Bir süre önce Sn. Karahan'ın sorduğu sorulara cevaben bir yazı yazmıştım başka bir konu başlığı altında. O yazı burada:
http://www.masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=19494.msg126868#msg126868Fakat Sn. Karahan, o konu başlığında sürdürmedi tartışmayı. Onun yerine yeni konu başlıkları açarak aynı soruları tekrar ve tekrar sormayı tercih etti/ediyor. Yukarıdaki ilk mesajında bir de link koymuş Sn. Karahan ve konuyu burada tartışıyorduk demiş. Ama koyduğu link herhangi bir konu başlığına değil, forum ana sayfasına çıkıyor!
Neyse, ben daha önce yazdığım o yazıyı bir kez daha buraya yapıştırıyorum. Umarım aynı soruları soran yeni bir konu başlığı daha açılmaz.
--------------------------------------
Sn. ADAM'ın, masonluğun, Prieuré de Sion baskısıyla kurulmuş bir paravan kuruluş olduğu yönündeki anlatısına hiç girmeden (buna ne karşı çıkıyorum ne de destekliyorum), masonluğun nasıl bir ortamda ortaya çıkmış olduğuna dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bundaki amacım, forumda son zamanlarda birden fazla konu başlığı altında zikredilmiş olan "masonlar kendi kökenlerini bilmedikleri için, kendilerine alternatif tarih uyduruyorlar" şeklindeki ifadeye cevap vermek. Cevabımı, bu ifadenin zikredilmiş olduğu çok sayıdaki konu başlığı arasından hangisinin altına yazacağımı da şaşırdım. En sonunda en uygun konu başlığının burası olduğuna karar verdim.
İki şey birbirine karıştırılıyor.
1. Spekülatif Masonluğun (artık sadece Masonluk deniliyor) kökeni
2. Masonluğun kullandığı ritüellerin kökeni
Burada anlaşılması gereken husus şu...
Masonluğun kökeni eşit değildir ritüellerin kökeni. İkisi farklı şeyler.
Masonlukta kullanılan ritüellerin dayanak noktaları çok eski çok kadim olgu, olay ve efsaneler. Bunlar nelerdir? Kutsal kitaplar, Kral Süleyman, Hiram Abif ve tek Tanrı'ya yapıldığı tasavvur edilen ilk tapınağın öyküsü, bunun devamı olarak da tarih boyunca operatif masonların mesleki uygulamaları, Regius da dahil olmak üzere el yazmaları, antik Yunan, antik Roma düşünce akımları, antik Mısır ve Hermes okulu öğretileri, gnostisizm, onlarca eski efsane (Mu ve Atlantis'ten başlayıp, Sümer, Yunan, Mısır, Kral Arthur, vb. devam edin), üzerine Andrew Michael Ramsay tarafından eklenen Tapınakçıların bazı uygulamaları... Ritüel dediğiniz şey, saydığım tüm bu olgu, olay ve efsaneler referans alınarak birçok mason (1717 öncesi ve sonrası) tarafından farklı tarihlerde kaleme alınmış törensel uygulamalardır. Amaç hem ritüellerden, hem de efsanelerden kıssadan hisse çıkarmak, ahlaki dersler almak ve bunları kendi özel hayatında da uygulamaktır.
Dikkat ederseniz yukarıda özetlediğim ritüellerin dayandığı konular, masonluğun kökenini oluşturmaz, sadece masonluğun kullanmakta olduğu birer öğreti aracı olarak değerlendirilmelidirler. Eğer bunların masonluğun kökeni olduğunu iddia edersek, ilk masonlar Mu kıtasındaydı dememiz gerekir. Hatta ilk mason Hz. Adem'in kendisidir diye bir yorum yapmamız lazım. Belki ilk usta mason Hiram Abif'tir denir ama bu söylem masonluğun kökeni anlamında değildir, sadece ritüeliktir, manevidir ve kıssadan hisse kapsamındadır.
Peki ritüelleri bir kenara koyarsak, (spekülatif) masonluğun kökeni nedir o zaman? Avrupa Aydınlanması sürecinde oluşan özgür düşünce, özgür ifade, bilimsel düşünce ve yöntem, üniversitelerin öneminin artması, felsefi ve bilimsel konuların, aydınların toplantılarında (o zaman da sadece erkekler vardı bu toplantılarda) yüksek sesle tartışılmaya başlanması ve kilisenin etkisinin kırılması. Böylece yeni felsefi ve bilimsel konular üzerinde durulması ve bunun beraberinde getirdiği bilimsel ve felsefi gelişme, bireysel düşünürler ve mucitler dönemi ve nihayetinde Sanayi Devrimi.
Burada sürekli olarak Rozkrua kökenli/bağlantılı Royal Society üzerinde durulur ama Royal Society tek değildir. Onun gibi daha nice entelektüel centilmenler kulüpleri mevcuttur. Örnek vermek gerekirse, Rankenian Club, Select Society, Poker Club, Political Economy Club, Literary Society, Lunar Society, Literary and Philosophical Society, vb... Üyeleri hep erkeklerden oluşur.
İşte bunlara paralel bir oluşumdur Masonluk. Bakın size bir küçük bilgi. İskoçya'da dine küfür suçu nedeniyle asılarak idam edilen son kişi kimdir? Thomas Aikenhead... Kaç yaşındadır? 18. Mesleği nedir? Üniversite öğrencisi. İdam tarihi nedir? 1697... Suçu nedir? Kutsal metinlerin delilik, saçmalık ve çelişkilerle dolu olduğunu söylemek, Tevrat'ta geçen Ezra anlatılarının uydurmaca olduğunu ve Hz. İsa'nın da Mısır'da maji öğrenmiş bir düzenbaz olduğunu ve sözde mucizelerini bu şekilde gösterdiğini ifade etmek. Bu idam, aydınlanmanın eşiğindeki İskoçya'da büyük değişimlere yol açmıştır. Glaskow Üniversitesi Ahlak Bilimi Profesörü Francis Hutcheson'un öğrencisi Alexander ‘Jupiter’ Carlyle, bu olaydan o kadar etkilenmiştir ki, Aikenhead'i yargılayarak idam edilmesini sağlayan İskoç Kilisesi Presbyterian Kirk'ün bünyesinde görev aldığı sırada, kilisenin katı tutumuna karşı muhalif olarak, ılımlı bir hareket başlatmış ve bunun sonucunda İskoç Kilisesi ilelebet değişmek zorunda kalmıştır.
Masonluk, Aikenhead'in idamından tam 14 yıl sonra Britanya Aydınlanması sürecinde ortaya çıkmış bir centilmenler kulübüdür. Diğer eski entelektüel centilmenler kulüplerinden birçok kişi ilk masonları oluşturmuşlardır.
Masonluğun bu centilmenler kulüplerinden farkı, ezoterik yapısı ve birer birey olan masonlar tarafından yazılan ritüelleridir. Daha önce söylediğim gibi, ritüellerin kökeni çok eski zamanlara dayanabilir ama bu durum masonluğun kendisi için geçerli değildir.
Masonluk hiçbir kurumun örgütsel veya kurumsal devamı değildir. Bir aydınlanma dönemi ürünüdür.Yok efendim, ortaçağda kilisenin yargısından kaçan Tapınakçılar, masonluğu kurmuş... Yok böyle bir şey... Yok efendim kurtulan Tapınakçılar, yer altından çıkıp sonradan masonluğa girmişler... Belki de doğrudur bilemem ama yine de masonluğun kökeni böyle bir nedenden dolayı Tapınakçılara bağlanamaz. Masonluk, operatif masonluğun kurumsal anlamda devamı mıdır?
Öyledir veya değildir ama geleneksel masonluk, operatif masonluğun çok sayıda uygulamasını ve geleneğini ritüellerine almıştır ve bir ahlaki yol olarak benimsemiştir. Örnek, çırak-usta-kalfa mekanizması, önlük, kullandıkları iş alet-edevatı, mesleki sırların saklanması, sadece erkeklerin alınması, seyahat ederken birbirlerini tanıma yöntemleri, vb... Sonradan da tabi ki bu çerçevede ritüellerde kullanılmakta olan araç-gereçlere sembolik anlamlar yüklemiştir.
Sn. Karahan ısrarla diyor ki "Masonlar kendi kökenlerini kendileri de bilmiyor"... Böyle demesinin sebebi, bir müessese olarak Masonluk ile masonlukta kullanılan ritüelleri bir tutması ve her ikisinin kökenini aynı zannetmesi. Bu yazımda anlatmaya çalıştığım üzere, bu iki olgu birbirinden farklı ve masonlar kendi kökenlerini çok iyi biliyorlar.
Gelelim "ilk mason kimdir?" sorusuna ve bu soruya efsanelere, hikayelere sapmadan cevap vermeye çalışalım.
1. İlk operatif mason kimdir?: Böyle bir soruya cevap verilebilir mi? Orta Çağda bu meslek ve sanat, Kilise’nin denetimindeki manastırların çatısı altında yürütülüyor ve inşaat işlerinde çalışanlara “mason” deniyordu. Üstelik Almanya ve Fransa'da katedral yapımında çalışan masonların üye oldukları mason birlik/sendikaları bile vardı. Orta Çağ'dan geriye gidersek, adına mason denilmediği halde bu görevi icra edenler var mı? Var. Hem de dünyanın her yerinde ve kurulmuş olan tüm medeniyetlerde.
2. İlk Kabul Edilmiş Mason kimdir? Sonraları, inşaat ustaları kendi başlarına bağımsız localar kurmaya girişiyor. Bu operatif locaların manastırların denetiminden çıkmasından sonra, bazı konularda akıl danışmak, onay almak gereği gibi nedenlerle, rahip, devlet yetkilisi, toprak sahibi gibi kişiler localara üye olarak kabul edilmeye başlanıyor. Auchinlech Lordu
John Boswell operatif bir locaya kaydı yapılan ilk "Kabul Edilmiş Mason" --- Edinburgh Locası, 1600 yılı. Fakat o zamanlar "Kabul Edilmiş Masonlar" sadece Çırak ve sonra Kalfa olabiliyorlar. Hiçbir zaman Üstat olamıyorlar ve loca yönetiminde görev alamıyorlardı. Bu nedenle yeni loca kurmaları da mümkün değildi.
3. İlk yazılı kayıt altına alınan tekris:
Robert Moray, Newcastle, 20 Mayıs 1641, Edinburgh Locası masonlarınca tekris ediliyor.
4. İngiltere Birleşik Büyük Locası (İBBL - UGLE) tarafından resmen ilk İngiliz mason olarak tanınmış olan kişi,
Elias Ashmole (İnisiasyon yılı: 1646). Bu arada Elias Ashmole'un hatıratlarında tarif ettiği toplantı ve ritüellerden, daha spekülatif masonluk dönemi (1717 ve sonrası) öncesinde bile spekülatif masonluğun var olduğu anlaşılmakta. Bu çok ilginç. Hatta belki de Rozkrua bağlantısını güçlendirebilecek bir iddia.
5. İngiltere Büyük Locası (İBL) çatısı altında 1717 yılından sonra inisiye edilmiş ilk mason: Tekris törenlerinin İBL çatısı altındaki localarda birden fazla kişi için düzenlenebileceği göz önünde bulundurulacak olursa, bu kategoriye giren tek bir mason değil, birçok mason olma ihtimali yüksek. Ne yazık ki tüm inisiasyon kayıtları Büyük Loca binasında 1718 yılında çıkan yangında kül olmuş. Peki bu inisiasyon törenleri hangi localarda yapılmış olabilir? Tabi ki öncelikle İBL'yi kurmak için bir araya gelen ilk dört loca çatısı altında. Bu localar: a) Goose and Gridiron (eski adıyla St. Paul's, hem operatif hem de kabul edilmiş masonlardan oluşuyordu), b) Crown, c) Apple Tree, ve d) Rummer and Grapes locaları. Son 3 loca sadece kabul edilmiş masonlardan oluşmaktaydı.
Umarım yazım aydınlatıcı olmuştur.
Not: Yazdıklarım kişisel araştırmalarım sonucunda oluşmuş kişisel düşüncelerimdir. Hiçbir şekilde HKEMBL'nı ve/veya Kardeşlerimi bağlamaz.