TEMA Vakfı Onursal Başkanı
Hayrettin Karaca ile Sümerolog Dr.
Muazzez İlmiye Çığ Ankara'da havanın soğukluğuna aldırmayarak tarım alanlarının yabancı devletlere satılmasını protesto etti.
Meclis Bulvar Kapısı'nda bir araya gelen TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca ile Sümerolog Dr. Muazzez İlmiye Çığ, havanın soğukluğuna aldırmayarak 'ülke toprağının ve tarım alanlarının satışına' karşı çıkmak için protesto eylemi yaptı.
Karaca ve Çığ, yanlarına koydukları “ Tarım alanları satılamaz “,
Şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprağını satamazsınız" pankartlarıyla tepkilerini gösterdiler. Karaca yarın Ziraat Mühendisleri Odasında bir basın toplantısı yapacaklarını söyledi. Karaca basın mensuplarına “ Bugün bir şey söylemeyeceğiz Ziraat Mühendisleri Odasında yarın yapacağımız basın toplantısıyla kıyamet kopacak gelin bakın neler söyleyeceğiz. Akşama kadar buradayız ve hiçbir milletvekili ile görüşmedik" dedi.
Sandalye üzerinde oturan ve üstlerinde aldıkları battaniye ile soğuktan korunmaya çalışan Çığ ve Karaca, akşama kadar meclis önünde oturacaklarını ve yarın Mühendisler Odası'nda basın açıklaması yapacaklarını söylediler.
Kaynak:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10637668.aspBugün Star TV haber bülteninde Uğur Dündar bu haberin üzerine okuduğu kitaptan bir bölümü anlattı.
Onu sizlerle paylaşıyorum;''Fatih İstanbul'u alıp da alayla Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti. Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi...
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşiş bulup getirdiler.. Huzura çıkardılar. Korktu, teskin ettiler...
Niçin hapsedildin diye sordular. Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin'in kendisini çağırıp İstanbul'u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için remil atmasını söylediğini, remilde İstanbul'un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerinde de Konstantin'in kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti. Ve şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş."
Bunun üzerine Fatih de İstanbul'un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi.
Keşiş remil attı ve şöyle dedi:
"İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak, bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak." Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak, "İstanbul'da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah'ın gazabına uğrasınlar!"diye beddua etti.
Aynı hikayeyi Emin Çölaşan da köşesinde vermişdi.Çokda güzel bir yazıdır okumanızı tavsiye ederim.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=5668021&tarih=2006-12-24Saygılarımla