Bu forumda Masonluğa ilişkin yazılmış, Masonluk üzerine doğru bilgiler veren bir dünya yazı var. Bu yazılar karşılaştırılırsa aralarında yer yer çelişkiler de yok değil ama dikkatli bir göz bu çelişkilerin niçin var olduğunu da hemen kestirir.
Buna karşın ara sıra beni üzüntüye yönelten bir durum ile karşılaşıyorum: Kimi forum üyeleri ortaya öyle sorular atıyor, Masonluk ile bağlantılı öyle olur olmaz şeyler yazıyor ki... Bu bağlamda özel olarak hiçbir üyeye yüklenmek istemiyorum; bu doğru olmaz. Ancak onlardan şunu rica ediyorum: Lütfen forumda var olan bu arşivi iyice gözden geçirin. Sorularınızın birçoğunun yanıtını bulacak, birçok konuda noksanlarınızı giderecek, birçok konuda da şu ya da bu nedenle edinmiş olduğunuz yanlış bilgiyi düzeltme olanağını elde edeceksiniz.
Benim bu başlık altında yazmaya niyetlendiğim şeyler ise, forumda zaten bulabileceğiniz şeylerden pek farklı olmayacak.
O zaman niçin yazıyorum; niçin girişiyorum bu zahmete?
Nedeni şu: Biz, bu ulusun insanları genelde bireysel bilgi edinmek ya da bilgimizi geliştirmek için araştırma yapmaktan pek hoşlanmayız. Bunun nedeni de okullarımızda veriler öğretim ve eğitimin hep edilgin yöntem üzerine kurulu oluşudur. Öğretmen anlatır, öğrenci dinler ve izler. Öğrenci öğretim ve eğitime etkin olarak katılmaz. Öğretmenin noksanları, yanlışları olamaz mı? Elbette vardır ama bizim benimsemiş olduğumuz sistem çerçevesinde öğretmenle tartışılamaz. O bir ödev verir; ne isterse o ve onun istediği gibi yapılır. Sınav yaptığında da kendi anlatmış ve göstermiş olduklarının geri aktarılmasını bekler.
Eh, madem böylesine alışmışız, o zaman ne yapmalı? Masonluğu anlatmalı. Bir daha, bir daha anlatmalı ki pişen armut düşsün ağızlara.
Masonluğu anlatmak… Bu nasıl alacak? Önce Masonluğu anlamış olmak gerek ki anlatılabilsin. Masonluğu öğretmek de öyle; önce öğrenilmiş olmalı ki öğretilebilsin.
Masonluk bir bakıma Kabala gibi… Anlatılamaz, öğretilemez. Anlatılabilir belki ama işte o olabildiği kadar olur. Anlaşılabilir belki, anlamak isteyence. Öğrenilebilir ama öğrenmek isteyince.
Ya öğretmek?
Masonluk söz konusu olduğunda işte onun olanağı yok.
Üstelik masonlar, Masonluğun ancak içinde yaşanarak öğrenilebileceğini ileri sürüyor. Doğru olabilir. Masonluğa ilişkin bilgi edinmek başka, Masonluğu öğrenmek, öğrenmiş olmak başka.
Bunlara karşın sanki ben Masonluğu çok iyi biliyormuşum gibi onu anlatmaya mı kalkışacağım? Bu doğru olur mu?
Yok, hayır, öyle yapmayacağım. Sadece Masonluktan söz edeceğim o kadar. Bu söz edişlerim ile Masonluk ne tümüyle anlaşılabilir ne de öğrenilebilir.
Öte yandan masonluğun içinde yaşayan masonların bir çoğunun da üyesi oldukları bu kurumu ne denli iyi ve doğru bildikleri de tartışmalı. Hem bu sadece bizim insanımıza yani Türk masonlara özgü bir durum da değil. Tersine, Türk masonlar, genel olarak Masonluğu başka ülkelerdeki masonların birçoğundan çok daha iyi biliyor. Bunun nedeni de Türkiye’deki mason localarıyla başka ülkelerdeki mason localarının çalışma biçimi ve toplantılarında gündeme getirilen konuların farklı oluşu. Türkiye’deki mason localarında genel olarak ve ayrıntılara bile girilerek Masonluk üzerine bilgi veriliyor, görüşme ve tartışmalar yapılıyor. Diğer birçok ülkede ise locaların çalışmaları sadece yönetimsel işler ve ritüelik uygulamalarla sınırlı; Masonluğu öğrenmek isteyenler gidip başka kaynaklara başvurur, kendi araştırmalarını yapar.
Demek ki bizim ülkedeki genel eğitim ve öğretim yöntemi, bir bakıma mason localarında da uygulanıyor. Çünkü bizim insanımızın buna gereksinmesi var. Üstelik bizim insanımızın Masonluğu anlamak ve öğrenmek için olanakları öylesine kısıtlı ki… Doğru dürüst bir kitap bulabilme olanağından neredeyse yoksunlar. Bereket son yıllarda bu bağlamda yayınlanmış birkaç kitap var. Ondan önce doğrudan Masonluğu ön yargı ve art niyetlerle yerden yere vuran, olmadık yanlışlıklar ve saptırmalarla dolu kitaplardan başka bir şey bulamıyorlardı.
Yazılı basın ve medyayı ise geçiniz bir kalem. Onların aklı fikri tiraj ya da rating artırmada. Halkı bilgilendirmeyi amaçlayana rastlayamadım bugüne dek. Bu tutum elbette salt Masonluk için söz konusu değil; Masonluk konu edildiğinde ötekilerden farklı değil. Bir sansasyon söz konusu olmadıkça ilgi çekecek bir şey değil.
İnternet?... Onun da kitaplardan farkı olduğu pek söylenemez. Herhangi bir arama motoruna “Masonluk” yazıp girin; bakın karşınıza hangi siteler, Masonluğu size nasıl anlatanlar çıkıyor öncelikle! Bunların arasında masonlar.org sitesine rastlamak ancak çok meraklı olanların ulaşabildiği bir sonuç. Kuşkusuz tek doğru bilgilerin bulunabildiği site ya da forum alanı değil bu bizimki. Ancak ötekileri bilmem kaç kez katlar. Bu nedenle de bu forumun bir üyesi olmaktan ötürü gurur duymalıyız.
Bu forumu böylesine göklere çıkarırken, forumun yöneticilerini birçok bakımdan eleştirebilirim. Bence bu forumun hem eksikleri hem gereksiz fazlalıkları var. Elbette daha iyi, daha güzel, daha kullanışlı bir hale getirilebilir. İnsan beğenmediklerini belirtirken, bunların yanı sıra gerçekleştirilebilir önerilerini de ortaya koymalı hatta bir proje sunmalı. Yoksa eleştiri, boş lâftan başka bir şey olmaz. Biz bu forumu sadece bir üye olarak kullanıyor ve bundan yararlanıyoruz ama kurmuş ve yönetmekte olanların kendilerini nasıl bir yük altına sokmuş olduklarını hiç düşündük mü acaba? Ben bu işin nasıl yapıldığını, nasıl gerçekleştirildiğini bilmiyorum ama hiç de kolay olmadığını biliyorum.
Neden söz ederken lâfı nereye getirdim… Hep böyle yaparım zaten.
Toparlayayım.
Bu başlık altında ben, benim seçtiğim konu kapsamında Masonluktan söz etmek istiyorum; daha önce söz edilmiş olsa da… Bu söz edeceklerim üzerine tartışmalar açılabilir, sorular yöneltilebilir. Zaten öyle olması da gerekmez mi? Burası bir forum alanı.
Hayli uzun bir tür “giriş” bölümü oldu. Bugünlük bu kadar. Yarın devam ederim.