Sayın Karahan,
Samimiyetinizi anlıyor ve takdir ediyorum.
İsterseniz şöyle başlayalım;Dinler avam içindir,ezoterizm ise havasa hitap eder.
Dinleri oluşturanlar;Tanrı kelamını belli başlı kurallarla sınırlandırarak,Tanrı'ya giden yolda uyulması gereken koşulları belirlemişler,bu sınırlar içerisinde harekat edeceklerin tutumunun vuslat için yeterli olduğunu işaret etmişlerdir.
Zahiri algıların ve bu algılara yönelik davranış biçimlerinin zorunluluğunu,bu tutumların ise yeterliliğini savunmuşlardır.Görüldüğü üzere,avam için de bu prensip yeterlidir.
Ezoterizm ise dinlerden çok daha kapsamlı,bireyin kendi gelişimi ve bu gelişim doğrultusunda yine herdaim değişime açık yolculuğunun özgün kavranışına işaret eder.Din kalıpları içerisinde kalanlar söyleneni yapmakla yetinebilirler.Ezoterik öğretiye bulaşmış beşer ise,sorgulamak,bilmek,bulmak ve enönemlisi bulduğunu erdem ile birleştirerek uygulamak zorundadır.Bulduğu kendisine hastır ve herdaim değişime açıktır.
Ezoterik öğretinin kapsamında edilinenlerin tamamı beş duyu ile sınırlandırılamaz.Hatta bir kısmı belki de tanmlanamaz.Bu öğretiye bulaşanların yegane referans kaynakları bir noktadan sonra,sadece içlerindeki sessiz ses olarak tanımlayabileceğimiz Tanrı kelamı VİCDAN dır.O,O'nun sesidir ve onu yönlendirmek için yeterlidir.Bu aşamada beşer,hilafeti ve bütünün parçası olduğunu,kaynağını,özünü algılar.O artık varolan herşeyin kardeşi olduğunun bilicindedir.
Yaradılışındaki gayri cismani özünün geldiği kaynağa döneceğini,dolayısıyla ölümsüzlüğünü idrak eder.Taasupa,bağnazlığa,dayatmalara ve kurallara bağlı kalmaksızın,aklının kudreti ve bilgeliğin dinginliği içerisinde kendi yolculuğunu sürdürebilir.
Bu yolculuk,Tanrı'ya ulaşma yolculuğu değil,bizzahati Tanrı olma yolculuğudur.Şah damarından yakın ne ise onunla BİR olma yolculuğudur.Ancak bu yolculıkta bir problem vardır ki;bu yolun sonu yoktur.Mutlaka yarım kalacaktır.Giden,bunu bilerek ve bu bilginin verdiği sonsuz haz ve huzurla yoluna devam eder;zira geri dönüşünün olmadını da bilmektedir.
Tevazu ile gayret eden,Aklını kullanarak üretebilen,ürettiğini kullanan,kullandıklarını erdemle özdeşleştirebilen,layıkıyla arınabilenler bu yolculuğa aday olabilirler.Oysa dinler,"Kabuk"la doyanlar için yeterlidir.
Saygılarımla