Ne zamandır aklımda olan bir makale idi. Bu akşam yazıya dökebildim. Sizlerle paylaşmak istedim.
Bilgi çağının en güçlü aktörü olarak girişimci.
Kısa bir medeniyet tarihi faslı geçelim. Tarım devrimi , yani insanların bitki ve hayvanları evcilleştirmesi ile beraber mülkiyet kavramı doğmuştur. Medeniyet dediğimiz şey de bir kısım insanın yarattığı değere diğerinin el koyması ile gelişmiştir. Temel olarak toprak egemenliği üzerine kurulan devletler köle/sarf/köylü vb. insanların emeği ile yaratılan değere el koymuş ve onlara sadece yaşayacakları kadarını vermiştir. Sanayi devrimi ile beraber bu ağa-köylü ilişkisi sermayedar(burjuva,işadamı)-işçi şekline dönüşmüştür. Tarih boyunca isyan eden sömürülen taraf, ancak sanayi toplumundan sonra durumu analiz edebilmiş ve işlerin şu an okuduğunuz yazıdaki gibi döndüğünü anlamıştır. Bu sebeple ki tarım toplumundaki isyanlar bilinçsizdir ve yönetimi devirse bile yerine bir şey koyamamıştır. Hoş tabii ki sanayi toplumunun başından beri hayal edilen sosyalist idealler de her ne kadar dahi sayılabilecek teoriysen ve liderlere sahip olsalar bile bilinçli ihtilal yolu ile yönetimi ele geçirmelerine rağmen devam ettirememiş ve medeniyetin değer üretme şekli sermayedar-işçi ilişkisi üzerinden devam etmiştir.
Ve girişimcilik.
İşçi emeğinin gitgide anlamını yitirmeye başladığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık değeri, robotlarla çalışan üretim birimleri, yaratıcı düşünce ürünü sistemler zaten üretiyor. Egemenlerin problemi artık işçi emeğini ve gezegenin doğal kaynaklarını nasıl sömüreceği değil, bu kadar büyük bir sistemi nasıl ayakta tutacağıdır. Çünkü işçi emeği o kadar değerli değil ve gezegenin kaynakları hızla tükeniyor. 7 milyarlık dev nüfusu geçindirmek ve kaosu engellemek için gerekli hammadde; bedenen, beynen, fikren normal üstü motive modda çalışan insan beyni. Muazzam tüketim hızına ulaşmış medeniyetin devamı için bir işe memur edilmiş yöneticiler, devlet kadroları, sermayedarlar, esnaflar, klasik ekol eğitim kurumları yetmiyor. İmdada, doğuştan gelen yeteneklerinin üstüne muazzam bir teorik ve pratik birikim yapmış kendini sonuna kadar yeni iş fikirlerine ve uygulanmasına adamış girişimci figürü yetişiyor. Bütün zamanını kullanıyor. Deli gibi araştırıyor, deli gibi uyguluyor. Daha önceki medeniyet tarihinde aynı insanda birleşmeyen bir çok zihinsel yeteneği bünyesinde birleştiriyor. Sosyal yeteneği ile örgütler kuruyor. İnsanları peşine takıyor. Zekası ve hayal gücü ile sanayinin ve ekonominin işleyişini anlayıp fikirler üretiyor. Öğrendiği fikirleri birleştirip yeni fikirler çıkarıyor. Cesareti ile deniyor, başarısız oluyor, yeniden deniyor. Analitik yeteneklerini kullanarak yeni teknolojileri ve bununla çözebileceği işleri analiz ediyor.
Yaşam koşulları berbat. İş dışında sosyal yaşamı çok kısıtlı. Aile, dost ve sevgililere vakit yok. Aslında iş hayatının bir uzantısı olan tatil bile iş toplantısı şeklinde. Her an acımasız iş dünyasında ufak bir yanlış hareketle yok olma riski var. Geleneksel statü anlayışının hüküm sürdüğü cemiyetlerde kendini aşan güçlerle dans ediyor. Girişimci, medeniyetin ihtiyaç duyduğu ruhani enerjiyi sunuyor.
Şimdi ne olacak ?
Girişimci hayatını sunarak medeniyetin kendisini sömürmesine müsaade edecek. Sermaye olanca haşmetiyle yerli yerinde durmakta. Zaten Edi ile Büdü gibi birlikte kendi başına bir terim olmuş olan yatırımcı-girişimci ilişkisi devam edecek. Manifestoda olduğu gibi şimdi Paris sokaklarında girişimcinin hayaletinin gezmesine artık gerek yok. İnsanlık isyandan dersini aldı. Ama bu demek değildir devrim olmayacak. Şimdiye kadar olduğu gibi doğanın yüce kanunları ile kendiliğinden taşlar yerine oturacak. Ne yaptıklarını, hangi görevi üstlendiklerini bal gibi bilen bu girişimciler her geçen gün daha da zenginleşmekteler. Sermaye el değiştirmekte. Yakın bir gelecekte yatırımcılar zaten girişimcilerden oluşacak. Birbirlerini de iyi tanıyan ve sayıları oldukça az olan bu seçkin grup hep birlikte dünyayı yönetecekler. Ve belki de bu egemen sınıf, selefleri gibi ülke, din vb. kutsal değerlerle toplumu kandırmayıp yerine tüm insanlık için yepyeni değer yargıları sunacak.