Masonlar.org - Harici Forumu

 

Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 4 5 6 7 8 9 10
1
Diger Sanatlar / Floransa'da Zamanin Askiya Alindigi bir An
« Son Gönderilen: Gönderen: midyad Ekim 13, 2025, 11:11:10 ös »



https://www.youtube.com/watch?v=1e9B31FLT-s&list=RD1e9B31FLT-s&start_radio=1

Floransa'ya adim attiginiz anda sehir sizi kendi ritmine cekiyor. Tas kaldirimlarin, tarihi sokaklarin ve kubbelerin arasinda yururken her adim bir gecmisin yankisini tasiyor. Cattedrale di Santa Maria del Fiore'nin kubbesi gokyuzune uzaniyor; insanin kendi kucuklugunu hatirlatan bir agirlikla. Kemerlerin, sutunlarin, fresklerin sessiz diliyle cevriliyorsunuz. Sehrin taslari bile sanki dua eder gibi.

Via dei Calzaiuoli boyunca Arno Nehri'ne dogru yururken sokak sizi kendi ritmine davet ediyor. Sagli sollu yukselen luks magazalarin vitrinleri, piril piril camlarin ardindaki renkli isiltilar... Bir vitrine yaklasiyorsunuz; bir an, yansimanizla goz goze geliyorsunuz. Ama o camin ardinda gordugunuz yalnizca yuzunuz degil,  daha derin bir sey. Bu ani karsilasma, sizi bir anligina oldugunuz yerden aliyor. Gozlerinizin icinde, baska bir bakisla karsilasiyorsunuz. Bu, yalnizca o ani yasamis olanlarin anlayabilecegi sessiz bir karsilasma.

Ruzgar hafifce esiyor, Arno Nehri'ne yaklastikca sehrin sesleri yavasliyor. Su, isigin icinde titresiyor. Ponte Vecchio uzerindeki kuyumcularin vitrinlerinden yansiyan altin rengi parilti, yuzyillarin ellerinde yogrulmus bir zaman hissi birakiyor. Koprunun tas kemerleri, adimlarinizin altinda gecmisi fisildiyor. O an Floransa'da zaman cozuluyor; dunle bugun birbirine degiyor.

Agir adimlarla Museo dell'Opera del Duomo di Firenze'ye yoneliyorsunuz. Kapinin esiginde sehir bir anda disarida kaliyor; iceride bir serinlik, bir suskunluk hakim. Tas duvarlar, kalin kemerler, los isik... Adimlarinizin yankisi bile yavasliyor. Her sey bir hazirlik gibi.

Ve sonra, karsinizda: Pietà Bandini. Yasli bir adamin Tanri'yla ve kendi korkulariyla konusmasini andiran bir sessizlik icinde duruyor. Michelangelo'nun mermeriyle verdigi mucadele neredeyse duyulabilir bir siddetle orada. Nicodemus'un yuzune baktiginizda, sanatcinin kendi suretiyle karsilasiyorsunuz. Mermerin icinde sakli bir kalp var sanki, hem kirik, hem diri. Zamanin ellerinde yogrulmus bir teslimiyet.

O anda zihninizin derinininde bir yanki beliriyor. Yedi sessiz adimin hatirasi. Sessiz bir isik, tasin icinden suzuluyor. Bu, yalnizca o ani yasamis olanlarin anlayabilecegi bir sukunet. Mermerin icinde, kirilgan bir ölümsüzlük nefes aliyor.

Michelangelo'nun yasli ellerinden cikan bu eser, gencligin kusursuz bicimlerinden cok uzakta. Mermerin uzerindeki izler, yarim kalmislik hissi, her darbede insanin kendi sinirina dokunusu. Fakat iste tam da bu eksiklik, eserin kalbini olusturuyor. Pietà Bandini, yalnizca bir ölüm sahnesi degil; yasli bir insanin kendi sonuyla, kendi özüyle yüzlesmesi. Tasin icindeki sessiz bir dua.

O sessizligi sadece kelimeler tasiyabilir. Rainer Maria Rilke'nin dizeleri gibi:

"Belki her sey,
bizi sessizce izleyen bir yabancidir.
Ve biz, onun bakisi karsisinda
icimizde sakli olani taniriz."

Pietà Bandini'nin önünde durmak, zamani unutmaktir. Mermerin soguklugunu, sessizligini, tasin icindeki hayati hissetmektir... Ve orada, Floransa'nin kalbinde, tasin sessizliginde kendi yankinizi duyarsiniz.


https://www.youtube.com/watch?v=adudqtq2gBw&list=RDadudqtq2gBw&start_radio=1         

2
Masonluk ile ilgili Sorular ve Cevaplar / Turkcenin Masonluk dili: Evrensellik mi Yerellesme mi?
« Son Gönderilen: Gönderen: midyad Ekim 11, 2025, 12:33:56 öö »
Son donemde Hur ve Kabul Edilmis Masonlar Buyuk Locasi' nin sosyal medya hesaplarinda, "Turkcenin dunya genelinde Masonluk dili olarak yukselmesi" yonunde aciklamalar dikkat cekiyor. Bu aciklamalarda, Moskova'da Turkce calisan bir locanin kuruldugu bilgisi de paylasildi. ( Not: Baska ulkelerde de Turkce calisan localar bulunmaktadir.)

Peki, evrensel bir yapiya sahip olan Masonlukta ulusal dil vurgusu neyi amacliyor?

Turkce calisan localar, uyelerin ogretiyi daha kolay anlamasini saglayabalir ve diaspora uyeleri icin aidiyet duygusu yaratabilir. Ayni zamanda, asiri yerellesme, Masonlugun evrensel kardeslik ilkesini dengede tutma ihtiyacini dogurabilir.

Bu yazi elestiriden cok, Turkce calisan localarin Masonlugun evrensel yapisi icindeki yerini anlamaya yonelik bir sorgulamadir.

Bu tur localar Masonlugun evrenselligiyle uyumlu mu, yoksa yerellesmenin getirdigi riskler mi agir basiyor?     
3
Bana Gore Masonluk / Ynt: Bana göre masonluk
« Son Gönderilen: Gönderen: LVX Eylül 29, 2025, 11:21:43 ös »
Bana göre masonluk,

yaklaşım itibariyle insan doğasını anlamaya yöneliktir, tanrı-insan ilişkisine belki de manevi bir kapı aralamaktır.
4
Diger Konular / Ynt: 500 yildir cozulemeyen gizem: Voynisch Elyazmasi
« Son Gönderilen: Gönderen: NOSAM33 Eylül 28, 2025, 09:26:36 ös »
https://dogugazetesicom.teimg.com/crop/1280x720/dogugazetesi-com/uploads/2025/06/voynich-el-yazmasi-1.jpg


İnsanlık tarihi, çağlar boyunca çözülemeyen sırlar ve akıllara durgunluk veren gizemlerle dolu. Ancak hiçbiri, içeriğiyle olduğu kadar varlığıyla da yüzyıllardır bilim insanlarını ve şifre kırıcıları dehşete düşüren Voynich El Yazması kadar kalıcı bir merak uyandırmadı. Yaklaşık 500 yıldır kimsenin anlayamadığı bu esrarengiz kitap, içerisinde barındırdığı tamamen bilinmeyen bir alfabeyle yazılmış metinleri ve akıl almaz, tuhaf illüstrasyonlarıyla dünya genelinde büyük bir bilmece olarak kabul ediliyor. Bu kitap, asırlardır çözülmeyi bekleyen bir kod mu, kayıp bir dilin son kalıntısı mı, yoksa tarihin en büyük aldatmacalarından biri mi? İşte bu sorular, onu günümüzün en büyük entelektüel meydan okumalarından biri yapıyor.
Yüzyıllardır kâbus gibi kütüphaneleri, kod kırıcıları ve tarihçileri meşgul eden bir muamma: Voynich El Yazması. Yaklaşık 500 yıldır çözülemeyen bu gizemli kitap, içeriğiyle olduğu kadar varlığıyla da bilim dünyasında ve kamuoyunda büyük bir merak uyandırmaya devam ediyor.

Bilinmeyen Bir Dilde, Tuhaf Çizimlerle Dolu

https://dogugazetesicom.teimg.com/dogugazetesi-com/uploads/2025/06/voynich-el-yazmasi-kitap.jpg

İlk olarak 1912 yılında İtalyan koleksiyoncu Wilfrid Voynich tarafından Roma yakınlarındaki bir Cizvit kolejinde bulunan bu el yazması, tahmini olarak 15. yüzyılın başlarına tarihleniyor. Kitap, 240 sayfadan oluşuyor ve bilinmeyen bir alfabe ile yazılmış metinler ile bitkiler, kozmolojik şemalar, eczacılık çizimleri ve çıplak kadın figürleri gibi garip ve anlaşılmaz illüstrasyonlarla dolu. En çarpıcı yanı ise, yazıldığı dilin veya alfabenin bugüne kadar hiçbir dilde veya yazım sisteminde bulunmaması.

Şifre Çözücülerin Kabusu: Hiç Kimse Başarılı Olamadı

Şifre Çözücülerin Kabusu: Hiç Kimse Başarılı Olamadı
Voynich El Yazması'nın gizemi, dünyanın en parlak beyinlerini ve şifre çözücülerini kendine çekmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon kodlarını çözen Amerikalı kriptologlar ve hatta günümüzün yapay zeka algoritmaları bile bu yazmanın sırrını çözmekte başarısız olmuştur. Metinler, rastgele harf dizilerinden ziyade belirli bir yapıya sahip gibi görünse de, anlamlı hiçbir kalıp tespit edilememiştir.


Ortaya atılan teoriler arasında şunlar bulunuyor:

Bilinmeyen bir dil: Günümüze ulaşmamış veya dünyadan izole kalmış bir dilin son örneği olabilir.
Karmaşık bir şifre: Belki de özel bir kodlama sistemiyle yazılmış, çözülmeyi bekleyen bir mesaj içeriyor.
Sahtekarlık (hoax): Bazı uzmanlar, kitaptaki metnin anlamsız olduğunu ve sadece bir aldatmaca olduğunu düşünüyor.
Şizofrenik bir yazarın eseri: Akıl sağlığı sorunları olan birinin hayal ürünleri de olabilir.
Uzaylı bir dil: En fantastik teorilerden biri ise, bu yazmanın dünya dışı bir kökene sahip olması.
Yale Üniversitesi Kütüphanesi'nde Korunuyor
Günümüzde Yale Üniversitesi'nin Beinecke Nadir Kitaplar ve El Yazmaları Kütüphanesi'nde titizlikle korunan Voynich El Yazması, bilimsel araştırmaların yanı sıra popüler kültürde de geniş yer bulmaya devam ediyor. Hakkında belgeseller çekiliyor, kitaplar yazılıyor ve internette sayısız tartışma dönüyor.

Her ne kadar teknoloji ilerlese ve algoritmalar karmaşık verileri çözebilse de, Voynich El Yazması 500 yıldır sessizliğini koruyarak insan zekasına meydan okumaya devam ediyor. Bu esrarengiz kitap, belki de bir gün sırrını açıklayacak, belki de sonsuza dek insanlığın çözemediği en büyük gizemlerden biri olarak kalacak.

Muhabir: Sümeyra İçer ' ALINTI

SAYGILAR ...
5
Diger Sanatlar / Ynt: Masonik izler mi? Pantheon' un amblemleri
« Son Gönderilen: Gönderen: ANARCHOSA Eylül 20, 2025, 12:11:01 ös »
Bu güzel ve önemli detayı aktardığınız için teşekkürler.

Demek ki bakanlar detayda başka güzellikler keşfedebilir.
İkinci olarak da demek ki her Gönye Pergel de Masonlukla ilgili değildir.

Masonluk amblemi olan Gönye ve Pergel ortasında G harfi olanıdır.
6
Diger Sanatlar / Masonik izler mi? Pantheon' un amblemleri
« Son Gönderilen: Gönderen: midyad Eylül 20, 2025, 12:43:28 öö »
Gecen ay Roma'daydim ve tabii ki Pantheon'u gormeden olmazdi. Sehir gercekten sicakti, ama oyle Antalya veya Adana'nin bogucu sicagi gibi degil; insani rahatsiz etmeyen, (golgede) hos bir yaz havasi vardi. Kubbesi, oculus'u ... inanilmaz! Gercekten buyuluyordu. Ama o an gozum baska yerde de takildi:  sol tarafta kucuk bir kapinin uzerindeki amblem.

Yuvarlak bir arma, icinde pergel, firca ve keski... ustelik pergelin bir ayagi havadaydi. ilk bakista 'Masonik veya bir turevi sembolune benziyor' dedim kendi kendime, ama sonra ogrendim ki burasi Virtuosi al Pantheon adli bir sanatci toplulugunun kapisiymis!
     
Uyelere Virtuosi, yani erdemli sanatcilar deniyor. Buraadki 'virtuoso' kelimesi, onlarin sanati' inancin yuceligi icinde' icra ettiklerini vurguluyordu. Yuvarlak amblemde, zambaklar ve gullerle cevrilmis sekilde diger semboller. Amblemin cevresinde ise su yazi bulunuyor: "Florent in Domo Domini"=> Rabbin evinde cicek acarlar.

16. yuzyilin sonlarindan 18. yuzyil ortalarina kadar, topluluk her yil 19 mart'ta, yani koruyucu azizleri Aziz Yusuf'un yortusunda, Pantheon'un giris holunde sergiler duzenliyordu. Belki farkinda olmadan, Virtuosi boylece cok daha eski bir gelenege yeniden baglanmis oluyordu; cunku Agrippa'nin da antik cagda ayni yerde sanat sergileri duzenledigi biliniyor.

1542'de kurulan bu grup, Papa III. Paulus tarafindan onaylanmis ve hala varligini surduren en eski sanat cemiyetlerinden biri. Uyeleri arasinda Bernini, Borromini, Velàzquez, Poussin, Canova... akliniza gelen her dev sanatci var. Uyeler, minnet gostergesi olarak bir eser bagislamis; boylece Pantheon'un icinde sessiz bir muze dogmus.

https://www.accademiavirtuosi.it/

Amblemleri gercekten ilgi cekici: pergel, firca, keski... Mimarligin, resmin ve heykelin sembolleri. Ama ayni zamanda olcu, denge ve erdemi simgeliyor. masonik cagrisimi yapiyor evet, ama buradaki fikir biraz daha sanat odakli.

Zamanla topluluk Papalik Akademisi'ne donusmus. Bugun hala aktif, uyeleri Papa tarafindan ataniyor. Ressamlar, yazarlar, muzisyenler, sinemacilar... kisacasi sanatin her dalindan erdemli uretken insanlar burada bulusuyor.

Pantheon'un icinde veya Via della Conciliazione'deki merkezlerinde saklanan kolleksiyon muazzam: tablolar, heykeller, cizimler... hatta 4.500 ciltlik bir kutuphane ve arsivleri de var. 1543'ten bugune kadar tutulan toplanti notlari, belgeler ve nadir eserler... adeta bir zaman kapsulu gibi.

Benim icin buradaki en guzel sey suydu: O guzellige ek olarak gozum o kucuk ayrintiya, sembole takildi. Bazen buyuk bir ihtisamin yaninda detaydaki hikayeler insani buyuluyor.

Saygi ile,


 
7
Bana Gore Masonluk / Ynt: Bana göre masonluk
« Son Gönderilen: Gönderen: midyad Eylül 09, 2025, 11:31:00 ös »
Sayin Alsah, goruyorum ki yeni bir calisma yilina hazirlanan Masonlar gibi siz de heyecanlisiniz. Ben de dusundum ki bu enerjiyi bosa harcamayalim; icimden gecenleri sizlerle paylasayim...

Gecen yaz aylarinda bir toplantida Sayin Remzi Sanver ile tanisma firsatim oldu. Onun mutevaziligi ve cana yakinligi icimi isitti. Aslinda bu, bana Masonlugun ozunu bir kez daha hatirlatti: degerleri yuksek sesle anlatmaktan cok, davranislarla yasatmak.

Tanidigim en etkileyici Masonlarin cogu da boyledir. Cok soz soyleyen insanlar degildir. Ama bir sey soylediklerinde, herkes onlari dinler.

Onlar etkileme pesinde degildir; bilgi gostermek icin metinler alintilamazlar. Masonlugun degerlerini yasarlar; sessizce, ictenlikle ve bilincle.

Sozleri guvenilirdir; henuz tek kelime etmeden davranislarindan kim olduklarini gorebilirsiniz. Bence Masonlugun ozu tam da burada: teori degil, dereceler degil; ornek olarak ilham veren bir yasam bicimi.

Sorun su ki, disaridan bakanlar bu tur insanlari is basinda cogu zaman goremezler. ve bizler de kendi potansiyelimizi fark etmeyebiliriz.

Kitaplar, konferanslar ve ritueller degerlidir; ama sadece bizi pratige yoneltiyorsa, bizi baskalarinin fark etmeden ogrenebilecegi bir insan olmaya tesvik ediyorsa.

Oyleyse soralim kendimize:

 - Sadece bilgi mi topluyoruz?
 - Yoksa daha buyuk bir sey mi insa ediyoruz?

Cunku gercek egitim, unvanlarla ya da alintilarla degil, yasadigimiz hayatla olculur.
Ve Masonlugun bizler icin gercekten ne ifade edebilecegini merak ediyorsak... belki de simdi daha derinlemesine bakmanin tam zamanidir.

Saygi ile,     
8
Bana Gore Masonluk / Ynt: Bana göre masonluk
« Son Gönderilen: Gönderen: Alşah Eylül 09, 2025, 10:32:18 ös »
    Sayın midyad'a ilgisinden dolayı teşekkür ederim. Ben formumuzu aktifliğine memnuniyetimi belirtmek için yazmıştım o yazıyı.  Yoksa, 2011 yılından beri ne tartışmalar oldu bu formda. O zamanlar bu konular "Çata cat" tartışılıyordu. Son zamanlarda yasanan durağanlığın hareketlenmesi heyecanlandırdı  beni.
   Saygilar-sevgiler.
9
Bana Gore Masonluk / Ynt: Bana göre masonluk
« Son Gönderilen: Gönderen: midyad Eylül 07, 2025, 06:56:59 ös »
   Çok mutlu oldum. Demekki formumuz hala aktif.  Yıllar önce açılan bir konu hakkında bu gün bile cevaplar verilebiliyor.
    Baktım da,  bütün anlatılar hemen hemen aynı. Yani, MASONLUĞUN erdemli, tekemmül etmiş biri olmak için bir ideal olarak hedeflendiğinden  bahsedilmektedir. Bu düşüncelere ben de katılıyorum. Ancak; hedeflenen bu kişiliğe MASON olmadan da erişilmez mi?
      Saygılar-sevgiler.


Sayin Adam'in bu soruya 2011'deki yaniti:

https://masonlar.org/masonlar_forum/index.php?topic=11549.0

"
ADAM
Baslik: Masonluk ile ilgili sorular ve cevaplar
Konu: Kamil insan olmak amaç ise hariciler neden bundan mahrum bırakılır? (doğudan)



Bu soruda bir ön yargılı düşünü var gibi geldi bana...

Masonlukta kâmil (yetkin) insan olmak için çalışmak, bireysel düzeyde bir amaçtır; doğru... Bunun ne ölçüde gerçekleşktirilebilildiği ayrı... Saten Masonluk masonları yetkinleştirmez.  Masonlar kendileri yetkinleşme yolunda ilerleme çabasında bulunurken Masonluktan yararlanır.

Masonluğun haricilere karşı böyle olumsuz bir tutumu yok. Aslında Masonluğun amçları uyarınca ayırımzsız tüm insanların yetkinleşme doğrultusunda ilerlemeleri istenir, olabildiğince. Mason örgütleri bu bağlamda sadece üyelerine bir elverişli ortam sunuyor; bu kadarını yapabiliyorlar.

İnsanlara bu yolu açma, bu doğrultuda ilerleme bakımından Masonluktan çok daha iddialı kurumlar var; onlar bu çabayı bireylere de bırakmayıp, bunu kendi öğreti ve yöntemleriyle gerçekleştirdiklerini ileri sürüyorlar.

O kurumları bir yana bıraksak bile, bireysel düzeyde yetkinleşme doğrultusunda olumlu atılımlarda bulunmak için mason olmak da gerekmiyor.

"
10
Diger Sanatlar / Ynt: İsrail tepkisi büyüdü: Enrico Macias konseri iptal ...
« Son Gönderilen: Gönderen: NOSAM33 Eylül 05, 2025, 10:52:00 öö »
Mahkeme salonundan inanılmaz görüntüler: Amerika'da "genç subaylar" rahatsız
ABD Senatosu’nda Çarşamba günü düzenlenen bir duruşma, iki askerin protestosu nedeniyle kesintiye uğradı. Eski Ordu istihbarat subayı Josephine Guilbeau ile emekli Yeşil Bereli Yarbay Anthony Aguilar, komite üyelerini “Gazze’deki soykırıma ortak olmakla” suçladı, yaka paça dışarı çıkarıldı.

https://img.odatv.com/rcman/Cw1280h720q95gc/storage/files/images/2025/09/05/mahkeme-salonundan-inanilmaz-goruntuler-amerikada-genc-subaylar-rahatsiz-gft4.jpg

Eski Ordu istihbarat subayı Josephine Guilbeau ile emekli Yeşil Bereli Yarbay Anthony Aguilar, komite üyelerini Gazze’deki soykırıma ortak olmakla suçladıktan sonra güvenlik görevlilerince salondan yaka paça dışarı çıkarıldı.

Guilbeau, Filistinli sivillere yönelik saldırıları ifşa etmeden önce ABD ve İsrail destekli “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nda güvenlik görevlisi olarak çalıştığını hatırlattı. Protesto sırasında, “ABD soykırıma ortak olduğu için adaylıklarla ilgili bu dışişleri duruşmasını engellediğimizden tutuklanıyoruz! Bebek katliamına ortak oluyorlar!” ifadelerini kullandı.

Aguilar ise, “Amerika Birleşik Devletleri Kongresi gazilerin peşine düştüğünde, sizin de peşinize düşecektir. Şu anda evinde oturan her Amerikalı, bir soykırımın bedelini ödediğini bilmeli” sözleriyle tepki gösterdi.

İki protestocu, kısa süren müdahalenin ardından kelepçelenerek duruşma salonundan çıkarıldı.

ABD Özel Kuvvetleri’nden emekli Yarbay Anthony Aguilar, Temmuz ayı sonunda ABD'li gazeteci Amy Goodman'a verdiği föportajda Gazze’de “Gazze İnsani Yardım Vakfı” (GHF) adı altında yürütülen yardım dağıtımlarında sivillere yönelik ağır ihlallere tanık olduğunu açıkladı. Aguilar, ABD ve İsrail destekli yardım merkezlerinde açlık içindeki Filistinlilerin hedef alındığını, bunun savaş suçu ve insanlığa karşı suç olduğunu söyledi.

“KIYAMET SONRASI BİR MANZARA”
Aguilar, “Gazze’de gördüklerim ancak distopik, kıyamet sonrası bir manzara olarak tanımlanabilir. Biz, ABD olarak bu soykırıma ortak oluyoruz” dedi. Emekli asker, dört ayrı dağıtım merkezinde günlerce görev yaptığını, buralarda sivillere karşı rastgele ve ölümcül güç kullanıldığını belirtti.
TEMMUZ AYINDA VERDİĞİ RÖPORTAJDA ANLATTI

ABD Özel Kuvvetleri’nden emekli Yarbay Anthony Aguilar, Temmuz ayı sonunda ABD'li gazeteci Amy Goodman'a verdiği föportajda Gazze’de “Gazze İnsani Yardım Vakfı” (GHF) adı altında yürütülen yardım dağıtımlarında sivillere yönelik ağır ihlallere tanık olduğunu açıkladı. Aguilar, ABD ve İsrail destekli yardım merkezlerinde açlık içindeki Filistinlilerin hedef alındığını, bunun savaş suçu ve insanlığa karşı suç olduğunu söyledi.

“KIYAMET SONRASI BİR MANZARA”
Aguilar, “Gazze’de gördüklerim ancak distopik, kıyamet sonrası bir manzara olarak tanımlanabilir. Biz, ABD olarak bu soykırıma ortak oluyoruz” dedi. Emekli asker, dört ayrı dağıtım merkezinde günlerce görev yaptığını, buralarda sivillere karşı rastgele ve ölümcül güç kullanıldığını belirtti.
JİLETLİ TELLER, AĞIR SİLAHLAR, AÇ SİVİLLER
Aguilar’ın iddialarına göre, insani yardım merkezleri özellikle aktif çatışma bölgelerine inşa edildi. Çevresi ise sivilleri yaralamak için kullanılan jiletli tellerle çevrildi. Görevli paralı askerler, zırh delici mermilerle donatılmış tam otomatik silahlarla sivillere ateş açtı. Aguilar, “Silahsız, aç insanlara karşı bu mühimmat kullanmak tamamen savaş suçudur” dedi.

“YARDIM MERKEZLERİ TUZAK OLARAK KURULDU"
Aguilar, dağıtım noktalarının kasıtlı olarak ölüm tuzağına dönüştürüldüğünü şu sözlerle vurguladı:
“Bu merkezler tesadüfen değil, bilinçli şekilde çatışma alanlarına kuruldu. İnsanları gıda için çağırıp sonra hedef aldılar. Bu, Cenevre Sözleşmesi’nin açık ihlalidir.”

ABD’DE SİYASİ YANKI
Demokrat Senatör Chris Van Hollen da geçtiğimiz günlerde, bu merkezleri “ölüm kapanı” olarak nitelendirmiş ve ABD yönetimine bu projeye fon aktarmayı durdurma çağrısı yapmıştı.
GHF SUÇLAMALARI REDDETTİ
GHF ise Aguilar’ın iddialarını yalanladı, kendisinin işten uygunsuz davranış nedeniyle çıkarıldığını ve sahte belgeler ürettiğini ileri sürdü. Ancak Aguilar, istifa ettiğini ve görevdeyken çektiği videoların bağımsız şekilde doğrulandığını belirtti.

“AMERİKAN HALKI GERÇEĞİ BİLMELİ"
Aguilar sözlerini şöyle tamamladı:
“Ben paralı asker değilim, Amerikan halkının gerçeği öğrenmesini isteyen bir vatanseverim. ABD, İsrail’in yanında durabilir ama aç sivilleri hedef almak değerlerimize aykırıdır. Bu yol bizi insanlığımızdan eder.”

Odatv.com


YORUMSUZ ...

Saygılar


Sayfa: [1] 2 3 4 5 6 7 8 9 10