Sözlük anlamı bakımından “başlangıç” ya da “giriş” demek olan bu terim, bu yazı dizisindeki bakış açısından ezoterik kurum ya da topluluklar ile bağlantılı bir süreci yani prosesi yansıtır. Bu süreç bir kişi üzerinde uygulanır. Bir diğer deyişle kişi inisyasyon işleminden geçer. Ancak etkin ezoterik örgütlerde bu işi kendi başına yapmaz; onun bu işlemden geçmesine yandım edenler, bir diğer bakış açısıyla onu bu süreçten geçirenler vardır.
Konu Masonluk olduğunda durum nasıl oluyor?
Bir mason adayı var. Masonluğa kabul edilmesine karar verilmiş. İşte o, inisyasyondan geçecek olan kişi. Bir de onu bu süreçten geçirecek olanlar var: Genellikle aynı locanın üyesi olan bir grup mason.
İnisyasyon işleminden geçmiş ya da geçmekte olan kimseye “inisiye” deniyor.
Genelde ezoterik kurumların, özelde Masonluğun bakış açıyla inisyasyon, kurumun öğretisinde yer alan bilgiyi edinmenin başlangıcı olarak benimsenir.
İnisiye de o bilgileri edinmeye başlamış olan kişidir.
Bu noktada ilginç bir durum beliriyor: Bir şeyin başlangıcı varsa bir de sonu olmalı. Konu bilgi edinmek olunca, onun da bir sonu gelmeli.
Ancak Masonlukta o “son” bir türlü gelmez.
Yok mudur?... Herhalde vardır. Olsa gerektir.
Ancak varsa bile, bu salt bireysel açıdan sondur. Bilginin değil, kişinin onu edinmesinin sona erişidir. İnsan bilgi edinmeye başlar, ilerler ve bir aşamada durur. Bundan sonra artık hiçbir bilgi edinmez; edinemez. Nedeni de, artık bilgi edinme yeteneğinin kalmayışıdır. Bunun en belli başlı gerekçesi ölümdür.
Öte yanda insanın öldükten sonra da bilgi edindiği hatta asıl bilginin ölümden sonra alındığı tarzında görüşler de var ama o bu konu başlığının dışında… Ölüm olmasa bile, bitkisel yaşam ya da sürekli koma hali, tıpta geçen şu “beyin ölümü” durumu da bilgi edinmenin sonudur.
Fakat daha kötüsü, daha tehlikelisi var: O da insanın isteyerek bilgi edinmeye son vermesidir yani kendisini her türlü yeni bilgiye kapatması…
Acaba insan bunu yapabilir, başarabilir mi?...
Doğrusu tam olarak hayır ama yapmaya çalışanlar da görülmemiş değil…
Bu uç noktaları bir yana bırakıp, olağan duruma gelelim.
İnsan, doğuşuyla birlikte bilgi edinmeye sürecine girer. Bundan önce genetik olarak almış bulunduğu, bir de kendi istemi dışında edinmiş olduğu bilgiler ayrıdır. Zaten her canlı istem dışı bilgiler edinir ve bunları içgüdüsel ya da içtepisel olarak kullanır. Sadece genetik olarak değil, yaşam sırasında da farkında bile olunmadan istem dışı alınan bilgiler vardır. Bu, her canlı için geçerlidir. Burada sözünü ettiğim ise, yaşam sırasında istençli olarak edinilen bilgi; özellikle toplumsal bir varlık olan insanın bilinç ile (şuurlu olarak) edindiği bilgidir.
Acaba bu bilginin, bunu edinmenin sonu var mı? Bir diğer deyişle, evrende var olan her şey bilinip, sonuna varılabilir mi?
Varsayımsal olarak belki!… İnsan ışık hızıyla hareket edebilse ve yaşamı sona ermeden evrenin sonuna kadar uzanabilse... Elbette “evrenin sonu” diye bir şey varsa… (Bir insan kaç yıl yaşar ki? Ortalama 80 diyelim. (80 ışık yılı evrenin bilinen uzaklıkları bakımından bile pek küçük bir rakam.)
Fantezileri bir yana bırakalım. Şöyle diyebiliriz:
İnsan, bilgi edinmek bakımından ne kadar ilerlerse ilerlesin, ne kadar bilgili olursa olsun, yaşamda edinilebilecek bilgilerin çokluğu ve karşılaştığı gerçeklerin yüceliği, her birinden sonra bir başkasının gelmesi nedeniyle hep başlangıç evresinde kalacaktır.
Hayli çok şey bilen bir kişinin bilmediğini kavradığı daha ileri ya da yeni bilgiler, pek az şey bilen birine oranla çok daha fazladır.
Bu nedenle de her ne kadar Masonlukta inisyasyon yer yer bir mason adayının Masonluğa Giriş Töreni ile özdeşleştirilmekte ya da eş anlamlı tutulmaktaysa da, iş bununla bitmez; bitemez.
Masonluğa giriş ve onu izleyen ilk çalışmalardan başlayarak sonraki her bir dereceye geçiş yeni bir başlangıçtır.
Her bir derecenin kapsam ve öğretisini ayrıntılarıyla kavrayarak, daha bir üst dereceye geçiş, bir diğer başlangıçtır.
Simgesel derecelerde bu süreç üç aşamada bitiyor ne yazık ki. Ancak isteyen masonlar için yüksek dereceler de var. Bunlar ise bir ritten diğerine farklı.
Buna karşın sonrası sonsuza dek uzanmaz. Hangi ritte çalışılıyor olursa olsun hatta tüm ritlerin birbirine eklendiği bir paket yapılsa bile, sonunda Masonluktaki dereceler biter. Yüzlerce ama toplamı belli sayıda derece vardır. Falanca ritin en üst derecesine gelmiş hatta tüm ritlerin en üst derecesini almış bir mason, inisyasyonun sonuna ulaşmış sayılamaz.
İnisyasyon, masonun yaşamı boyunca sürer.
Mason hiçbir zaman “tam ve yetkin” olamayacak, hep bir inisiye olarak kalacaktır.
Sitemizdeki mason dostlar söylesin: Yanılıyor muyum?