Dedim ya bu zanaat İngiltere’ye geldi,
Zaman iyi Kral Athelstan’ın dönemiydi;
Sonra yaptı hem konaklan hem de köşkleri,
Ve büyük onuru olan yüce mabetleri,
O’nu hoşnut etmek için hem gündüz hem gece,
Tapınmaya Tanrı’ya tüm gücü yettiğince.
Bu iyi efendi zanaatı pek sevdi.
Ve onu her bakımdan güçlendirmeye girdi,
Zanaatta gördüğü çeşitli hata vardı;
Ülkenin her yanına haberciler yolladı,
Bu zanaatta çalışmakta olan masonlar,
Gelip doğruca onun huzuruna varsınlar,
Girişsinler bir karşılıklı dayanışmaya,
Bütün bu hataları ortadan kaldırmaya.
Sonra toplantı yapmalarına izin verdi,
Ülkenin çok yerlerinden efendiler geldi,
Dükler, örller ve hatta baronlar bile vardı,
Şövalyeler, silahtarlar, çok kişi katıldı,
Ve o kentteki tüm büyük ileri gelenler,
Hepsi kendi derecelerinde birleştiler;
Burada sadece bir tarihsel olay anlatılıyor. Hesapça 926 yılında İngiltere’nin kuzeyindeki York kentinde geçmiş bir olay… Ne kadar doru olup olmadığı pek belli değil. Bu nedenle masonik yazında buna “York Efsanesi” de denmiş.
Bence bu çerçevede günümüzdeki Masonluğun töresi açsından değerlendirilebilecek bir şey yok. Bulan olursa teşekkürlerimi sunarım. Bu tarihe Masonluğun özün anayasasının tarihsel bölümünde de aynen değinilir. Bu bağlamdaki tek ayrıntı, burada Kral Athelstan’in yanı sıra adı geçen Edwin’in kimliğidir. Ondan da burada söz edilmiyor zaten.
Bu aşamada ilk kez ve açıkça görülmekte olan olgu, bu toplantıya inşaatçılık zanaatından olmayan birçok kişinin, özellikle devlet statüsündeki ileri gelenlerin katılmakta oluşudur. Bu durum açıkça şu olguyu belirtiyor: İnşaatçıların böyle bir toplantıyı kendi aralarında yapmalarına izin yok; mutlaka denetim altında tutulmalılar.
Belki bir diyeceği olan çıkar diye sonra devam etmek üzere bu noktada duruyorum.