Bu kez de Masonluğu çalışma biçimi açısından bakalım.
Daha önce bir mason örgütünün her ülkede bir “dernek” niteliği taşıdığından söz etmiştim. Aslında “dernek” sözcüğü bize doğal olarak bizim ülkemizdeki dernekleri çağrıştırır. Başka ülkelerdeki benzer yapılanmalar, o ülkelerdeki gerek kültür gerek yasalar bakımından farklı olabilir ama biz gene de alışık olduğumuz üzere hepsine mason derneği diyelim. [Aslında bu bağlamda yurdumuzda bir sorun var çünkü Türkiye’deki mason derneklerinden biri doğrudan “Mason Derneği” adını taşıyor. Ancak elbette bizim sözünü edeceğimiz özel isim olduğu için o büyük harfle yazılanı değil, cins isim tamlaması olduğu için küçük harfle yazılanı.]
Bir mason derneği, her şeyden önce bulunduğu ülkenin yürürlükteki yasaları uyarınca gerekli görülen örgütsel çalışmaları yapar. Bir genel kurulu, genellikle demokratik yöntemle seçilen bir yönetim kurulu ya da benzeri bir yürütme organı ve yasaların gerektirdiği diğer kurul ve organları vardır.
Her dernek gibi herhangi bir mason derneğinin de ne gibi etkinliklerde bulunacağı, gelir ve giderlerinin nelerden oluştuğu, organlarının ne zaman toplanıp nasıl çalışacağı, bu amaçla düzenlenip devletin yetkili organlarınca da onanmış ya da kayda alınmış bir tüzükte gösterilir. Bu, bir “göstermelik tüzük” değildir; gerçektir. Eğer bu bir mason derneği olduğu için çalışmalarının diğer çoğu derneklere benzemez oluşu nedeniyle daha ayrıntılı ve farklı bir tüzüğe gereksinme duyuluyorsa; önceki genellikle “ana tüzük”, sonraki “iç tüzük” olarak anılır. [Bu bağlamda Türkiye’de son zamanlarda ortaya çıkmış olan bir sorun var. Devlet yetkilileri bir derneğin tek bir tüzüğü olabileceğini ileri sürüyor. Bu nedenle de mason dernekleri, masonik çalışmalara özgü olan ayrıntılı tüzüklerini “tüzük” değil de “yönetmelik” olarak anıyor. Aslında değişen bir şey yok. Sadece sözcük.]
Mason derneklerinin amaçları doğrultusunda ve ilkelerine uygun çalışmalarının çoğu dışa dönük ve halka açık olarak değil, kendi içine kapanık olarak, her birine genellikle “loca” denilen kollarda yürütülür. (bunu bilmiyor değiliz de lâfın gelişi yinelemeyi gerektirdi.)
Bir mason derneğinin yönetim organları, doğrudan “masonik” sayılabilecek bir çalışma yapmaz. Sadece şu “ana tüzük” uyarınca yönetimsel nitelikli işlevlerini yerine getirir. Localar ise, hem bağlı oldukları ve büyük loca ile özdeşleşen dernekle ilişkileri bakımından yönetimsel sorumluluklar üstlenir hem de doğrudan masonik çalışmalar yapar.
İşte bu aşamada iyi anlaşılması gereken bir nokta var: Localar, statüleri bakımından birer dernek değildir. Hatta herhangi bir ildeki localar topluluğu bile bir dernek değil, sadece asıl derneğin şubeleridir. Bir loca ise ancak bulunduğu ilde tek ise o zaman şube niteliği taşır.
Kimileri, ülkemizdeki Lions ve Rotary kulüpleriyle Masonluğu özdeşleştirmeye, en azından kısmen örtüştürmeye pek meraklıdır. Kim bilir belki de tüm bu derneklerin özgün olarak Türkiye kökenli olmadığı ya da niçin kurulmuş ve ne yapmakta oldukları iyi bilinmeyip, bu bilgisizlikten ya da ön yargılardan kaynaklanan yadırgamadan ötürü. Oysa Türkiye’de Türkiye kökenli olmayan başka dernekler de var; en azından şimdi hemen aklıma geliverenleri Söroptimistler ile Propeller kulüpleri. Onlar pek iyi bilinmediği içindir ki Lions ve Rotary topun ağzına yerleştirilir. Bunlarda çok sayıda mason bulunduğuna da özenle değinilir. Oysa ötekilerde de var. Başka birçok dernek ve kurumda var. Bildiğim kadarıyla, -bu konuda yanılabilirim- her Lions ya da Rotary kulübü, TC Dernekler Yasası uyarınca ayrı bir dernek biçiminde tescil ediliyor. (Bu yanlış ise lütfen düzeltilsin.) Ancak her bir kulüp ayrıca bir yönetim çevresine yani bir üst organa bağlanıyor. İşte belki sadece bu bakımdan bile bu kulüpler ile mason dernekleri arasından bir örgütlenme farkı söz konusu.
Ancak bizim için asıl ilgi konusu olması gereken, mason dernekleri değil localardır. Çünkü bir mason derneğinin “Masonluk Nedir?” biçimindeki bir soru ile bağlantısı, ancak onun bulunduğu ülkenin yasaları, tüzel kişiliği bakımındandır. Gerçi locaların da birer tüzel kişiliği vardır ama bu ülkenin yasaları oyarınca değil, Masonluğun kendi geleneksel örgütlenme tarzından ötürüdür.
Şu olana bakınız… Masonluğu çalışma biçimli bakımından ele alalım diye başlamıştım ama sadece resmi dernek örgütlenmesi üzerinde durdum. Aslında Masonluğu tanımlayabilmek bakımından bu da önemliydi ve değinilmesi gerekirdi. İzninizle locaları yani asıl masonik çalışmaları izleyecek bölüme bırakmak istiyorum.