımının Fransa ile sınırla kalmayacağından da çok çekinmektedir. İşin ilginç yanı şu ki, Fransa’dan sonra günümüze kadar anayasasına devletin laik olduğunu alabilen sadece Türkiye olabilmiştir.)

Papa 13. Leo, Masonluğun amaç ve ilkelerini, locaların çalışma yöntemlerini kendine göre uzun uzun anlattıktan sonra bunları ilk bakışta pek de belli olmayan olumsuz bir ön yargı ile aşağılamaktadır. Henüz açıkça ortaya çıkmış olmasa bile yeşeren filizleri görünmekte olan “demokratik cumhuriyet”, “insan hakları”, “meslek ve sanat özgürlüğü”, “dinsel tolerans” gibi birçok konuyu, kendine özgü yaklaşımıyla  kötülemiştir.


Ben tüm bunların üzerine ne yazsam yetersiz. Aslına bu bildirgenin tamamını vermek gerek ki anlamlı olsun. Ne yazık ki bende bu bağlamda Türkçeye yapılmış bir çeviri yok. Fakat bakarsınız masonik belgeler arasında bir yerlerde vardır; bakarsınız Sayın Mustafa Kemal önceki başlık altında değinmiş olduğu üzere onu da bulur ve bu foruma olağanüstü bir katkıda daha bulunur.

Benden bu kadar.

[Mustafa Kemal]

Humanum Genus maalesef In Eminenti'den oldukça uzun bir metin. Çok umutlu olmamakla birlikte metnin tam tercümesini arıyorum. Olmadı, en azından bazı önemli bölümlerini ben tercüme etmeey uğraşabilirim.

Saygılarımla.