Masonluk, yeni bir din mi?

[Gercek nerede]

Masonluk, pek çok kez yanlış biçimde dinle karşılaştırılıyor. Bu karşılaştırmalar, toplumda masonlukla ilgili yanlış, kimi zaman birbiriyle çelişen kanıların uyanmasına neden oluyor. Kimi zaman masonların yahudi siyonizminin temsilcileri olduğu söylenirken kimi zaman dinsizlik yaymayı hedefledikleri söylenebiliyor. Oysa masonlukta kişinin gerçek arayışı bireysel bir girişimdir. Masonluk, üyelerine Gerçeği şu veya bu modelle açıklamaya çabalamadığı gibi, dinin bu konuya getirdiği açıklamaları da değerlendirmeye kalkışmaz.

İçrek çalışan bir örgüt olması, din bağlamında masonluğun etrafındaki sis perdesini kalınlaştırmaktadır. Toplumun geniş kesimleri çalışmaların detaylarını bilmeyince kimi çevrelerce bu detayların türetilmesi kolaylaşmaktadır. Asıl sorun, masonluğun özgür düişünceyi benimseyen bir kuruluş olmasında yatmaktadır. İnsanın akıl yoluyla doğruyu bulabileceği düşüncesi, bilimsel düşünme sisteminin benimsenmesi, her şeyden önemlisi gerçeğin kişinin tutkuları, kaygıları, korkuları, kendiyle ilgili duygu ve düşüncelerinden çok daha değerli olduğu prensibinin kabul edilmesi, masonluğun temel taşlarıdır. Masonlar, gerçeği korkusuzca aramaya gönüllü kimselerdir. Aslına bakarsanız, bu dinle çelişen bir durum değil.

Tanrıyla ilgili söylenebilecek her sözün inananı ondan uzaklaştıracağı düşüncesi gerek tasavvuf felsefesinde önemli bir yer tutar. Bunun bilimsel bir temeli vardır: Dil, kişinin bireysel olarak deneyimlediği nesne ve olaylar ile ilgili düşüncelerini diğer kişilere aktarmada kullandığı bir yoldur. Sözcükler, bu düşünceleri anlatmak için üretilmiştir. Herkesin aynı biçimde deneyimleyemeyeceği tanrı kavramının dil ile anlatılmaya çalışılması olanaksızdır. Onu tanımlayabilme çabası eğer bir gün başarıya ulaşabilirse, bu ancak aklın çabası ile olabilecektir. Çünkü kişi anlayamadığını tanımlayamaz.

Gerçeği akıl ile arama çabası, kişiyi tanrı kavramından uzaklaştırmıyor. Tam aksine ona yaklaştırıyor. Anlayabilmek, tanımlayabilmek, hatta başkalarına anlatabilmek için ilk adımı atmaya yardım ediyor. Oysa tanrının neredeyse insana özgü niteliklerle tanımlanması girişimi insanı ondan uzaklaştırıyor.

Son not: İnsan, düşünmekten istese de vazgeçemeyeceği için, hazır çözümleri her zaman sorgulayacak. Doğamızdan boşanabilmemiz mümkün değil.

[NOSAM33]

Tanrıyla ilgili söylenebilecek her sözün inananı ondan uzaklaştıracağı düşüncesi gerek tasavvuf felsefesinde önemli bir yer tutar

Kuran denen kitapta anlatılan , Tanrı kavramı neyi ifade ediyor ? Kuran sözü nasıl inananı ondan uzaklaştırır ?

Masonluk, yeni bir din mi?

Diye açtığınız başlığın bu anlattığınız konuyla ilgili bağlantısını açarsanız sevinirim . Benim anlamadığım Masonluğun yeni bir DİN' dir denmesini ve bu zırvalığı da inananları hali gerçekten ne acı .
Saygılar ,Sayın Gercek nerede ...

[Tij]

Gerçeği akıl ile arama çabası, kişiyi tanrı kavramından uzaklaştırmıyor. Tam aksine ona yaklaştırıyor

Sayin gercek nerede, öncelikle hosgeldiniz diyeyim.
Yukardaki cümleniz bana cok karisik geldi, belkide ben sizin söylemek istediginiz  anlayamadim.
Ama söyle söyleyeyim, eger ben aklimla gercegi arastiriyorsam ve bu arastirmalarimin sonucunda, aslinda insanin adem´le havva´dan gelmedigini ve buna paralel olarak tanri tarafindan yaratilmadigi (bunlar benim gerceklerim) sonucuna variyorsam, bu beni tanri´dan uzaklastirmazmi?

Saygilarimla

[Gercek nerede]

Sevgili Tij ve Nosam 33,

Düşünen insana tanrıyı bir insan gibi betimlerseniz er geç bu betimlemenin anlamsız olduğunu düşünecektir.

Yahudiler'in tanrısını ele alalım: "Benden başkasına tapmayacaksınız, yoksa sizi gazabım bekler" diyor. Adeta diğer tanrıları kıskanır. Cistine Şapel'indeki çizimi anımsayalım. Tanrı, uzun ve beyaz sakallı bir erkektir. Yaşlıdır.

Dini kitaplar ve dini motifler tanrıyı insana benzetmeye çalıştıkça, insan ondan uzaklaşacaktır. Çünkü bu betimleme tutarlı değildir ve düşünen insan - tüm insanlar düşünür - bunu görecektir.

Masonluk, henüz ele alamadığımız, tanımlayamadığımız bir gerçek olduğunu öngörür. Mason, bu gerçeği arar. Aslında bu arayış gerçeğin mecazi bir anlatımı olan dinin altını doldurabilecek, tanrı kavramına anlam kazandırabilecek bir arayıştır.

Bu nedenle masonluk yeni bir din değildir. Ama böyle düşünmek isteyenler, bunu böyle anlatmak isteyenler, toplumu korkutmak isteyenler tabii ki vardır. Her zaman da olacaktır.

[NOSAM33]

Yahudiler'in tanrısını ele alalım: "Benden başkasına tapmayacaksınız, yoksa sizi gazabım bekler" diyor. Adeta diğer tanrıları kıskanır.

İnsan denen varlık her zaman kendine TANRILAR edindi ve halada değişik objelerle O na eş arayışlarına devam ediyor , işte o yüzden TANRI ben tekim bana eş koşma diye bildiriyor anlayana ...
Saygılar

[ceycet]

Anladığım kadarıyla sayın gerçek nerede,Tanrı'nın insan görünümüne benzetilmesinden yakınıyor ve gerçeğin bu olmadığını benimsediğini,masonlarında aynı görüşte olduğunu savunuyor.

Masonları bilmem ama,bende aynı şekilde düşünüyorum;hatta,yakın zamanda "Tanrı'nın görünümü"başlığıyla bir yazı yazdım.

Akıl ve düşünce yoluyla elde edilen bilgilere yapılan yorumlar,insanın birey olabilmesi için tercih edeceği yegane yoldur.


saygılarımla

[symbol]

Güümüzde geçerli olan tek din var,o da SİYASET ve tek tanrı var o da PARA dır....

Saygılarımla...

[Samuray]

Masonluk ne çok yeni bir şey ne de bir din...
Localarda din konuşmak bile yasakmış kaldı ki din olsun...

[ADAM]

Sayın Samuray haklı. Elbette Masonluk ne bir din ne de yeni bir din. Ancak Sayın Gerçek nerede bu başlığı niçin böyle koymuş, ona biraz dikkat etmeli. Bunun için de ilk yazıyı biraz daha dikkatli okumalı.

Ötesinde ise... Localarda din konuşmak yasak değil.  Din hakkında konuşulabilir. Ancak dinsel tartışmalar yapılamaz; herhangi bir din önerilip yüceltilemez ve bir diğeri kötülenip aşağılanamaz. Masonlar, şöylesi ya da böylesi, din ve inaçlarından ya da dinsizlik ve inançsızlıklarından ötürü ötürü hor görülemez ya da desteklenemez. Bu farkları iyi anlamak gerek.

[DehereLo]

Oysa tanrının neredeyse insana özgü niteliklerle tanımlanması girişimi insanı ondan uzaklaştırıyor.

Tanrı kutsal kitapta kendisi için şu sözü söyler "BİR SIR İDİM BİLİNMEK İSTEDİM" demek ki tanrı hep saklanan bir varlık değil , aksine bilinmek istenen  ve bu bilinmek istemini bizzat kendisinin başlatması iyiye yorumlanır inananlar açısından,nereden başlatmışsa orada bulunabilir bir konumdadır, evet tanrıyı kendini saklayan bir varlık olmaktan çok , kendisini tanımlayan ve açıkladığı oranda bilinen bir varlık olarak bilmek yeterli olmayabilir ,ama bilimsel akıl ile onu açıklamak da inanalar açısından imkansız olabilir. Bir kere insanın yöntemi doğru seçmesi ilgilendiği konu için elzemdir,birbirini besleyemeyecek alanları birletirmeye çalışmak yöntemi hatalı kılabildiği kadar kişide umutsuzluk da yaratabilir.