MASON MAHKEMELERİ

[Alşah]

       Dün, ansiklobedilerimi karıştırırken elime 10 Mayıs 2006 tarihli Akşam gazetesinden kopardığım 13. sayfası geçti.Tekrar okuduğumda hatırladım. Tarık TOROS'un bir yazı dizisi. Tamamını buraya nasıl aktarırım bilemiyorum (resimler de var fakat paylaşmasını bilmiyorum), onun için kısa ve öz olarak aktarmaya çalışacağım.
       Yazı dizisi "Loca 10 bin davayla üyelerini yargılıyor" başlığını taşıyor. Genelde Kaya PAŞAKAY'ın yolsuzluk skandalını ve bununla beraber gündeme gelen Masonlar Büyük Locası'ndaki "Mason Mahkemesi"ni anlatıyor. PAŞAKAY olayının buzdağının görünen tarafı olduğu, asıl büyük kaynamanın, kanaate dayalı ihraçlarıyla eleştirilen bu divanda yaşandığı belirtilerek ;Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği'nin tüzüğünde,(Masonların) anlaşmazlıkları halinde iki tür disiplin kurulunun olduğu, birinin illerde örgütlü "Vadi Disiplin Kurulu ", diğerinin "Yüksek Haysiyet Divanı" olduğu, Yüksek Haysiyet Divanının adeta bir mahkeme gibi çalıştığı, iki işlevinden birinin Vadi Disiplin Kurullarının kararlarının itirazen incelendiği itiraz makamı, ikinci görevinin de çok özel kişilerin (VİP) yargılandığı makam olarak görev yaptığı belirtiliyor.
        O günkü tarih itibariyle Türkiye genelinde 14 bin Mason bulunduğu, halen açılmış ve yürüyen 10 bin davanın bulunduğu, iddialara göre , Mason Mahkemesinde görülen davalarda belge ve delillerin değil, kanaatlerin etkili olduğu bu durumun da üyeler (Masonlar) arasında rahatsızlıklara yol açtığı belirtiliyor.
        Yazı dizisinde , Mason Mahkemelerinin sadece üyelerinin davranışları veya etik şikayetleri ile ilgilenmesi gerekirken ticari mahiyetteki davalara bile baktığı ve hatta daha da ileri giderek, güçsüz , referanssız olanlara daha toleranssız davranıldığı  anlatılıyor.
        Dediğim gibi, yazıyı okuyunca hatırladım. O zaman, bu sitenin üyesi olmamama rağmen  edindiğim bilgilerin ışığında  bu yazı dizisini  pek doğru bulmamıştım. Bu gün  için de görüşüm değişmiş değildir.
Masonluk gibi bir kurumda, bu denli bir ayırım olabileceğine hiç ihtimal vermiyorum. Belki münferit hatalı kararlar alınmış olabilir ama bence bunlar, Masonluk kurumu içinde sadece istisna olabilirler diye düşünüyorum.
        Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olanların katılacağı ümidiyle;
        Saygılar-sevgiler.

[ADAM]

Önce katı (sert) bir girişle başlayayım ama Sayın Alşah sakın alınmasın, sözüm ona değildir.

MASON MAHKEMELERİ DİYE BİR ŞEY YOKTUR.

BU BİR UYDURMADIR, BİR YAKIŞTIRMADIR.


Mason örgütlerinin kendi içlerinde gerek geleneksel, gerek tüzükler ve yönetmelikler uyarınca oluşturulan ve ihtiyaç duyulduğunda çalışan birtakım kurullar vardır. Bunlar, diğer derneklerin ve sivil toplum örgütlerinin kapsamında görülen orgüanlardan pek farklı değildir ama oluşturulmalarında bir masonik yaklaşım söz konudusudur.

Bunların "mason mahkemesi" olarak nitelendirilmesi, bir sansasyon yaratmak çabasından başka bir şey değildir.

Gerekeirse ve istenirse bu kurulların nasıl oluşturulduğunu vöe nasıl çalıştığını burada ayrıntılarıyla anlatırız. Kim bilir, belki daha önce Masonluğun örgütsel sisteminden söz ederken anlatmış bile olabiliriz.

Geçtiğimiz yıllar içinde bir ara Türkiye'deki mason örgütlerinden birinde ya da birkaçında birtakım sorunlar yaşanmış olabilir. Bu sorunlardan  bir bölümü, niteliği gereği Masonluk sorunu olmaktan çıkıp, DERNEK SORUNU haline gelmiş olduğu için, üstelik akçalı işlerle bağlantısı bulunduğu için, doğal olarak ve TC yasaları uyarınca ilgili TC mahkemelerine yansımıştır.

Herhangi bir diğer alacak-verecek ya da ticari uyuşmazlık benzeri, aslında kamuoyunu pek de fazla ilgilendirmeyen, Masonluk açısından da ilgilendirmesi gerekmeyen  bu olayın büyütülerek bir flaş haline getirilip MASON MAHKEMELERİ DİYE YANSITILMASI BAŞTAN SONA YANLIŞ, ART NİYETLİ BİR GİRİŞİMDİR.

Bunları böyle belirttikten sonra, şimdi Sayın Alşah'tan rica edelim, o gazetede yazılmış olanları mealen değil, bütünüyle Foruma aktarsın ki, bu forum üyelerinden o konunun ve olayların aslını/doğrusunu bilenler de burada evrensel kamuoyu önünde gerçekleri anlatsın. Sayın Alşah bu konuyu teknik olarak gerçekleştiremiyorsa, lütfen yönetime başvursun, yönetim kendisine yardımcı olacaktır.

Unutmayalım ki bu forum internette Masonluk üzerine en çok başvurulan bilgi kaynakları arasında üçüncü sırada yer almaktadır. Gerçeklerin burada yazılmasından daha doğal bir şey olamaz. 

Ancak büyük olasılıkla o konunun bu forumun Antimasonluk bölümünde yer alması gerekecektir. Çünkü büyük olasılıkla o yazının amacı halkı ilgi dulduğu bir konuda bilgilendirmek değil, Masonluğu yıpratmaya ve halkın gözünde küçük düşürmeye çalışmak ya da bu işi gereksizce kurcalayarak bu vesileyle tiraj elde etmektir.

Eğer öyle olmasaydı, böyle uydurmaca, olmayan şeyleri varmış gibi gösteremeye çalışan laflar etmezler, önce konuyu iyice inceler, öğrenir, sonra doğruları yazarlardı, yazılması gerekiyorsa eğer...

[Alşah]

      Sayın ADAM, asla alınmış falan değilim. Aslında alınmamı gerektirecek bir durum olduğunu da zannetmiyorum. Zira; dikkat ederseniz ben yazımın sonunda ( bu site belkide daha açılmadan evvel) Masonlukla ilgili bilgilerime göre böyle bir durumun olabileceğine ihtimal vermediğimi ve bu gün için ise bu sitenin bir üyesi olarak o günkü görüşümün değişmediğini açıkça belirtmiştim.
        Yazımın başında, gazete sayfasının resimleri ile birlikte burada yayınlayabilecek teknik bilgiye sahip olmadığımı belirtip söz konusu gazetenin tarihini ve sayfa numarasını yazdım. Yani bulunamayacak bir şey değil , Yönetim arzu ederse bunu bulup yayınlayabilir.
      Yazınızdaki görüşe bende katılıyor ve bu yazı dizisinin Mason'ları ve Mason'luğu karalama olarak görüyorum.
       Saygılar-sevgiler.

[Risus]

Sayın ADAM benim de merak ettiğim konuya güzel bir açıklama getirmiş. Sanırım bir teşekkür etmek gerek. Teşekkürler.


Saygılar...