Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Yahudi Kökenlilerin Cumhuriyet Döneminde Çektikleri Bazı Sıkıntılar  (Okunma sayısı 19678 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kasım 08, 2011, 11:20:42 öö
Yanıtla #20
  • Ziyaretçi

Benim sorum biraz daha dar kapsamlı bir sorudur. 1. Cihan harbine Almanya tarafında girilme kararını bir oldu bittiyle, hazırlıksız olarak veren İttihatçılar, savaş sonunda da bunun bedelini ülkeden Alman donanması vasıtasıyla kaçarak, daha sonra da, yaşadıkları ülkelerde Ermeni ve diğer ülke kurşunlarına hedef olarak ödediler.  Bu harbler ile memleket bir çok şeyini kaybetti. Balkan savaşı, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı memleketin genç nüfusu büyük kayba uğradı. Nitelikli olan bu neslin kaybı memleket için çok büyük bir kayıp oldu. Bir çok yazar, devlet arşivlerinde yaptıkları incelemeler sonunda mutabıktırlar ki, harbe bir macera uğrunai hazırlıksız ve bir oldu bittiyle girilmiştir. Bunun bedeli de çok ağır olarak ödenmiştir.

Sorum şudur ; Selanik kökenli Sabetaycı denilen ve orada kurulu localarda görev aldıkları yazılan çizilen.,fikri zenginliğe , muhakeme gücüne sahip ve ortak akıl ile hareket edebilme yetisine sahip bu topluluk,  cihan harbine giriş kararı  veren Enver paşa'ya hangi yönde tesir etmişlerdir. İsmet paşanın Enver Paşa'ya yazdığı mektuplar yeni yayımlandı. Savaştan önce, Almanya tarafında savaşa girmenin bir macera olacağını yazmıştır. Atatürk'ün savaş karışıtı olduğu da bilinen bir gerçektir.

Yahudi Kökenli, Ittihatçılarımızın savaşa giriş kararında ne gibi tesirleri olmuştur. Bence incelenmesi gereken konulardan biri budur.

Varlık Vergisi, ikinci dünya savaşı döneminde karaborsacılık yapan Yahudi ve Ermeni nüfusa karşı oluşan hıncın bir tezahürüdür. Menderes döneminde yaşanan 6-7 Eylül olayları da , o zamanlar 1.5 Milyonluk İstanbul'da yeni göç eden Balkan kökenli nüfus ile Anadolu'dan gelen işsiz ve köy kökenli nüfusun provoke edilmesiyle, planlananın ötesinde bir olay yaratıldığı yazılıp çizilmektedir. Bu olaylarda mağdur olanların zararları fatura ibraz edilmesi durumunda hükümet tarafından ödenmiştir. Evrak ibraz edemeyenlerin zararı içinde, mahale halkı kendi arasında para toplayarak esnafın zararlarını karşılamaya çalışarak büyük bir özveri göstermiştir.

Cumhuriyet döneminde yaşanan sıkıntılara ilişkin aklımıza gelen olaylar ile ilgili objektif kalemlerin yazıp çizdikleri bu istikamettedir. Sorumuzu tekrarlamak istiyorum. Gayri müslim topluluk birinci dünya harbine giriş safhasında  ittihatçılara ne gibi tesirlerde bulunmuştur ?  Örgütlü, disiplinli, planlı ve olayları derinlemesine muhakeme etme geleneğine sahip  topluluklar, ülkenin içine sürüklendiği macera konusunda nasıl bir pozisyon aldıkları bence üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Ermeni ve Rumların ağırlıklarını kaybetmesi ile daha güçlü duruma gelen Yahudi kökenki topluluk gerek iktisadi gerek fikri gücü ile iktidar üzerinde önemli bir baskı gücünü teşkil etmiyor muydu ?


Kasım 08, 2011, 11:48:32 öö
Yanıtla #21
  • Ziyaretçi

Biraz Enver paşanın gücünden söz etmek gerekmekte, kendisi padişahın damadıdır ve o dönemde tek başına güç sağlayabilecek güçte ve kabiliyettedir, ittihat ve terakkide herkez aynı fikirde olabilecek diye birşey yok , yada farklı etnik kökene mensup olan insanlar aynı şeyi düşünecek değil, ittihat ve terakki içinde farklı görüşler olmuştur dönem dönem
ittihat ve terakkicilerin hepsi yahudi yada sabatay değildir , ittihat ve terakkiyi yahudi yapılanması haline getirmek doğru gelmiyor bana...
işin masonik loca kısmına girdi iseniz bu sorunun yanıtını en iyi masonlar cevap verebilir , okuduğum kadarı ile tarih kaydı tuttukları idda edilmektedir , orda gerekli bilgi mevcuttur herhalde...
Varlık Vergisi vergisi bildiğim kadarı ile yahudilerede uygulanmıştır , gelirde devletin kasasındadır o dönem için...
burda zenginleşen tek taraf devlettir...
sonuç olarak , o dönemki karar veren insanlar savaştan olumlu olarak çıkabileceğini düşünüp savaşa girmişlerdir , kaybedilen toprakları geri alma ve ekonomik yonden rahatlama hedefleri ve stratejik olarak üstünlüğü muhavaza etme amaçları hedef alınmıştır..
kimsenin elinde kristal küre yok ...


Kasım 08, 2011, 02:11:03 ös
Yanıtla #22
  • Seyirci
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 4031
  • Cinsiyet: Bay

Savaş,yönetmek,güdülmek işte budur 3 kişi yada 5 kişi veyahut 1 kişi karar alır bunu o toplum için aldığını söyler ve sanır ama milyonlarca insan hiç sorgulamadan büyük bir kaos ile savaşır ölür ve öldürür.Belki tüm bunların dışında bakılması gereken yer burası olduğunu gördüğümüzde birçok şey hallolucaktır.1-3-yada 5 kişinin milyonların kaderini ve canlarını elinde bu kadar kolay tutabilmesi benim daha önceden hep belirtmeye çalıştığım yine bu kişilerin dünyayayı aynen bu şekildeki gibi kolayca yönetebileceğidir.

İnsanlara yutturulan afyon ile can alıp can verme yerine mesela savaş kararı alanları ilk olarak karşılıklı düollo yaptırıp galibi belirlemek daha az cana mal olur.Böylelikle yönetenler başkalarının canları hakkında tasarrufta bulunurken bu kadar ucuzlamazlar.Tüm bu kararları alanlar ve uygulayanlar en basit dini bakış açısana göre bile allah katında veballeride işleride zor diye düşünüyorum.
ÖZGÜRLÜK BİLE SAHİP OLMAK İÇİN SINIRLANDIRILMALIDIR.

EDMUND BURKE

Hayat Bizi Resmen Dört İşlemle Sınar. Gerçeklerle Çarpar, Ayrılıklarla Böler, İnsanlıktan Çıkarır ve Sonunda Topla Kendini Der.  leo


Kasım 08, 2011, 08:35:44 ös
Yanıtla #23
  • Ziyaretçi

Varlık vergisi tüm gayrimüslimlerden alınmıştır. Belirli bir etnisiteye dair bir düzenleme değildir. İttihatçıların hepsi şöyledir böyledir diye bir şey söylemek yanlış olur. Monarşiye karşı olanların örgütlü hareketi içerisinde her etnisiteden ve dinden insan vardır. Saidi Nursi'nin bile ittihatçı olduğu o zaman Selanikt'te ateşli söylevler verdiği yazıldı. Ben buna katılmasam da, belirli bir etnisite ve din hakimiyetinden bahsetmek çok yanlış olduğu gibi olayı kavramamak olur.

Enver beyin harbe milleti tek başına soktuğunu düşünmek de biraz bu olayı hafife almak olur diye değerlendiriyorum.  Damatlığı ise biraz daha değişiktir ama herhalde buradaki konuyla alakası yok.




Kasım 08, 2011, 08:59:16 ös
Yanıtla #24
  • Ziyaretçi

savaşa Enver paşa tek başına soktu yada sokmadı diye bir söylemim olmadı fakat önemli kararlarda kendisinin izine rastlamak mümkündür sonuç olarak ittihat ve terakkide ağırlığı büyüktür kendisinin , damat olmasıda o gücü anlamamızda daha etken rol oynayabileceğini düşündüğüm için yazdım ...
sonuç olarak devlet yönetiminde zeki insandan olumlu olarak faydalanmak olumludur,  etnik köken yada din'e bakmakta doğru olmaz , bunu sanırım en iyi yapan masonlar olduğunu düşünmekteyim...

Saygılarımla,
418


Kasım 12, 2011, 09:20:55 öö
Yanıtla #25

Varlık Vergisi için özür dileyin...
12 Kasım 2011

Varlık Vergisi’nin kabulünün 69’uncu yılı nedeniyle dün Haydarpaşa Garı’nda biraraya gelen Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, gazeteci Mihail Vasiliadis, Prof. Serap Yazıcı ve Prof. Ergun Özbudun, hükümeti, o dönem haksızlığa uğrayanlardan özür dilemeye çağırdı.

Geçmişiyle yüzleşebilen ve hesaplaşabilen toplumların saygın toplumlar olduğunu belirten İshak Alaton, “Yaptığımız şey, gelişmiş bir toplum olduğumuzu gösterme çabasıdır. O dönem haciz memurları evimizdeki herşeyi sattılar. Mutfaktaki tencereleri bile. Babam buradan (Haydarpaşa Garı) vergisini ödeyemediği için zorla çalıştırılmak için Aşkale’ye gönderilmişti. Gittiğinde saçları simsiyahtı. Bir yıl sonra döndüğünde saçları bembeyaz olmuştu” dedi.

Babam CHP üyesiydi

11 Kasım 1942’de TBMM’nde kabul edilen Varlık Vergisi’ne ve yarattığı sıkıntılara dikkat çekmek için o dönem vergiyi ödeyemeyenlerin çalıştırılmak üzere trenlerle Aşkale’ye gönderildiği Haydarpaşa Garı’na giden İshak Alaton, şunları dile getirdi: “Geçmişimizle yüzleşmek istiyoruz. Geçmişteki günahlardan arınmak ve huzura varmak için özür dileme erdemini ortaya koyabilmeliyiz. Aynı hataların bir daha yapılmaması için geçmişten ders çıkarılması gerekir. Babam o dönem CHP’nin bir üyesiydi. Şişli’deki halk evinde gençlere ücretsiz Fransızca dersi veriyordu. Varlık Vergisi çıkınca iki farklı vergi dairesinden 16 bin ve 64 bin lira vergi borcu olduğunu öğrenmiş. Vergi borçları için evimizdeki her şeyi sattılar. Sadece üstünü kirli bir battaniye ile örttüğümüz telefonumuz geriye kaldı.”

Oyuncak atımı da aldılar

Türkiye’de 86 yıldır Rumca yayınlanan Apoyevmatini Gazetesinin sahibi ve sorumlu müdürü Mihail Vasiliadis de, şunları anlattı: “Evimize haciz memurları geldiğinde 3.5 yaşındaydım. Yaşadığım korku ve travmadan dolayı eviminin haczedildiğ günü tüm detaylarıyla hatırlıyorum. Babam yatalak olmasına rağmen altındaki karyolayı bile haczettiler. Yasaya göre sadece işyerlerinin kapısı mühürlenebiliyordu. Diş hekimi olan babam evimizin bir odasını muayenehane olarak kullanıyordu. Haciz memuru evdeki bütün eşyaları bu odaya doldurup mühürledi. Oyuncak atımı aldıkları için ağladım ve bir hamal mühürü açıp atı alarak bana verdi. Arkamdan gelen bir el kucağımdaki oyuncak atı hızla çekerek aldı ve odanın içine fırlatıp tekrar kapıyı mühürledi. Bu büyük bir gaddarlıktır. O anı unutamıyorum.”

CHP de özür dilesin

Prof. Serap Yazıcı,  “Umarım ki, zamanın tek partili rejiminin bugünkü temsilcisi CHP, özür diler ve kırık kalpleri onarabilir” dedi. Varlık Vergisi’nin Cumhuriyet tarihi için kara bir sayfa olduğunu belirten Prof. Ergun Özbudun ise, “Bu büyük bir haksızlık ve gaddarlıktır. Böyle bir skandal hiçbir anayasada ve demokraside olamaz” diye konuştu.

hürriyet gazetesi

umarım en kısa zamanda özür dileme erdemliğine sahip olduklarını gösterirler

sevgiler...saygılar...
yenilmek te iyidir, mühim olan her seferinde yenilsende , daha iyi olarak yenildiğini bilmektir


Kasım 12, 2011, 10:39:53 öö
Yanıtla #26
  • Ziyaretçi

Varlık Vergisi için özür dilenecekse, inanın özür dilenecek olaylar arasında kaçıncı sıraya tekabül eden bir durum olarak sayılabilir bilemiyorum. Hatırladığımız zaman gurur hissetmek yerine utanç ve sıkıntı hissettiğimiz o kadar olay var ki geçmişimizde.

Cihan harbine iştirak eden devletlerin, ülkemizin satılacak neyi varsa aldıkları bir dönemde, ki düşünün madenleri işleyemediğimizden toprak içindeki cevheri toprakla birlikte satıyorduk, ülkenin satılacak neyi varsa satıyorduk. Savaşa girmemek için yapılan manevralara rağmen, ordunun gücünün muhafaza edilmesi için seferberlik ilan etmiştik, bir çok ürünün karneye bağlandığı ve karaborsacılığın kol gezdiği zamanlarda, yabancı ülkelerden kısıtlı bulunan malları içeride fahiş fiyatlara satanlar malesef çoğunlukla gayrimüslimlerdi ve bu zümrenin savaş döneminde aşırı zenginlik artışı yaşadığı tüm kamuoyunu bilgisi dahilindeydi. Birinci sebep budur bence. İkincisi ise zorunlu bir servet transferi gayesi vardı diye değerlendiriyorum. Ne kadar traji komiktir, Mehmet Cavid Bey meşhur bir konuşmasında “Biz millliyetperveriz. İstemeyiz ki memleketimizde yapılacak bütün teşebbüsler ecnebiler tarafından yapılsın ve misafir olalım. Hayır!...” demişti. Kendisinin sabetayist olduğu yazıldı çizildi. Kendisi milli maliye düzenimizi kuran, maliyemizi modernleştiren kişi olarak alınır.  İttihat Terakki'nin liderlerinden biridir. Ülkesini seven birisiydi. İzmir Suikastı davasında suikastı organize ettiği suçlamasıyla hüküm giydi ve asıldı. Cavit Bey, sonradan müslüman olan yahudi kökenli birisiydi. Yaşadığı dönemde etkin olan bir çokları gibiydi yani.
Ülkenin sıkıntı dönemlerinde, savaş sırasında şişirilmiş milli duygu selinin altında bıraktık kendi insanlarımızı.


 

Benzer Konular

  Konu / Başlatan Yanıt Son Gönderilen:
0 Yanıt
8321 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2006, 06:57:13 öö
Gönderen: MASON
3 Yanıt
13444 Gösterim
Son Gönderilen: Haziran 24, 2011, 12:00:41 öö
Gönderen: Alşah
0 Yanıt
7024 Gösterim
Son Gönderilen: Ekim 14, 2006, 07:01:02 öö
Gönderen: MASON
1 Yanıt
3747 Gösterim
Son Gönderilen: Mart 07, 2013, 12:09:45 ös
Gönderen: Samuray
15 Yanıt
6576 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 27, 2012, 07:05:05 ös
Gönderen: peacewings
9 Yanıt
4045 Gösterim
Son Gönderilen: Ağustos 28, 2012, 08:52:25 ös
Gönderen: karahan
4 Yanıt
2863 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2012, 03:13:59 ös
Gönderen: ARCHITECT
7 Yanıt
4246 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 03, 2012, 11:28:58 öö
Gönderen: karahan
3 Yanıt
2426 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 04, 2012, 02:24:45 ös
Gönderen: NOSAM33
1 Yanıt
2375 Gösterim
Son Gönderilen: Eylül 04, 2012, 11:21:36 ös
Gönderen: Alşah