Sn. Adam,
İnsanlar arası iletişimde iyiniyeti bir karine olarak kabul etmemiz sağlıklı iletişim kurmamız için gereklidir kanısındayım. Yazım çeşitli okumalarım, düşünsel çıkarımlarıma ilişkindir. Pek tabiki felsefi önermeler düzeyinde olup tartışılabilir niteliktedir. Uslubumda keskin bir ifade tarzı varsa mazur görülmesini rica ederim. Tüm Kişisel kanım odur ki; dogmaya yol açmayacak özgür düşüncenin korunduğu bir platformda düşünceler daha da gelişir ve ilerler.
Sorularınızın karşılıklarını her sorunun altında bulabilirsiniz.
Ben:Tanrı başlangıç ve sondur (Evvel ve Ahir) O tanımı gereği her şeyi bilen olduğu için tüm zamanların bilgisine de sahiptir.
Sn.Adam:Siz bunu nereden biliyorsunuz?
Ben: Sorunuzu iyiniyeti karine alarak (kişiselleştirmediğinizi varsayıyorum) epistemelojik olarak yorumlamak istiyorum.
Bana göre doğru soru; Neyi bilebiliriz? Bir başka ifade ile insan neyi bilebilir? İnsan Tanrıyı bilebilir mi? İnsan Tanrıya ait neyi bilebilir; neyi bilemez? Neyi bilebileceğimizin ya da bilemeyeceğimizin ölçütü nedir?
Yukarıdaki önerme (Tanrı başlangıç ve sondur. O tanımı gereği her şeyi bilen olduğu için tüm zamanların bilgisine de sahiptir. )Tanrı tanımına ilişkindir. Yani a-priori olarak varlığını varsaydığımız metafizik bir kavramdan bahsediyoruz. Tanrı kavramı mükemmel olan/eksiksiz olan unsur ve özelliklerle tanımlanagelmiştir. Tanrı mutlaktır. Dolayısıyla öncesiz ve sonrasız (sonsuz), tüm bilgileri kendisinde bulunduran ve her şeyi yaratan olmalıdır Tanrı.
Tanrı kavramına vereceğiniz anlam “mutlak” çerçevesinde ise yukarıdaki ilk çıkarıma varmanızda kavramsal bir çelişki olmayacaktır. (Tanrı başlangıç ve sondur. O tanımı gereği her şeyi bilen olduğu için tüm zamanların bilgisine de sahiptir.)
Ben: Onun için geçmiş, şimdi ve gelecek aynı şeydir.
Sn. Adam: Bunu nereden çıkarıyorsunuz?
Tanrı kavramına verilen “Her şeyi yaratan” tanımı kabul edildiğinde; Tanrı zamanı da yaratmış olmalıdır. Zamanı yaratan için geçmiş, şimdi ve gelecek tüm bilgiye sahip olması da kaçınılmaz olacaktır kanısındayım.
Ben: İnsan Tanrıdan bir parçadır.
Sn.Adam: Bunu hangi bilimsel bulgu destekliyor?
Ben: “Tanrı” bilimin konusu olabilir mi? Bilimin yöntemlerine bakıldığında (gözlem, deney, ölçme, matematik kuramsallaştırma gibi) bu zor olmalıdır. Bu konuya sadece bilim cephesinden bakılması doyurucu cevaplar sunamaz kanısındayım.
Ancak kişisel görüşümü verebilirim:
Bana göre insanın bilgi kaynakları “akıl”, “bilim”, “sezgi” dir. Modern fizikteki gelişmeler (özellikle sicim kuramı, kuantum mekaniği, holografik evren kuramı vs.) evrenin tekil bir yapıda olduğunu ve tüm mikro yapının iletişim halinde olduğunu belirtmektedir. Evrende etkileşimli bir yapı ve düzene doğru bir eğilim gözlenmektedir. Evrendeki komplex yapıdaki bu düzen heyecan vericidir. Teoloji ve metafizik alanda ise Tanrı ile evrenin bir bütün olduğu ileri sürülmüştür. (Panteist görüşler vb.) Benim kişisel görüşüm de her şey Tanrıdan zuhur etmiştir ve tanrısal özellikler taşımaktadır. İnsan da bu anlamda O’ndan bir parçadır. Parça ise bütüne ait bazı özellikleri taşır görüşündeyim.
Ben: İnsan izafi varlığı sonludur. (Ama sonsuzluğa ait parçası sebebi ile bir yönü ile sonsuzdur da) İnsan Tanrıdan bir parça taşıdığı için özgürdür. Özgür iradeye sahiptir.
Sn. Adam: Özgürlük kavramını Tanrı mı oluşturmuş? Hangi Sosyoloji kitabında öyle yazıyor?
Ben: Özgürlük kavramı sadece sosyolojinin mi konusudur?
Felsefe, teoloji, dinler, psikoloji ve sosyoloji gibi her disiplinin konusu olmamış mıdır?
Özgürlük nedir? İnsan özgür müdür? Özgür değil midir?
Tanrı kavramı ile Özgürlük kavramı bağdaştırılabilir mi?Gibi.
Bana göre sorulması gereken sorular bu olmalıdır.
Ben: İyiyi ve kötüyü seçme yeteneği vardır. İnsan seçimlerinin her sonucu evrenin tüm kurallarını yaratan Tanrı tarafından bilinir, ama seçim insana aittir.
Sn.Adam: Bunların Tanrı tarafından bilindiğini siz nereden biliyorsunuz? Tanrının bildiklerini bilmek gibi bir iddianız mı var yoksa?
Ben: Bu soruların yanıtları “Tanrı” kavramına yüklenecek anlama göre değişir. Tanrı “Her şeyi Bilen”se “Her şeyi Yaratan” sa bunların Tanrı tarafından bilinmesi gerekmez mi? Tanrının neyip bilip neyi bilmediğine ilişkin sizin bir öneri ya da bilginiz var mı? Naçizane sorularınız arasında tutarlı bir korelasyon beklemekteyim.
Ben: Evrenin yüksek iradesi ile insanın görece sınırlı iradesi birlikte vardır. Resmin tümüne bakabilir ve sezgilerimizle hissedersek hiçbir çelişki yoktur.
Sn. Adam: Elbette bunu diyalektik oluşum gerektiyor, değil mi?
Ben: Sizin cevabınız bu ise saygı duyarım. Karşıtların açıklanmasında diyalektik mantık yararlıdır.
Saygı ve sevgilerimle,