Modern satanizmin temellerini, 1900'lerin başında Aleister Crowley'in attığı söylenebilir. Yaptığı büyüler ve hayvanların katledildiği, uyuşturucunun çok fazla kullanıldığı kanlı ayinleriyle ünlü olan ve satanizmin düsturlarını anlattığı The Book of Law (Kanun Kitabı)'nı kendisine şeytanın yazdırdığını iddia eden Crowley'e göre insan, yapmak istediği her şeyi sonucunu düşünmeden yapmalıydı. İşte, denebilir ki, modern satanizmin temelinde yatan felsefe budur. Crowley, kutsal olan ne varsa ona küfretmeyi, cinayeti, tecavüzü istiyor ve herhangi bir iyi-kötü ölçüsü tanımadan, mutlak gücü benimsiyordu.
1966'da Anton Szandor LaVey, Kaliforniya, ABD'de Şeytan Kilisesi (Church of Satan)'ni kurdu. Hıristiyanlığa karşı çıkan ve önce Magic Circle (Büyü Halkası) diye bir grup oluşturan LaVey, içinde dokuz şeytani ilkenin yer aldığı Şeytani İncil'i yazdı. Ona göre satanizmdeki temel hususlar, belli bir dine ve dinî ekole ait olmama ve insanın fizikî veya zihnî yapısından zevk almadır. Şeytan, insanın bir tür hayvan olduğu düşüncesini ve dinlerin günah dediği şeyi temsil eder. Dolayısıyla satanizm, dinî ve ahlâkî her şeye karşı çıkma ve bunların tersini yapma esasına dayanır.
LaVey, bazı satanistlerin aksine Şeytan'a tapınmaya da - Tanrıya tapınmaya karşı olduğu gibi - karşıdır. Hayvanlara eziyet edilmesini hoş görmez. Şeytan'a Tanrı inancındaki anlamda - doğaüstü bir varlık olarak - inanmaz. İnsanın temelde bir hayvan olduğunu savunur ve içgüdülerimizi serbestçe yaşamamızı engelleyen toplumsal yapılarak karşı çıkar. LaVey'in görüşleri Satanistler arasında etkili olsa da tartışmalıdır. [2]
Satanistler, Allah'a, daha doğrusu insanın üstünde, bir başka ifade ile, onun zevk alan hayvanî yanı dışındaki bir varlık boyutuna, meleklere, Cennet ve Cehennem'e, kutsal kitaplara, ruhlara, hattâ şeytana bile inanmazlar. Onlar için var olan, sadece maddî ve reel olandır. Onlar, şeytanı din düşmanlığının, insanın dilediği gibi yaşamasının, insanın içinde uyarılmakla ortaya çıkan gücün sembolü olarak görür ve benimserler. Davranışlarıyla ilgili olarak kendisine hesap verilmesi gereken herhangi bir merci kabûl etmezler ve asla bir üst değer tanımazlar. Satanizm, maneviyata ve manevî bir üst otoriteye inanmayı ve bu inanca göre insanın kendisini terbiye ve disipline etmesini, bu inanç istikametinde benimsediği ahlâkî düsturlara uyma niyet ve gayretini, insanın kendisinden uzaklaşması, pasifleşmesi ve kendi kendisine yalan söylemesi olarak görür. Dolayısıyla insan, kendisine yalan söylemeden, kendisine karşı iki yüzlü davranmadan kendisini keşfetmeli, keşfetmeli ve bir hayvan olduğunu duymalıdır.
Şeytan Kilisesi'nin yayınlarında insan için "şehvetine göre yaşayan vahşî hayvan" tabiri kullanılır. İnsan, aslında bir tür hayvan olduğu için, hayvan olduğunu yaşayışıyla ortaya çıkarmaktan çekinmemelidir. Böyle bir çekinme, yukarıda ifade edildiği gibi, insanın kendi kendisine karşı iki yüzlü davranmasıdır. Satanizm'in temel düsturlarına ve kendisine göre neyi günah, daha doğrusu, kendisine zıt kabûl ettiğine baktığımızda, satanizm gerçeğini bütün açıklığıyla görmek mümkündür. LaVey’in yazmış olduğu Şeytani İncil (The Satanic Bible) isimli kitabında satanistlerin 21 hayat düsturu şu şekilde sıralamıştır:
-Gücünü kaybetmemek için, zayıf ve aciz (karaktersiz, kişiliksiz) olanlara saygı gösterme. İçinde başarma hedefi bulunduğu için gücünü her zaman sına.
-Mutluluğu, barışta değil zaferde ara.
-Yeni bir şey yaratacaksan, eskiyi tamamen yok et.
-Ölümünü göremeyeceğin hiçbir şeyi çok fazla sevme.
-Her zaman yapılmamışı keşfetmek için, daha fazla çalış.
-Boyun eğmektense, öl.
-Demircilik, ölümün kılıcını işlemek dışında hiçbir sanatsal değere sahip değildir. Ancak ölüm getiren kılıç, bir sanat şaheseridir.
-Her şeyin üstünde başarıyı elde etmek için önce kendinin üstüne çık (Kendini aşmayı öğren).
-Yaşayanların kanı, yeni bir tohum yaratmak için iyi bir gübredir.
-Kurukafadan oluşan piramitlerin üzerinde duran kişi, daha uzakları görebilir.
-Sevgiyi bir kenara atma. Fakat onu her zaman tehdit et; çünkü o bir sahtekârdır.
-Bütün büyük olan şeyler, acı üzerine kurulmuştur.
-En önde olmaktan çok, en üstte olmaya çalış. Çünkü büyüklük orada yatar.
-Daha önceden yaratılmış engelleri yok etmek için taze ve güçlü bir rüzgar gibi gel.
-Gücü engellediği için bütün aldanma ve yalanları reddet.
Bütün bu temel düsturlara baktığımızda, Satanizm'de gücün, güçlü olmanın, başarının, insanın dilediğini yapmasının, ölümün ve öldürmenin, bütün insanî duyguları reddetmenin, her türlü kurala başkaldırma ve isyanın en önde geldiğini görürüz. Satanizm'in temellerini başka ve daha felsefî ifadelerle açıklayan bir başka metinde ise, bu düsturlar şu şekilde ortaya konmaktadır:
-Satanizm, sana kendini sakınmayı değil, istediğini yapma özgürlüğünü sunar.
-Satanizm, sana ruhsal boş umutlar, hayaller yerine hayatî varoluşu sunar.
-Satanizm sana, iki yüzlü bir şekilde kendini aldatmak yerine, saf aklı sunar.
-Satanizm sana vurana öbür yanağını dönmektense, intikam alacak gücü sunar.
-Satanizm sana der ki: İnsan, diğer dört ayak üstünde yürüyen hayvanlardan, bazen daha iyi, sık sık daha kötüdür. Zekâ gelişimi ve ayırt edebilme yeteneğinden dolayı, insanoğlu bütün hayvanlardan daha vahşi olabilir.
-Satanizm sana, günah diye tabir edilen her şeyin aslında fiziksel, duygusal ve zekâsal birer zevkten ibaret olduğunu söyler.
-Satanizm, kendin için yaptığın ve zevk aldığın şeyleri onaylar ki, bunun farkına varan ve uygulayan kişi satanisttir.
-Satanizm'de günah kavramına gelince, diğer dinler, insanların nefsaniyeti gereği yerine getirmekte zorlandığı bazı yasaklar koymuştur. Satanizm'de ise, bu yasakları yerine getirmeye çalışmanın adı günahtır.