Bu konu üzerine, biraz anket sınırlarının dışına taşabilecek ve dolayısıyla da toleransınıza sığınarak, bir iki söz düşmek isterim. Zira cevapların bir kısmında üzeri örtülü çeşitli "totoloji"ler gördüğümü sanıyorum (ki benim cevabımın da aynı sonla buluşması kuvvetle muhtemeldir.)
Yorum Yok ile ifade edilmek istenenin anlamını, yerini ve zamanını ayrıştarmamız gerekebilir. Bunlar davranışın da açıklanması için önemli olacaktır sanırım. Ayrıca kendimizin de ne taraftan baktığına dair bir açıklama getirecektir diye ümid ediyorum.
Yorum Yok = Çekimser kalma durumuÖncelikle bir mason'un çekimser kalma hakkını sorgulayalım; bilgileri ve deneyimi arttıkça mason birisinin çekimser kalma hakkı azalır, üstad derecesine geldiğinde kalkar.
Böyle bir lüksü yoktur Üstad bir Mason'un.
Bilmiyorsa bilmediğini ifade etmeli ve akabinde de öğrenmeye çalışmalıdır.
Biliyorsa da, zaman içerisinde kendisini geliştirmek suretiyle, bu cevabı en doğru şekilde aktarmanın yolunu, kendi kendine veya diğer kardeşlerinden, veya tanığıdı ve örnek aldığı çevresinde diğer değerli insanlardan bunu öğrenmiş olmalıdır.
(
Şimdi kendi yazdıklarımda fark ettim ki, masonların neden siyaset ve din tartışamadıklarına dair önemli bir temel cevap haline de gelebiliyor bu tez, ama bunu önce kendim bir irdelemem gerekecek.)
Yorum Yok = Bilgisizliğini saklama durumuBu vahim bir konu. Bir mason bildiğini çevresine "yansıtmak" bilmediğini de öğrenmek durumundadır. Herşeyi bilmesi mümkün olmadığından, bu tez baz alındığında, kendisi de birgün "Yorum Yok" demek zorunda kalacaktır.
Aslında bilgisine haiz cevapları veremediğimiz zaman, kendimizi ne kadar geliştirmemiz gerektiği ortaya çıkar. Bu ya bizi aslında daha çok öğrenmeye iter, ya da konudan tamamen soğutup kendi kabuğumuz içine kapanarak, kendi gerçekliğimiz ile yaşamaya mahkum bırakır.
Onun için bilgisiziliğimizi önce kendi kendimizle paylaşırsak sorun bir nebze azalır, önemli kendimizi geliştirmemizin, "tekamül"ün gerçekleşmesi için engellerin kalkmasıdır. Bunun için bilgisizlikten kaynaklanan bir "yorum yok" kendi köklerimizden birini kesmeye benzetilebilir.
Yorum Yok = Bilgi değil, yetkisizlik sonucu cevap verememeKurumların içinde olanlar bilgi sahibi olsalar ve bu bilgiler sır da olmasa, bu bilgilerin kurum dışı yapı ve bireyler ile paylaşılması için birer yapı oluşturmuşlardır. Bazı kurumlarda, bu "Halkla İlişkiler" olarak karşımıza çıkmaktayken, Mason yapılarında derneğin sözcüğü olan Büyük Üstad yani derneğin başkanı bu görevi üstlenmiştir.
İronik olan şudur; siz bir masona bir soru sorduğunuzda, o da size; "git bunu büyük üstada sor" diyemez haliyle

ama sizin bir miktar bilgi edinmenizi sağlayabilir haliyle.
Sınırlar, masonların kendi deneyim ve geçmişlerinde edinilmiştir. Masonlukta geçirdiği ve değerli hale getirdiği hergün, onun size vereceği cevabı daha öz, daha kısa ve daha ufuklar açabilen bir bilgi haline getirir. Kendisi benim masonlukla tanışmamdan 19 sene önce istifa etmiş bir mason olan, babam'ın dediği gibi "hap haline getirilerek verilmiş bir bilgi"ye dönüştürür. Bunu daha sonra yeniden irdeleriz.
Bir mason bilgiyi kendisi sunamıyorsa bile edinilebilecek en doğru kanalı göstermekle yükümlüğüdür bence. Aslında burada “git büyük üstada sor” cevabı veriliş “şekli” bakımından doğru değilse de “form-içerik” olarak doğrudur. Ama cevabını internette bulamayacağınız hiçbir soru artık neredeyse yoktur. Sır ise hiç yoktur. Sayın Mustafa Kemal’in belirttiği gibi Masonluğun kendisinin bir sır olması dışında. Keza Mimarlığın da, Mühendisliğin de, Ressamlığın da, Müzisyenliğin de kendisi bir sırdır, ama kendi sırları yoktur veya kalmamıştır.
Yorum Yok = Güvensizlik sonucu cevap verememeKişi ya da mason vereceği cevaplara veya ötesinde kendisine de güvenmiyor olabilir. Masonluğun meslek olma tanımının verdiği yükümlülük burada başlar denilebilir. Herhangi bir örgüt, dernek veya sosyal yapıya üye olmak demek, oradaki üyelere sırtınızı dayamak anlamı taşımaz. Orada paylaşılan bilginin irdelenerek, olgunlaşması için birlik kurulur. O olgunlaşmadan payımıza düşen hakkı almak ve bunu dışarı aktarmak değilse bile yansıtmak zorundayız, en azından sorulduğunda.
Yorum Yok’tan öte bir cevabın sorumluluğuHap hikayesine dönecek olursak, Artık aramızda olmayan çok değerli bir insan ve kardeşimiz; sevgili Raşit Temel'in bir sözünü örnek göstererek, irdeleyebiliriz;
"Masonluk nedir?" sorusuna rahmeti Raşid Kardeşimiz, "Masonluk'tan ne anlıyorsanız o'dur" cevabını vermiştir.
Kendisi bunun cevabını vermeyi bilmiyor muydu? Kesinlikle biliyordu biraz daha Anglo-Sakson yaklaşımlara sahip olsa da çok net ve açıklayıcı cevapları vardı. Ama buradan çıkarılması gereken sonuç cevabın içeriğindeki, soruyu soran için, cevap kadar soruyu sormanın da bir sorumluluğu olduğu ve kendisinin bir şekilde bir yola çıktığı üzerine üzeri kapalı bir gönderme bulunmasıdır. Soruyu soran aldığı cevapta herşeyi bulursa kendi başına bir araştırmaya gerek görmeye de bilir. Aslında soru ilk adımdır, bir yolculuğun ilk adımı ama bunu böyle görmeyenler için cevap hiç ortaya çıkmaz, doğmaz. Bu durumda “yorum yok” fazla bile bir cevaptır.
Cevabın bizlerde yer etmesi için onu sahipenmemiz gerekir. Onun için eksiklerini tamamlamak bunun iyi yönetmlerinden de biridir.
Bunlar da değilse verilen bir cevap karşı tarafın düşüncesini zenginleştirebilir, renklendirebilir, soldurabilir veya tamamen değiştirebilir. Bunun farkında olmak ve sorumluluğunu almak gerek aslında.
Önyargılı sorulara cevaplarBu biraz hileli bir madde. “Sorunun kendisi bir samimiyet içermiyorsa, cevap içermeli midir?”e kadar gidiyor. İçermeli mi; sanırım ideal olanı evet. Masonluk, sadece mason olanlar için değil, mason olmayanlar için de “bir iyilik dolu dünya” olmasına çalışır, o zaman birisinin samimiyetle el uzatmasına ihtiyaç vardır. Karşı taraf bunu kabul eder etmez bilemem. Tokat yerseniz, diğer yanağınızı da uzatmaya kadar siz mi götürürsünüz, onu da bilemem. Ama ideal görüneni bu.
“Cevap vermek istemiyorum” da bu samimiyetin güzel bir göstergesi sayılabilir belki. Ama arkasından niye saklıyorsunla başlayan sonu gelmez diğer sorular insanda yılgınlık yaratabiliyor. E o zaman herkes kendi yöntemini belirliyor, bazıları için “yorum yok” en kolay cevap ki bu durumda saygı göstermek de gerek.
Yorum Yok’un cevap niteliğiBence “yorum yok” karşı tarafı muhattap almamaya dair bir cevaptır. Ve sorunun tamamını o anlam ve ortamda yeniden içermek gerekir. Yorum Yok sözleri ağızdan çıkmasa bile tutum bunu işaret edebilir ki bu kavramı değiştirmez.