Bir kişi herhangi politik partiye girerek etkinlik gösterir. Bir gün gelir; şu ya da bu şekilde ayrılır. Neden?
Bir kişi herhangi bir dernek ya da kulübün üyesi olur. Bir süre sonra şu ya da bu şekilde ayrılır. Neden?
Mason olan bir kişinin bir süre sonra Masonluktan ayrılışı da işte ondan.
Ancak ağırlıklı olarak Masonluktan ayrılmanın, kendi dileğiyle istifa ederek ya da kesin bir ilgisizlik sonucu ister istemez düzensiz ilan edilerek ayrılmanın nedeni, bunun böyle olacağı, daha Masonluğa girişten bellidir. Hani "Balık baştan kokar." derler ya, işte tıpkı onun gibi... Bir kişinin Masonluğa girdikten sonra en geç birkaç yıl içinde ayrılacağı, daha girişi sırasında bilinir. Boşuna girmiştir o Masonluğa; ya bir hevesle, ya bir merakla, ya bir denemek için, ya bir çıkar kaygısıyla, özetle Masonluğun ne olduğunu ve ne olmadığını iyice bilmeden, ilkelerine ve yöntemine tam bir uyum gösterip göstermeyeceğini ölçmeden ve gönülden "mason" olabilmek için kendine bir yaşamsal çizgi çizmeden hatta belki bu deneyim için biraz da maske takarak.
Bu kişilerin yüzdesini bulmak bilmek, çok mu önemli?... Aslında bulunur öyle çok gerekliyse. Ancak bu bağlamda asıl önemli olan nicelikten çok şu sözünü ettiğim niteliksel durum...
Sanırsınız ki Masonlukta masonlara olağanüstü birtakım sırlar veriliyor. Yok öyle bir şey... Ritüeller çok mu gizli? Hiç de değil. Müasonluğa girmiş olan kişi bunları Masonluktan ayrılınca anlatırsa ne olur? Hiçbir şey.
Olan bir şey varsa o da şu: Zaten bir onur noksanı vardı; onu bir kez daha perçinledi.
Ancak böyle kişiler tek tük, bir istisna olarak çıkar.
Masonluktan ayrılmış masonların çoğu, Masonlukta bir mason olarak üstlenmiş bulunduğu görev ve yükümlülüklerine, loca toplantılarına katılmak ve ödenti vermek dışında Masonluktan ayrıldıktan sonra da bağlı kalır. Masonluk ile bağlantılı olarak açıklamaması gereken şeyleri açıklamamaktaki özenini sürdürür. (Bunu yapmayacak, gereksiz boşboğazlık edecekse zaten ayrılmadan önce de öyledir.) Bundan hiç kuşkunuz olmasın.
Böyle bir konu gündeme geldiğinde hep sorulur: Nedir bu açıklanmaması gereken şeyler?
Bunun ne olacağını söyleyeceğim. Belki pek aptalca bulacaksınız ama ne yazık ki işte bundan başka bir şey değil.
O gün Üstad-ı Muhterem kardeşlere dedi ki, "Falanca kardeşimiz çok ağır hasta. Ailesine hemen aramızda şu kadar para toplayarak destek olmalıyız." İşte bu hiç kimseye anlatılamaz.
O gün bir mason adayı hakkında işlem yapılırken, masonlardan birisi kalkıp o kişinin aleyhinde konuştu ve onun için şöyle böyle bir kişi olduğu için aramıza girmesinin uygun olmayacağını söyledi. İşte bu hiç kimseye söylenemez.
O gün üyelerden biri, örgüt içinde yapılacak seçimlerde falanca göreve aday olacağını belirterek, locasının üyesi kerdeşlerin bu bağlamda kendisine destek vermesi ricasında bulundu. Masonluğun dışında bu hiç kimseyi ilgilendirmez.
Bir toplantıdaki konu üzerinde birbirleriyle çok farklı tutum ve eğilimleri olan iki mason, hayli sert bir tartışmaya girip sonunda kavga ettiler. Kol kırılır, yen içinde kalır. Böyle bir olay duyurulmaz.
Daha anlatayım mı?
Yoksa siz Masonlukta tüm bunlardan çok farklı, bambaşka, çok önemli, çok değerli, olağanüstü birtakım sırlar bulunduğunu sanmayı hâlâ sürdürüyor musunuz?