İnternette Altındal'la yapılmış bir röportaja rast geldim arama yaptım bu güne kadar burada yayınlanmamış.
Röpörtajda çok önemli hususlar yok ancak masonluğa giriş hakkında ve Türkiye'deki dereceler hakkında ilginç iddealar ortaya koymuş. Sizlerinde yorumlarını alabilmek için buraya kopyalıyorum:
"Mesela ben Mason olabilir miyim?
Sen Mason olamazsın. Senin baban Mason muydu?
Hayır.
Deden?
Hayır.
Unut sen. Mason olmak için hiç heveslenme. Lion olmaya bak sen. Lion olduktan sonra Rotaryen olmaya çalış. (Gülüyor) Roteryenlerin arasında sivrilirsen belki Masonluğa da geçebilirsin. Fakat deden Mason olsaydı, baban Mason olsaydı bir de Galatasaray Kulübü'nün üyesi olsaydın Mason oldun demekti.
Teklifler de oluyor ama değil mi? Yani üst düzey bir bürokrat, babası veya dedesi Mason olmasa da Mason olabiliyor öyle değil mi?
Onlar karar verir. Kendi aralarında şu müsteşarı Mason yapalım derler. O da bilir zaten müsteşarlığa geldiği zaman teklifler geleceğini. Yani Masonluğa açık olduğunu anlarlar evvela. Bir iki yoklama yaparlar. Ailesine bakarlar. Dönme varsa, -dönme derken Sebataycıları kastetmiyorum- kişinin ailesinde mesela Ermeni, Rum veya Yahudi varsa işler kolaylaşır. Yoksa yine de alırlar ama biraz daha zor olur. Senin deden gayrimüslim miydi?
Hayır.
Senin hiç şansın yok. Unut bu işi.
Mason localarının geçen yüzyılda olduğu gibi siyaset üzerinde etkili olamadıkları, sıradan bir kulüp veya dernek haline geldikleri söyleniyor. Aynı görüşte misiniz?
Yok etkililer. Avrupa'da… Bizimkiler zaten söylediğim gibi dandik masonlar. Bir halt bildikleri yok. Zaten burada 17 derece var, 16. dereceye geliyorsun, ondan sonra 33. derece falan diyorlar. Aradakiler yasak. Türkler olamıyor. Benim konuyla ilgili kitabım var Gül ve Haç Kardeşliği. 16'dan 29'a kadarki dereceler burada yok zaten. "
Bunlar dahaönce hiç duymadığım şeyler, gerçeklik payı yoktur öyle değil mi?