Nasil Mason olunur degil de NEDEN Mason olunur?

[Tık-Tik-Tak]

Bu soruya benzer bir soru yıllar önce forumda tartışılmıştı. O zamanlar bir Kardeşimin şu şekilde cevap verdiğini anımsıyorum "ışık, daha fazla ışık".

Bu cevap çok hoşuma gitmişti ve benim duygularıma tercüman olduğunu düşünmüştüm. Hangi Kardeşim yazmıştı şu an hatırlamıyorum. Kendisinin yüksek hoşgörüsüne dayanarak aynı cevabı veriyorum.

"ışık, daha fazla ışık"

Saygılarımla ve sevgilerimle

...Bende eski bir mason büyüğün, vefatına yakın bir anda kullandığı cümle olarak biliyor idim.

[Tij]

Tabi burda sorulmasi gereken soru :

KARANLIK derken neyi kastediyoruz?

ISIK derken neyi kastediyoruz?

[Gezdirici]

İnsan felsefe ile tanışırsa evreni, insanı, doğayı, yaratılışı, etrafında olan bitenleri daha çok merak etmeye düşünmeye başlar.
Yeni şeyler öğrenir. Öğrendiği her yeni şey karşısında şaşkınlıkla önceki bilgilerinin ne kadar ham ve eksik olduğunu farkedip gerçekte belki de hiç bir şey bilmediğini hisseder.
Bir süre sonra gerçek bilgilere ulaşmak için sadece düşünmek, okumak ve yaşamakla tek başına daha fazla ilerleyemeyeceğini anlar.
Geliştikçe de düşündüklerini paylaşabileceği, bir  şeyler alıp verebileceği sohbetleri yapabileceği insanları bulmakta zorlanarak kalabalıkların içinde yalnızlık yaşamaya başlar.
Bir yandan bir çok soru biriktirir. Bu sorularının yanıtı olan bilgilere ulaşabileceği kaynaklar da bulamaz olur.

Bulamadıkça bazı bilgilerin aslında sır olduğunu düşünmeye başlar. Böylece evrene, yaratılışa, doğaya, insana dair sırları öğrenmek için kendisine yol göstericiler aramaya başlar.

Böyle bir arayış yolculuğuna çıkan insanın yapısına göre, kendisine benzeyenleri bulabileceği masonluk dışında da bir çok farklı ortam ve kültürel topluluk vardır.

Eğer kendini geliştirebileceği, arayışlarına yol arkadaşlığı edebileceği, toplumun geneliyle konuşmakta zorluk çektiği şeyleri konuşabileceği, belki sır niteliğindeki bazı bilgileri öğrenebileceği daha olgun bilge insanları Masonların içinde bulabileceğine karar verir, inanırsa işte bu nedenle mason olmak isteyebilir insan.
Tabiiki sadece istemekte yetmeyebilir maalesef...

[Arais]

Hakka ulaşmak için hak olana tasavufi bir cevap oldu ama masonların ışık arayısı ile
Sufilerin Hakkı arayışını çok benzetirim. Acaba erdemli insanlar aynı şeyi mi ? Arıyor...
 

Nurunuz bol olsun 🕯🕯

[Ex Oriente Lux]

Çok güzel ve naif cevaplar verilmiş.
 
Aslında sorunun cevabı kendi içinde saklı. Nasıl ve neden gibi sorularla kendini sorgulayan; kendini bilmek gayretinde olan bir insan ancak bu "yolda" gönüllü olabilir.

Müsadenizle soruyu daha da farklı bir yere götürmek istiyorum.

İnsan ne zaman Mason olur?

[Gezdirici]

Saygı değer Ex Oriente Lux;
Bir insan sanırm masonluk ya da benzer bir yapı içerisine yapı hakkında yeterince bilgilendiği ve kendini bildiği zaman girebilir.
Kendini bilmiyor ise giydiği gömleğe ya da önlüğe ve kendisine de zarar verir sanırım.

Ancak kimine göre derneğe baş vuru yapıp kabul edilip tekris edildikten sonra ,
kimine göre derneğe üyelik sorumluluklarını yerine getirebilecek toplmsal ekonomik konuma eriştiğinde;
ya da kimine göre belki çevresinde masonlar var ise onlar tarafından yeterli ve gerekli görülüp davet edildiğinde olabilir..

Ama en önemlisi kendini bildiğinde ve bu yollarda yararlı olabilecek ve sorumluluk alabilecek durumda olduğu zaman olabilir. 
diye düşünüyorum.

Saygılarımla

[Gezdirici]

Sn. Anarchosa

Ölmeden önce ölmek sanırım anlaşılması gereken bâtınî sır burada. 
Tasavvuf ta ölüm yaradan ile birleşmek , O na dönmek, yaradanla bir olmak...
Ölmeden önce ölmek ise bedenen yaşayan varlığın ruhen, aklen bir birliğin içine kendisini teslim etmesi olsa gerek.
Bu konuda hep fikri hür, vicdanı hür , irfanı hür olmak ile bir çelişki görürürm. 
Proudhon gibi bir anarşist de mason olabildiğine göre bu düşünce Masonluk karşıtı bir düşünce olmasa gerek diye düşünüyorum..
Sanırım bu çelişkiyi aştığımız zaman OLunur da demek gerek...

[38]

   Kişiden kişiye değişecek cevaplara yöneltilen bu sorular arasında "neden mason olunur" sorusuna verilecek cevaplardan biride "çıkar içindir". Her ne kadar mason olmak isteğini beyan eden aday bu gerçeği masonlardan saklasalarda, bu gerçek gözü açıldıktan sonra gün yüzüne çıkacak ve kişi Masonluktan ayrılmak isteyecektir. İşte o zaman aslında kişinin gözü açılmış olsa bile-her ne kadar sonsuz doğuya göçene kadar mason sıfatı ile anılacak olsa da- "Mason" olamayacaktır. Çünkü konunun sorusuna verilecek şahsi cevabım; kendini bilmek içindir. Kendini bilmeyen, daha iyi bir insan olmak değilde, daha iyi yerlere gelebilmek için mason olan birey, aslında kendini aldacak ve hiçbir zaman Mason olamayacaktır.

   Hepimizin kafasında ve gönlünde anlam yüklediği "Mason" kelimesinin tezahürü aslında gözü düzenli bir locada açılmamış bir başka Mason içinde vuku bulacaktır. "Önlüksüz masonlar". Bu eli öpülesiciler de aslında ideal bir Mason'un varmak istediği yere ve ötesine, daha iyi bir insan olmak isteyen gözü açılmış bir Mason gibi ulaşabilmiş, hatta aşabilmişlerdir. 

   Bu başlık altında açılan 2 soruda "yolu" gördük. Şimdi sıra geldi "yolcuya". Benim sorum şu: Eyyy yolcu! Bu yolda kimlerle birlikte yürümek istersin?

[Gezdirici]

Saygı değer 38 in yanıtı ile konu açıldığı başlığın ötesine doğru genişlemeye ve derinleşmeye başladı.

Bir yolculuk söz konusu ise burada bahsettiğimiz yolculuk erdemli insan olmak,  İnsan-ı Kâmil olmak yolculuğu olsa gerektir.

Peki bu durumda  İnsan-ı Kâmil kimdir? i sormak gerekecek.

Kısaca aklımın yettiğince bu konuda bir iki cümle yazmak isterim.

İnsan-ı Kâmil  ;
Doğruluk ve dürüstlüken hiç ayrılmamak kaydıyla,
Öncelikle en yakınındaki ailesine, dostlarına maddi manevi olarak faydalı olan,
Sonra yaşadığı köy kasaba şehir ne ise o yere maddi manevi faydalı olan,
Daha sonra tüm dünya şartlarında çeşitli çatışmaların sonucunda zorunlu olarak oluşmuş olan sınırlar ile çevrelenmiş olan ülkesinin içerisinde yaşayan başta insanlar olmak üzere tüm canlı hayata maddi manevi faydalı olan,
Bundan da sonra gücü yettiğince tüm insanlık ve Dünya için maddi ve manevi faydalı işler yapan ya da yapma istek ve arzusu ile bir yola düşen  insan Kâmil insandır.
Bunları yazmak kolay ama anlamak ve yapmak epey zorlu.  Hayat o kadar çelişki ve zıtlıklarla dolu ki; İnsan kimi zaman bırakınız bir şehri bir ülkeyi iki öz kardeşinden birine faydalı olurken diğer kardeşine zararlı olmak durumunda bile kalabilir. 
İşte bu da işin bir ölçü ve denge tarafıdır. Bu ölçü ve dengeyi de bilip yönetebilen insandır aynı zamanda Kâmil insan.

Şahsen bana sorulsa  İnsan-ı Kâmil olma yolunda kimlerle yürümek istersin diye ;
Doğruluk ve dürüstlükten elden geldikçe hiç ayrılmamayı, ölçülü ve dengeli olmayı ilke edinen ve eğer ben de böyle bir yolda isem benimle yürümeyi isteyen herkesle birlik beraberlik içinde yürümek isterim derdim.
Eh benimle aynı yolda yürümek isteyen hiç kimseyi de bulamazsam hepsine iyi yolculuklar dilerdim herhalde...

Tabiiki Doğrucu Davutluk ta insanı çok yerden kovduran bir başka sabıka unsurudur bu Dünya da. Kendini bilen bunu da bilmek durumunda.
Doğru sendeler ama yıkılmaz...

Saygılarımla

[Fason]

Değerli üyeler kendini bilmek terimi bu başlık altında sıkça kullanılmakta.
Ama özünde kendini bilmek demek ne demektir?
Bunun oldukça muallak bir tanımı olduğu kanaatindeyim. Kendini bilmek, aydınlanmaktır denebilir mi?
Peki aydınlanmak ne demektir? Tekris törenine haiz olmak mıdır?

Bir 2. konu da şu;
Masonluk nihayetinde (uzun lafın kısası) iyi bir insan olma yolculuğu olarak tanımlanıyor. Peki masonluk harici diğer benzer yapılanmalar (ezoterik veya egzoterik) aynı amacı gütmüyorlar mı? Hatta yapılanmayı bırakalım, dinler de özünde insanların daha iyi olması amacında değil mi?

Ortaya attığım bu soruların konu başlığıyla ne kadar alakalı olduğunu tam olarak kestiremiyorum, başka taraflara çektiysem şimdiden özür diler, değerli görüşlerinizi okumaktan memnuniyet duyarım...