Sayın Ceycet,
Haklısınız, masonluğun, ana akım bilimle aynı yoldan ve aynı motivasyondan gitmek gibi bir zorunluluğu yoktur, başından beri ezoterizmle ilgilenmiştir, bu konuya ilgi dymak da üyeler açısından son derece doğaldır.
Burada hemfikiriz.
Benim anlayamadığım, ezoterizmin bir standardı olmamasına rağmen, insanlar hala bu konulara olması gerekenden daha fazla ilgi gösteriyorlar. Standardı olmayan, bir metodu olmayan bir şey, insanı ilerletmez. İnsan, belli bir takım temelleri olmayan öğretiden bir şey anlamaz, ona yaklaşmaz da. Bu noktada ben ezoterizmle bu zamana kadar ilgilenmemiş birisiyim mesela. Ama madem burada ezoterizmle ilgili insanlar var, en azından onların ezoterizmin anlaşılabilir mantık kurgusuna sahip olmaları ve burada bunları açık ve seçik bir dille açıklamaları gerekirdi.
Masonluk bir ahlak okulu olarak da tanımlanıyor. Ve eğer etik teorisi okumuşsanız, ahlakın da belli standartları olduğunu görebilirsiniz.
Örneğin, masonluk, bir ezoterik prensip öne sürüyor ; "dualite" diye, veya "zıtların çarpışması" diye, her neyse, insanın eğer evrene bu prensipler kanalıyla bakması tavsiye ediliyorsa, bu prensiplerin tartışmasının da yapılması gerekir. Başarısız olunabilir, varsın olunsun. Ben de bir dindar olarak, bir tanrı varlığını nihayetinde somut bir şekilde ispatlayamamama rağmen ona inanıyorum. Ama tutup da "bu konu tartışılmaz, gelin hep birlikte ibadetleri, dini, yolda nasıl yürünmesi gerektiğinivb.. tartışalım" demiyorum. Karşı tarafın temele ait, standarda ait sorularına çok büyük bir önem atfediyorum ve bunları kesinlikle görmezden gelmiyorum. Aksi takdirde "bir yalan"a inanıyormuşum gibi geliyor çünkü.
Burada ezoterizm varsa, o ezoterik prensiperin bile doğada bir karşılığı olmak zorundadır. Örnek gösterilecek olgular olmaldır. Lehte ve alehte tartışma konusu olacak belli noktalar olmalıdır. Ve bunlar tartışılmalıdır.
Özellikle de biz "harici"ler tarafından, bu sorgulanmalıdır.
Masonlar bu konuda kendilerini sorumlu hissetmeyebilirler, çünkü onlar o sistemin içindedir. Bu sorduğum souların cevaplarını "biliyor" (?!) olabilirler ve bu bilgileri kendilerine saklama hakları da vardır. Ancak hariciler, mason cemiyetinin içine adımını atmamış insanlar olarak, bu ketumiyete katkıda bulunuyorlar, bu sorgulanamazlığa katkıda bulunuyorlar. Bu neden yapılıyor bunu anlamıyorum. Ben, içeriğini tam olarak bilmediğim hiçbir olguyu, hiçbir ideolojiyi, hiçbir sistemi, hiçbir oluşumu savunmam, onlara kefil de olmam. Çünkü bilgim sınırlıdır. Sınırlı bilgimin dışındaki bilgiler, belki prensiplerimle çelişmekte olabilir, ve ben böyle bir kumar oynayamam. Ne kadar merak ediyor olsam bile.
Bence standart yoksa, değer de yoktur. Bu zamana kadar hiçbir ezoterik prensip, insanlığı ilerletmemiştir, insana bir şey katmamıştır. Katmışsa da bu gizli olmuştur, ve insanlığa malum olmamıştır. Bana malum olmayan, benim bilmediğim yöntemleri de ben savunamam. Eğer ezoterizm içinde gerçekten realiteye yaklaşan unsurlar varsa, bunları saklamak insanlığa karşı bir tutum geliştirmek değil midir? Eğer ezoterizm, gerçekten içinde "iyi" şeyler barındırıyorsa, bunları saklamanın mazeretini merak ediyorum açıkçası.
Aksi halde ben şöyle düşünüyorum; tıpkı MASON adlı üyenin özdeyişi gibi; "Güç sırda değildir, sır tutmak güçtür"
Bu aslında "sır"rımızda bir şey yok, sadece "sır tutuyor olmamız " işimize yarıyor demektir. Bu işlerine yarar, çünkü sizin gibi bir çok okültistin "merak"ını cezbeder. Merak cezbedilince de o örgüte ilgi artar. O örgüte girince de 33. dereceye kadar yıllarca "sırra" erişmeyi bekler durursunuz, ve bu sürede de masonluk, sizin tüm enerjinizi ve vaktinizi almış olur.
Yani aslında ortada "sır" diye bir şey yoktur. "Sır tutuyor olmak" "Sır tutuyormuş gibi görünmek" vardır.
E dolayısıyla açıklanacak bir "şey" de yoktur. Açıklanacak bir şey olmayınca da masonluk "sır tutuyormuş" gibi görünür. Ve bir çok insanın merakını çeker.
Bu herhalde burada masonluk alehine yazdığım en ciddi yazılardan biri oldu. Ben masonluğa, ana akım mason karşıtları gibi "dünyayı ele geçirmek istiyorlar, dinleri tasfiye etmek istiyorlar, tek bir düzen kurmak istiorlar" vb.. gibi klişe spekülasyonlarla karşı çıkmıyorum. Ben masonluğun bunları beceremeyecek kadar standartsız bir "zenginler kulübü" olduğunu düşüyorum. Bir şeyler becerebiliyorlarsa, bunu cemaatin para gücüyle başarıyorlar bence. Bir takım ezoterik prensipleri sırrına eriştikleri için değil.
Tekrar söylüyorum, "Güç sırda değildir, sır tutmak güçtür". Bu söz üzerinde düşünün, ve ezoterizmden ziyade, açık ve seçik olan bireysel ve toplumsal gelişim, başarı metodlarına odaklanın. Bu hem herkese açıktır, hem daha başarılı bir yöntemdir, hem de insanlığa bu zamana kadar daha çok getiri sağlamıştır.
Saygılar.