Türk sorunu

[ceycet]

Kürtler Batıdan sürülecek mi? Kürtlerle evlenip, karışanların ortak olanların dikkatine:
Özkök: Türkiye'de Kürt sorunu yok Türk sorunu var
Ya Türklerin haysiyeti ne olacak
AÇIK açık konuşalım.
- Bu ülkede "Türk'üm" diyebilmek, "Kürt'üm" demekten daha zor bir hale gelmişse...
- Bu ülkede, "Kürt'üm" diyene ilerici, "Türk'üm" diyene faşist deniyorsa...
- Bu ülkede "Uludere"nin hesabını sormak, otobüsten indirilip kafasına sıkılarak kalleşçe katledilen 33 çocuğumuzun hesabını sormaktan çok daha önemli ve acil hale getirilmişse...
- Bu ülkede, yeni anayasadan "Türk" kelimesini çıkarmak, "Kürt" kelimesini ise sokmak demokratlık ölçüsü haline getirilmişse...

Kürt sorunu sadece İmralı'daki görüşmelerle çözülebilir mi?
Türkiye'nin demokrasi sorununu, Kürt meselesinden ibaret sayan üç-beş aydın dışında bu soruya evet diyebilecek biri varsa çıksın tartışalım.

TÜRKLER BU ÜLKEDE AZINLIK OLAMAZ

Bugün kimse çıkıp bize şu gerçeği açıkça söylemiyor.
30 yıllık PKK terörü, Kürt sorununu herkesin kafasına sokmayı başardı.
Ama aynı 30 yıl, bugün adı konmamış çok ağır bir "Türk sorunu" ortaya çıkardı.
Sakın şu aptalca argümanı önümüze koymayın:
"Türkler yüzyıllardır bu ülkenin egemen gücüydü. Kürtler ezildi. Şimdi onların sırasıdır". Dünyanın hiçbir toplumuna bu aptalca argümanı kabul ettiremezsiniz.
Kimse bu ülkede "Türk" kelimesini manevi bir azınlık duygusuna indirgeyemez.


Büyük bir iddiayla söylüyorum.
BİR:

- Bugün Güneydoğu'nun eskisi kadar ağır bir Kürt sorunu yoktur.
O bölgede yaşayan Kürtler, yerel seçimler aracılığıyla, kendilerine etnik bir sınır çizmiş vaziyettedir.
Bunu bilmek kolaydır da adını koyup o cümleyi telaffuz etmek zordur.
İKİ:

- Kürt sorunu artık sadece Türkiye için geçerli bir konu olmaktan çıkıp, 4 ayrı ülkeyi içine alan uluslararası bir boyut kazanmıştır.
Büyük bir ihtimalle, önümüzdeki 10 yılda, bu coğrafyada bağımsız bir Kürt devleti kurulacaktır.
ÜÇ:

Gelelim en kritik soruya:

- Farz edelim ki, Türkiye'nin güneydoğusundaki Kürtler de bu büyük Kürt devletinin bir parçası haline geldi.
Yani onların da bağımsız bir devleti oldu.
Veya, Türkiye'nin o bölgesi federatif bir yapıya kavuştu.
Hepimize soruyorum:
- Böyle bir durum gerçekleştiğinde, Türkiye'nin Kürt sorunu halledilmiş mi olacaktır?
Öyleyse gelelim en can acıtıcı ihtimali seslendirmeye...
DÖRT:

- Güneydoğu'daki Kürt sorunu, Kürtlerin arzusuna uygun biçimde çözüldüğü gün, hepimiz bilelim ki...
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin asıl ağır Kürt sorunu başlayacaktır.
Türkiye, bugüne kadar Kürt sorununun en azından terör boyutunu, çok başarılı bir biçimde Güneydoğu'da lokalize etmeyi başardı.
Ama bilelim ki, oradaki çözüm iyi yönetilmediği takdirde, bu defa Batı'da tam aksi bir sorunla karşı karşıya kalabiliriz.
Çünkü, bugün ağır bir entelektüel baskı altında, manevi azınlığa indirgenen "Türk"; ülkenin geri kalan bölümlerinde, manevi çoğunluk duygusunu talep edecektir.
Bazılarınıza acıtıcı, irkiltici, itici, tehlikeli gelebilir.
Allah göstermesin öyle günler gelirse Ege'de, Marmara'da, Orta Anadolu'da, Trakya'da, Karadeniz'de, Kürtlere, "Şimdi bir ülkeniz var. Hadi oraya" sözlerini duyarsanız, şaşırmayın.
Yazdığım bu cümle, bir temenni değil, daha şimdiden tüylerimi ürperten bir ihtimaldir.

DEVLET TÜRKLERLE KONUŞMAYA BAŞLAMALIDIR

O yüzden her türlü eleştiri riskini, hakarete uğrama ihtimalini göze alarak yazıyorum: Eğer devlet, Kürt sorununu çözmek için, İmralı'da Öcalan ile görüşüyorsa... Aynı devlet, Türklerle de şimdiden konuşmaya başlamalıdır.
Yani bu olayı, Türklere de anlatmalı, ülkenin geri kalan bölgelerini de şimdiden demokratik bir psikolojiye hazırlamalıdır.
Bilinmeli ki, "Kürt" kelimesi yüceltilirken "Türk" kelimesinin tenzili rütbeye uğradığı bir çözüm, bu ülkeye kabul ettirilemez.
Öyleyse nasıl bir çözüm?

Dün Vatan gazetesinde Ruşen Çakır'ın yazdığı şu formülle:
"Kürtlerin haysiyetini, Türklerin kaygılarını dikkate alacak bir denge..."
Buna, mutlaka, "Türklerin haysiyeti"ni de eklemek gerekir.


Ertuğrul ÖZKÖK

[Etimolog]

Sayın ceycet paylaşımınız için öncelikle teşekkür ederim.

Dün bir kanalda azınlık haklarına duyarlı imajıyla bilinen bir yazar ki duyarlılığı beni şüpheye düşürmekte çünkü dolapdere mevkisindeki Rum Kilisesinin etrafına tüm çöpler yığılmış ben görünce utandım bu konuda bu imajı çizen hiçbir yazardan fikir duymadım. Bunu ek bir argüman olarak yazdım.

Kendisi açılımın adının Kürt Açılımı olarak değil Demokratik Açılım olarak yapılmasından bahsetti ama şu anki açılımın içeriğiyle ilgili hiçbir eleştirisi yok. Adından rahatsız çünkü bu yazıdaki sorunların çıktığı görüldü .

Ben terör örgütünün ayrı bir devlet talebinden vazgeçtiğini söylemesini komşu ülkelerdeki durum gereği gerçek bulmuyorum. Özkök de bu duruma işaret etmiş. Şu an bir Kürt devleti kuruldu diyelim nasıl mevcudiyetini koruyacak bu pekala bilinmekte.

İdari olarak federal bir yapımız yok ama nüfus olarak buna benzer bir durum maalesef bölgede mevcut ki  bir arada yaşamla çelişen bir durumdur. Türklerin dükkan açamadığına dair çok şey okudum doğruluğu konusunda net bir bilgi sahibi olan üye varsa ve paylaşırsa çok çok daha faydalı olur.

Programdaki yazar Kürt komşu istemem diyenlerin olduğundan bahsediyor ama bu durumdan bahsetmiyor adilane bir tutum olarak görülemez.

Ayrıca bu konuyla ilgililer yeni bir kişinin ismini bilmiyorum sanırım siyasal bilgiler hocası bir anda ekranlarda olduğunu fark edeceklerdir. Bu durum da oldukça ilgi çekicidir. Muhalif yeni bir isim ekranlarda pek görülmemekle birlikte iktidarla aynı fikirleri paylaşan çok sayıda yeni yazar tv kanallarında etkindir.

Hükumetin ne planladığı ise daha derin olmalı.

[NOSAM33]

Buradaki sorun T.C devletinin Silahlı kuvvetleri denen ve Terörle Mücadelede uyguladığı laubali ve vurdumduymaz bir görev anlayışı ile yaptığı mücadele sonucu gelinen sonuç adı konmasa da  APO denen zevatla Barış görüşmelerine oturuldu . Ne yazık ki  acı olan bu . Evet TÜRK denen kardeşlerim lütfen şapkalarını önüne koyup ; biz bu duruma nasıl geldik demeli . Şuçlu herkes niçin bunu söylüyorum , basit haksızlık yapılırken bakın her konuda SORGULAMADIK  hesap SORMADIK ve SUSTUK ...( Bende susanlardanım)

İşe girerken bile TORPİL arandı ,
Askeri okula girerken TORPİL i olan alındı ,
Benim adamım , Hemşehrim  vb. denerek ayrıştırma yaptık
En acı olan FAKİR ' lik denen olguyu üreten BATAKLIK  kurutulmadı


GELELİM aşağıdaki serzenişe ;

Ya Türklerin haysiyeti ne olacak
AÇIK açık konuşalım.
- Bu ülkede "Türk'üm" diyebilmek, "Kürt'üm" demekten daha zor bir hale gelmişse...
- Bu ülkede, "Kürt'üm" diyene ilerici, "Türk'üm" diyene faşist deniyorsa...
- Bu ülkede "Uludere"nin hesabını sormak, otobüsten indirilip kafasına sıkılarak kalleşçe katledilen 33 çocuğumuzun hesabını sormaktan çok daha önemli ve acil hale getirilmişse...
- Bu ülkede, yeni anayasadan "Türk" kelimesini çıkarmak, "Kürt" kelimesini ise sokmak demokratlık ölçüsü haline getirilmişse...

Bu aşamaya hangi İktidar zamanında gelindi ve bu iktidara UZAY' dan gelenler mi Oy verdi ?

Sonuçta KÜRT denen halkın kendini temsil eden bir Parti var ve aldığı OY oranı belli .
SORARIM TÜRK denen vatandaş bence önce kendini ( öncelikle annem ) sorgulamalı .Tekrar ediyorum hepimiz kendimizi dürüstçe sorgulamalıyız , BİZ NERDE HATA YAPTIK  diyerek ...

Saygılar

[NOSAM33]

Allah göstermesin öyle günler gelirse Ege'de, Marmara'da, Orta Anadolu'da, Trakya'da, Karadeniz'de, Kürtlere, "Şimdi bir ülkeniz var. Hadi oraya" sözlerini duyarsanız, şaşırmayın.

Ne yazık ki bu OLACAK .YAZIKLAR olsun bize ... Hala geçmişten ders alamadık .

[Melina]

T.C' nin problematiği azınlıklar idi fakat ok'un ucu T.C'nin kendisine kendisine döndü sanırım; T.C çatısı altında, Türk ' sorununun '  bir 'sorun' olarak görülmesi ne üzücü !
İçinde yaşadığımız zaman, gün kötü.. Azınlıklara farklı gözle bakıldığı gibi, ' Türklere ' de ya da 'Türkiyeli olduğunu değil de ' , ' Türk ' olduğunu söyleyenler için de birtakım yakıştırmalar yapılır oldu artık.. Vah ki ne vah diyebiliyorum, acınacak haldeyiz !

[Alşah]

        Ne yazık ki güneş balçıkla sıvanmıyor. B u günlere öyle hemen akşamdan sabaha gelinmedi. Türkler  olarak yüzlerce yıl sözde egemenliğmiz altında bulundurduğumuzu söylediğimiz Arap kültürünün esiri olduğumuzdan beri bu mücadele bir şekilde devam ediyordu. Zaman zaman ortaya çıkmış isede bir şekilde küllenip bu güne geldi. Geçmiş olsun  Türkiye.
      Saygılar-sevgiler.

[NOSAM33]

İmralı’da davet sahibi kim?
Hasan Pulur Olaylar ve İnsanlar
[email protected]
   
 
Gün “susma” günüdür, bir köşeye çekileceksin, uzaktan seyredip, duyduğun kadar duyacaksın, o kadar...
Nedir, ne oluyor?
Daha ne olacak, yüce devletimiz, terörden idama mahkum bir vatandaşı ile İmralı’da görüşüyor, gürültü istemez, sessizlik.
* * *
Tarihi bir görüşme, Osmanlı tarihinden örnek veremeyiz ama Cumhuriyet tarihinde ilk defa oluyor.
Terörden suçlanıp idama mahkum edilen Abdullah Öcalan’ın isteği üzerine İmralı’da görüşme yapılıyor.
Eğer devlete ayıp olmazsa, “Apo” için “davet sahibi” de diyebilirsiniz!
Hele biz bunun böyle olacağını tahmin etmiştik demek hiç yok!
Hele hele bizim gibi “terörle nereye varılacağını görürsünüz” diyenler.
Hiç ağzını açmamalı...
* * *
Bizim gibiler “yapmayın, etmeyin, eylemeyin, bu terör bizi ummadığımız bir yerlere götürür” derken, “hadi oradan cahiller!” diye sırıtanlara dönüp, “hadi şimdi İmralı’ya dönüp sırıtın!” demeye hiç hakkımız yoktur.
Çünkü, bu işler bildiğiniz gibi değil, lakin anlamıyorlardı.
“Siz önce Kürtleri kabul edin, adamın dili var, türküsü var, şarkısı var.” Her ne kadar Kürtçe yazılmış Nobel’e aday romanı yoksa da...
Buna inanacaksınız, inandığınız bir yana başkalarını da inandıracaksınız.
* * *
Açın otuz yılın gazetelerini, hangi devlet adamı Kürt demiş, bakın.
Diyememişlerdir. Oranın insanı Kürt değil, Güneydoğu insanıdır; sanki yepyeni bir millet!
* * *
Yıllar sonra bugünlere geldik, terörle bir yere varılır diyenler, devletin televizyonuna kanal açtı, yayına başladı. Yazık değil mi, günah değil mi?
Onun için bizim gibilere şimdilik sessiz beklemek düşüyor.
İnşallah bir gün “Türklere özgürlük!” diye sokağa çıkmayız da...
Şimdilerde, entel tepeden, bir muhabbet rüzgarı esiyor ki, estiriyorlar ki!


ALINTI

[Etimolog]

Dün benim için en acı olanı Diyarbakır Valiliğinin 10 gün önce düzenlenen operasyonun görüntüsünü vermesi iktidarın terörle mücadele kavramlarını hala bugün de kullanması, amaç belli.İktidar bağlantılı tv kanalını açtım sağ üst köşeye ÜLKEMİZİ SEVİYORUZ başlığı ve sırayla kanaat önderlerinin (!) konuşmaları. Sıfatı kanaat önderi başka bir sıfatı yok sanırım kendi seçmenlerini de sürece bakın iyi gidiyor mesajı veriyorlar.
Kanaat önderimiz ana dilde eğitim verilmeli bundan korkulmamalı diyor ama kendisi bu kanaata nereden vardı meçhul bu kanal hukukçu bulamamış mı veya siyaset bilimci yok mu konuyu onlar anlatsa gerekçeli , biliyorlar ki  bu tarz kanaat önderleri daha etkili ve diğer müdavim akademisyenler de sanırım başka sorunlarla ilgileniyorlar ya da kendileri kanaat önderlerinden daha bilgisiz. Kanaat önderlerinin yorumu sorulsa zaten aynı fikirdeler aynı programda muhatap olmayı kabul ederler mi acaba .
Operasyon görüntüsü haberini sundular ve sanırım 2snyi yi geçmedi.