Bu forumun artik gorevini tamamlandigini iddia etmek, aslinda bir mabedin tamamlandigini soylemek gibidir. Oysa bilinir ki mabet, bitmeyen bir insadir. Her katki, her dusunce bu yapiyi yeniden kurar.
Bana gore bu forum, yalnizca haricilere Masonlugu anlatmak icin kurulmus olsaydi, bir kac yuz soru ve birkac kitapla misyonunu bir gunde doldurmus olurdu. Ama oyle olmadi. Yillar icinde Masonlukla birlikte felsefe, sanat, bilim ve hayatin her alani burada konusuldu. Froum, dunyada esine az rastlanir kapsamda bir dusunce alanina donustu.
Bu noktada hep su eski hikaye gelir aklima:
Bir tas yontucu, hayatindan memnun degildir. Daha guclu olmayi diler; zengin, hukumdar, gunes, bulut, ruzgar, dag olur... Ama en sonunda fark eder ki dagin yuzeyine sekil veren, kucuk cekiciyle duran o tas yontucudur. Gercek kudret, o kucuk darbelerde gizlidir.
Ve iste forum da boyledir: Her katki, her paylasim, her dusunce mabedin insasini surduren kucuk darbeler gibidir. Burada bir uye, ince bir cizgi cizer; bir digeri, sozcuklerle tasi sekillendirir; bir baskasi ise bir soru sorarak yeni bir bosluk acar. Taslar hala yerli yerinde, hala sekil almakta. Hatta bazen bir cirak, gizlice bir kurali yeniden kesfeder; bir usta, sessizce ufak bir dokunusla yon gostrerir. Hep birlikte, mabedin gorunmez bir ritmiyle ilerler.
Saygi ile,