Bu tartışmaların arasına bir de Sayın Smyrnali katılınca, ben dayanamadım.
Kusura bakmasın ama ona katılamıyorum.
Özgürlük bedava değildir; bedeli vardır.
Hele düşünce özgürlüğünün bedeli çok ağırdır.
Bu özgürlüğü hak etmek gerekir. Hak etmek için de önce başkalarının hakkını gözetmek gerekir.
Düşünce özgürlüğü kapsamındaki söz ve yazı özgürlüğünün bir sınırı vardır. Böyle bir özgürlüğü kesinlikle sınırsız olarak kullanamazsınız. Örneğin düşünce özgürlüğünüzü kullanacaksınız diye beni rahatsız ve huzursuz edemezsiniz. Görgü kurallarını hiçe sayarak her istediğinizi her istediğiniz biçimde söyleyemezsiniz.
Kuralsız bir dünya yoktur. Tüm evren kurallar üzerine kuruludur. Kendi kurallarına göre diyalektik bir tarzda işler. İnsan da bunun bir öğesi olarak buna uymak zorundadır. Fakat insan, diğer canlı varlıklardan farklı olarak evrenin kurallarına, yasasına isyan eder; kendi özgürlük bayrağını açmaya kalkar ve bu arada sınırlı bir düzeyde kalmakla birlikte doğaya zarar da verir.
Bu bir disiplinsizlik örneğidir. Oysa evrendeki diğer tüm canlı varlıkların hepsinin bir disiplini vardır. Bu disiplin onları genetik olarak geçer ve içgüdülerle kontrol edilir. Sürüler halinde yaşayan canlılar arasında biri bu disiplini bozmaya kalkarsa sürürün dışına itilir.
İnsan ise sürü halinde yaşamak istememiş ve toplum kurma gereksinmesini duymuştur. En ilkelinden en gelişmiş ve uygarlaşmışına kadar her toplumun toplum biçiminde yaşamanın gereği olarak kuralları vardır. Bu kurallar zaman içinde ve çevre koşullarının etkisi ya da kültürün gelişiyle değişime uğrayabilir. Bu arada insanlar da diyalektik yasanın gereği olarak evrimsel doğrultuda değişime uğrar. Özgürlüklerin sınırı genişleyebilir. İnsanlar birbirlerini ne kadar çok sever birbirlerine karşı ne kadar saygı gösterirlerse, o ölçüde daha geniş özgürlük sahibi olurlar.
Sanırım burada kilit sözcük işte bu: Saygı.
Biz, bu forumun üyeleri olarak birbirimizi sevmek zorunda değiliz. Zaten sevgi zorlamayla olmaz. Fakat birbirimize karşı saygılı davranmak zorundayız. Saygısızlık eden, bunun ceremesine katlanmaya hazır olmalıdır.
Özetle: Sanmıyorum ki burada hiç kimsenin özgürlüğü engellensin. Sanmıyorum ki eleştiriler toleranssızlık ile karşılansın. Fakat sanmıyorum ki bu çerçevede saygısızlık da hoşgörüyle karşılansın.
Bu arada şunu da belirtmek isterim:
Sayın masor1976 ile genel konu üzerinde hemen hemen görüş birliği içindeyiz. Belki bakış açılarımız biraz farklı o kadar. Ancak ben onun bizim burada misafir olduğumuz görüşüne katılmıyorum. Hayır efendim; biz burada misafir falan değiliz. Bu forum ortamının sahibiyiz. İstersek, becerebilirsek, yönetiminde de yer ve pay alabiliriz. Üstelik bu forum alanında masonların öyle bir üstünlüğü, önceliği, ayrıcalığı falan da yok. Burada tam bir eşitlik var. Yanlış söylüyorsam site yöneticileri beni cezalandırsın. Yeter ki bir bu foruma sahip çıkarlım ve onu kendimizin sayalım.
Zaten belki şu ortadaki sorunun çıkış noktalarından biri de bundan ileri geliyor. Forum üyelerinin forumu sahiplenemeyişi… Bir sahiplensek, birbirimize sadece saygılı davranmanın ötesinde belki bilgi edinip ili gösterme yoluyla sevgi ile bile bağlanma yolunu tutabileceğiz.