Sevgili Popperist;
benimle herhangi bir polemiğe girmediğiniz için sevindim.
İnsanların olduğu her yerde kaçınılmaz olarak fikir ayrılığı, çatışma, çekişme de olur. Önemli olan bunu kurallarına göre yapmak.
Mutlaka ama sırf kurallarına göre yapıyorum anlayışı, yapmış olduğunuz herhangi bir davranışı haklı çıkartmaz.
George Bush'a "herif" deyip aşağılamam, tabii ki George Bush hayranlarının hoşuna gitmeyecek. Tıpkı benim hayranı olduğum şeylerin George Bush kitlesi tarafından küçük düşürülüp, yersiz iftiralarla karalanması beni üzdüğü gibi.
Elbette sizin de benim gibi birtakım değerleriniz mevcuttur, olabilir ama sırf değer yargılarınız bahsettiğiniz kitle tarafından aşağılanıp bir hiçe sayılıyorsa bunun aynısının sizin tarafınızdan yapılması, bunu hazmedemeyip, size yöneltilen bu davranışın sizde yarattığı acı bir duyguyu nötralize edip, karşı tarafa yüklemekten başka birşey değildir.
Artı sizin George Bush'a "herif" deyip aşağılamanız sadece sizin mevcut değer potansiyelinizi ortaya çıkartmaktadır. Olaylara sessiz kalın diye bir yaklaşım da sergilemiyorum ancak kendimize olan özsaygımızı yeterince koruyarak düşmanımızı bile yeterince hoşgördüğümüz sürece meydana gelinen olayların aslına, kaynağına inilemediği sürece ne yazıkki o ayakkabı misali kendilerini yeterince küçültmüş, medenileşmemiş ve en önemlisi de insaniyetlik duygularına bile vakıf olamamış vahşi yaratıklardan öteye gidilemez.
Vahşi yaratıklar derken burada belirli bir gruba atfen ağır bir suçlama yaptığımın farkındayım. Fakat görünen köye klavuzluk istenmediği düşünülürse yapmış olduğum bu hitabın yerinde olduğu herkesçe bilinir, diye düşünüyorum. Peki benim de böyle düşündüğümü farzsayarsanız Sayın Popperist; iki taraf açısından şuanda bir dengeye oturduğumuzu, bunun yanısıra sizin bu şekilde düşünmenize karşılık benim de tam tersi bir görüşe sahip olmam, ayrıca etki- tepki yasası gereği uç noktalarda bulunmamızı gerektiren bir çemberin içersinde bulunduğumuza göre o zaman benim düşüncem bana göre doğru ve haklı kılabilecek birçok sebepler yaratırken, sizin de sizi haklı kılacak birçok sebeplerin bulunması ve öne sürülmesi bence hiç de zor değildir.
Tabiki, yaptığınızı hatta bu davranışınızı tasvip etmiyorum ama düşüncelerinizi belirtirken karşınızdakini hedef alacak söz ve davranışlarda bulunmadığınız için, biraz olsun yapılan karşılıklı diyalogun seviyesini hem yükseltiyor hem de daha esnek bir yapıda görüşlerimizi rahatlıkla sergileyebilmemize yol açıyor. Bunun için teşekkür ederim. Ama sizin ya da benim ne düşündüğüm, yapılan her olumsuz hareketin, gerek doğaya gerekse insanlara karşı ( canlı - cansız farketmez ) herhangi bir sorumluluğu olmayan ve bunun bilincinde olamayanlar tarafından yapılan rahat hareketlerin yanlış sonuçlarının görüldüğü değişik toplumlarda yaşanan ve devam eden bazı mantık dışı uygulamaların ağır faturasını yine sen ve ben göreceğiz:)
Sizi bu foruma girdiğim ilk aydan itibaren tanıyorum, azıcık tanıyabilmişsem, sanırım sürekli hoşgörü ve sevgi prensibi üzerine kurulu bir ahlak sisteminiz var.
Bu nazik düşünceleriniz nedeniyle ılımlı bir yaklaşım sergilemeniz her ne kadar farklı ve karşıt düşüncelerde bulunmamıza rağmen size olan saygımı eksiltmemeye yol açıyor, bilmem farkında mısınız?
Ancak size şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, kendi yaşantım başta olmak üzere karşılaştığım olaylara vermiş olduğum tepkilerin derecesini şuanda her ne kadar hoşgörü ve sevgi kuramı üzerinde birçok yazıları olunan ve sanki bu hasletlere sahip bir kişiymiş gibi kendimi göstererek herhangi bir aldanışa meydan vermek istemiyorum. En önemlisi de farklı davranıp, kendimi yeterince herşeye karşı hazırlıklı olarak yetiştirmek istesem de size şunu söylemem gerekirse sanırım pek de başarılı olamadığımı itiraf etmeliyim.
Tabi siz doğal olarak hal böyleyken neden bu tip bir düşünce tarzınız var derseniz, galiba bunu açıklayabilirim. İçsel dünyamda önceleri tam bir karmaşık ruh halini yaşardım ama giderek bir düğüm misali çözümlemeye başladım ve tıpkı bir merdiven misali alt basamaklardan üst basamaklara doğru yol aldığımı farkettim. Çok garip belki de gülebilirsiniz. Bunu neden açıklama gereksinimi duydum çünkü herkesin farklı basamaklarda bulunması nedeniyle ( tabi burda evrim ve tekamül sürecinden bahsediyorum ) genelde aynı basamak üzerinde yeralanların hep aynı yönde düşündüğü, aynı görüş doğrultusunda bulunmaları sebebiyle de genelde bir kitle, bir grup biçiminde örgütlendikleri bunun içindir ki, kendilerince yapılan herşeyin doğru ve mantıklı sanıldığı bir dünyada yaşadığımız için, size gelen tepkileri eğer kaynağına inerek ve daha üst basamaklarda yeralıyorsanız, daha yüksek bir tekamül seviyesine sahip olduysanız bütün bunları işte o zaman herşeyi olduğu gibi kabullenme olgunluğuna erişebilirsiniz. Yani bundan kastim şudur ki, hoşgörü ve sevgi olayı şuanda insanlar arasında çok az kesim tarafından başarılı bir şekilde hayata geçirilebilinmektedir. Kendi adıma söylim, ben bunların arasında olamayacak derecede en alt sıralarda yeraldığımı, herhangi bir bilgiçlik taslamadığımı tamamiyle düşündüklerimin bu yönde olması sebebiyle sizinle paylaşma gereksinimini duyduğum ama bütün bunları yaparken de sizi kendi hür iradenizle baş başa bırakıp düşüncelerinizle beni hiçbirbiçimde rahatsız etmediğinizi önemle belirtmekten kaçınmıyorum.
Saygı ve Sevgilerimle.