Başlığı okuduğumdan beri aklımda. Ben bu aforoz metnini bir yerde okumuştum diye aranıp duruyordum, sonunda buldum. Hatta önce İngilizcesini buldum, uğraşıp tercüme edecektim ki, bir zamanlar Kardeşlerimizin ne kadar özverili çalıştıklarına bir kez daha şahit oldum. Birisi zamanında çevirmiş bu metni
Fikret Çeltikçi Kardeşimin aziz hatırasına saygılarımı sunarak bu çeviriyi paylaşıyorum.
Yalnız ölüm halinde olanların Papa tarafından af edilmesi hariç, adî tabiriyle Liberi Muratori veya Francs-Massons denilen Cemiyetin veya küçük meclislerin -conventicules- aforoz suretiyle resen mahkum edilmesi. İsa'nın sadık müminlerine, Tanrıya hizmet edenlerin hizmetkârı Piskopos Clement'in selamları ve papalığın dualarıyla.
Lâyık olmadığımız halde İlahî Kudret tarafından bize emanet edilen sürünün güvenliği üzerine aralıksız uyanık kalmamız için, bizi papalığın en yüksek makamına yerleştirmiş olarak, Yukarının yardımının müsaadesi nispetinde, ve fenalığın ve hatanın ilerlemesini önleyecek bir set koymak için, özellikle, hakikî dinin bütünlüğünü korumak, bu çok güç zamanlarda onlara karışıklık fırsatı verecek olan her şeyi Katolik âleminden uzaklaştırmak üzere, bütün gayretimizi sarf etmiş bulunuyoruz.
Umumî efkârdaki söylentiler bizim şüphemize müsait olmadığı cihetle, hiç bir fark gözetmeksizin her dinden ve her mezhepten kişilerin kabul edildiği ve bu kabulde, zahirî bir dürüstlük görüntüsünü zorunlu kılan ve bununla yetinen, saliklerini bir birine bağlayan ve özellikle Kutsal Kitaplar üzerine yapılan ve, toplantılarında cereyan edenleri bir giz olarak saklayacakları, aksi halde en ağır cezalara çarptırılacakları hususundaki bir yemini zorunlu kılan bazı kanunları ve tüzükleri olan ve günden güne kendilerini açığa vuran merkezlerin, grupmanların, birliklerin veya küçük meclislerin oluşturulduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
Fakat, cinayetin kendiliğinden meydana çıktığı, aldığı bütün önlemlere rağmen durduramadığı parıltı nedeniyle kendisini ele vermesi gibi, bu cemiyet, bu toplantılar müminlere o derece şüpheli gözükmüştür ki, her dürüst insan buraya kabul edilenlerin fasık olduklarından pek fazla şüphe etmemektedirler. Eğer onlar hiç bir kötülük işlememiş olsalardı, ışıktan bu denli nefret etmezlerdi. Bundan dolayıdır ki, bir çok prensin, çoktan beri Devletinde ihtiyat tedbiri olarak bu cemiyetler yasaklanmıştır. Bu prensler bu kabil kişilere genel güvenlik düşmanları gözüyle bakmaktadırlar.
Bu itibarla, her zaman Devletin huzuru ve ruhların selameti için zararlı olan ve bu bakımdan mülkî veya ruhanî yasalarla bağdaşmayan bu birliklerden doğan başlıca kötülükler üzerinde iyice düşündükten sonra, ayrıca, Tanımın sürüsünü idare etmek üzere seçilmiş olarak müdebbir ve sadık hizmetkârı sıfatıyla, bizzat Tanrının buyruğu ile bu karakterdeki kişilere karşı, hırsızların girmek için evi delmesi ve tilkilerin bağa saldırmaları ve her tarafa perişanlık getirmesi misali, basit kişileri iğfal etmelerinden ve sade ve masun kimselerin kalplerini oklarıyla gizlice yaralamalarından endişeli olduğumuzdan, daima uyanık olmak zorundayız.
Nihayet, bu iğfal halini durdurmak ve pek çok haksızlıkları cezasız bırakmaya yol açışlara engel olmak arzusuyla, ve bizce bilinen Ve aynı derecede doğru ve makul olan daha başka bir çok nedenlerle; kutsal Roma Kilisesinin muhterem Kardinal Kardeşlerimizle görüştükten sonra ve onların mütalaalarıyla, ve bizzat kendi hareket ve kesin bilgimizle, ve Papalık kudretimizin bütünüyle, Liberi Muratori veya Francs-Massons veya onları başkaca ne isimde olursa olsun, ebediyete kadar meri olacak olan işbu hükümle, sözü edilen merkezleri, toplantıları, grupmanları, birlikleri veya küçük meclisleri mahkûm etmeyi ve yasaklamayı kararlaştırdık ve onları fiilen mahkûm ediyor ve yasaklıyoruz.
İşte bu nedenle, kesin şekilde ve kutsal itaat icabı, ister laik, ister cismanî veya ruhanî ruhban sınıfından olsun, özel olarak belirlenen, her hangi bir durumda, rütbede, kademede, makamda, üst makamda olursa olsun, bütün müminlere, her ne sebeple veya her hangi bir bahane ile, yukarda zikredilen bu merkezlere, toplantılara, grupmanlara, birliklere veya küçük meclislere girmelerini, onların büyümelerini kolaylaştırmalarım, onları kendi nezdinde veya başka bir yerde kabul etmelerini veya saklamalarım, onlara iştirak etmeyi, onlarla birlikte olmayı, onların toplantılarına katılmayı, onlara her ne olursa olsun bir şey temin etmeyi, onlara fikir vererek yardım etmeyi, onlara açıkça veya gizlice yardım ve kolaylık sağlamayı, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendilerinden veya başkaları aracılığıyla bu cemiyetlere kabul edilmeleri için teşvik etmeyi, talepte bulunmayı, sevk etmeyi, bağlanmayı, her ne suretle olursa olsun, toplantılarda bulunmayı, her hangi bir şekilde yardım etmeyi ve onları tahrik etmeyi, yasaklıyoruz; zikrettiğimiz hususlara karşı gelenleri sırf bu gibi hallerinden dolayı ve başkaca bir tebliğe lüzum olmaksızın, aforoz cezasına çarptırılacakları cihetle bu birliklere veya toplantılara asla katılmamalarım emrediyoruz; bu aforoza maruz kalanlar ancak ölüm halinde olmak kaydıyla, yalnız tarafımızdan veya bizden sonra hükümran olacak Papa tarafından affedilebilir.
Buna ilaveten, piskoposlardan, yüksek rütbeli rahiplerden ve bölge piskoposlarından olduğu kadar, Engizisyon yargıçlarından emirlere karşı koyanlar için, hangi derecede, mevkide, kademede, rütbede, mertebede, üst makamda olursa olsun, işlemlere geçmelerini; onları tedip etmeye çalışmalarını, ve onları çok kuvvetti bir dalâlet içinde olma sanığı olarak, hak ettikleri cezaya çarptırılmalarım istiyor ve emrediyoruz.
Bu maksatla, bu kişilerin tümüne ve ayrı ayrı her birine, sözü edilenleri izlemeleri ve kanım hükümlerine göre cezalandırılmaları, ve lüzumu halinde mülki mahkemelere baş vurmaları için yetki veriyoruz.
Bu hükmün suretlerinin de noterlikçe tasdikli ve ruhban sınıfından bir kişinin mührü ile teçhiz edilmiş olmak kaydıyla aynen asıllarının hükmünde sayılmasını istiyoruz.
Bundan başka hiç bir kimse işbu deklarasyona, mahkumiyet kararma, men ve nehy'e itiraz etme veya karşı çıkmaya cesaret etmemelidir. Her hangi bir kimse böyle bir cürette bulunursa, bilmelidir ki pek kudretli Tanrının ve muazzez havari Pierre ve Paul'un gazaplarına uğrayacaklardır.
Bu hüküm, İsa’nın doğumundan itibaren 1738 senesinde, takvimin 4 Mayıs gününde ve bizim papalığımızın 8inci yılında, Roma’da, Sainte-Majeure de yayınlanmıştır.
Mimar Sinan Dergisi - 1981
Saygılarımla.