Aydınlanma

[blossom]

Sn. Mystic,

bir hususu tam olarak anlamadığım için sormak gereksinimi hissediyorum.

Masonluğun temel ilkeleri;
-tanrının varlığı ve tekliği
-ruhun varlığı ve ölmezliği
-insan aklının gerçeği aramada en güvenilir önder olduğu ilkeleri değil midir?

hatta En Muhterem Asım AKİN Üstad'ın "Tarih Boyunca Masonluk" kitabının 192. sayfasında "bu 3 temel ikenin hürmasonluğun dogmaları olduğunu söylemek mümkündür" denmektedir.

Ben bu 3 ilkeyi bilmiyordum ama siz düşündüğüm şeyi sormuşsunuz Sayın skullG.

[MYSTICPROVOCATEUR]

Çok doğru Sn.SkullG,

Ancak soru inaç sitemi ile ilgili idi.Bir Mason adayına kabulden önce sorulan soruların arasında tanrı nın tekliğine inanıyormusun şeklinde bir soru yoktur.Sadece tanrıya inanıyormusun diye sorulur.Daha dorusu bu soru tam olarak yüce bir yaratıcıya yada yüce bir varlığa inanıyormusun şeklindedir.İnanılan bu yaratıcının nitelikleri veya algılanış biçimi sorgulanmaz.Aynı şekilde ruhun ölmezliğine inanıp inanmadığıda sorgulanmaz.Ama kabulden sonra kişinin karşılaşacağı öğreti bahsettiğiniz temellere dayanır.Dediğim gibi cevabım varsayımsal idi.Ben şahsen birden fazla tanrıya inanan bir kardeş görmedim.Gören veya duyan kardeşim varsa yazsın lütfen

Saygılarımla,

[blossom]

Yukarıda Sayın skullG' nin verdiği 3 temel ilkenin sorulmasına ihtiyaç var mıdır? Zaten "yüce bir yaratıcıya yada yüce bir varlığa" inanıyor musunuz sorusu Tanrı' nın tekliğine referans bir soru değil midir? Demek istediğim bir Mason, tekris edilmeden önce zaten izlendiğine göre, bu 3 temel ilkeye olan inancı anlaşılacaktır. Belki o yüzden birden fazla Tanrı inancı olan kardeşiniz yoktur

Saygılarımla,

[Veritas]

Şu da var ki politeist inanışların her birinde muhakkak ki bir "kaynak" bulunur. Hatta pek çok pantheon'da işin eğlenceli kısımlarını kapan "tanrılar" çoğunlukla kuşak bakımından sonra gelenlerdir.

Mesela Kuzey Mitolojisi'nde, bence Odin-Thor-Loki-Balder gibi karakterlerden daha önemli olan ve kaçınılmaz olarak tabir edilen bir Wyrd kavramı var. Ya da Yunan mitolojisinde, Gaia'nın içerisinden çıktığı Kaos'u düşünün. Zeus ve Olimpos Tanrıları'nın var olmasına epey bir uzun süre var daha... "Novus ordo seclarum" ve "ordo ab chao"yu ezoterizmle ilgilenenler zaten biliyordur. Bize bir şeyler anlatıyorlar gibi...

Hatta yine bu Kaos-Gaia-Uranos üçlemesi gnostiklerde ki Tanrı-Sophia-Demiurgos üçlemesini de andırıyor biraz. Neyse konuyu toparlamak gerekirse politeist inançların çoğu arasında (benim bildiğim tümünde fakat bilmediklerim olabilir) muhakkak bir yüce varlık, bir kaynak, bir evrensel zeka vardır.

[alcyone]

Bizler gerçekten de kutsalın teknisyenleri olmaya çabalayan, bir şaman yolculuğuna çıkmış çocuklarız yalnızca.

Zihin ve gerçekliğin sürekli bir bütünü oluşturduğu bir evrenin parçası ve parseli olan esneklikle başa çıkmayı öğreniyoruz ve bu yolculukta öğrenmemiz gereken, tüm diğerlerinin dışında ve üzerinde olan bir ders var:

Öte dünyanın biçim ötesi niteliği ve nefes kesici özgürlüğü bizi korkutmaya devam ettikçe, kendimiz için rahat, katı ve iyi tanımlanmış bir hologramı düşlemeyi sürdüreceğimizin farkında olmalıyız.

Ancak, Bohm'un uyarısını her zaman dikkate almak zorundayız: evreni incelemek için oluşturduğumuz kavramsal bölmeleri yine biz yaratıyoruz. Onlar "orada" yer almıyor, çünkü "orada" yalnızca bölünemez bütünlük vardır. yani brahma.

Ve bizler herhangi bir kavramsal bölmeyi her attığımızda ileri gitmeye, bir ruh durumundan bir diğerine geçmeye, Sri Aurobindo'nun dediği gibi, "Aydınlanmadan aydınlanmaya doğru ilerlemeye hazır olmak" zorundayız. Çünkü görünüşe göre amacımız hem basit hem de sonsuzdur.

Yerlilerin dediği gibi, bizler sonsuzluğun içinde var olmayı nasıl sürdürebileceğimizi öğreniyoruz yalnızca.

Holografik Evren / The Holographic Universe - Michael Talbot

[shaGrot]

Bu bölümüle ilgili sorularımda açıklanmış soran ve yanıtlayan arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim...