Edward Alexander Crowley, 12 Ekim, 1875 tarihinde Warwickshire’de doğmuştur. Cambridge'deki yatılı Darbyite mezhebi (Plymouth Kardeşliği olarak da bilinen ve John N.Darby tarafından kurulmuş, kendileri dışında (Katolik, Protestan, Metodist, Anglikan, vb) tüm diğer Hıristiyan mezhepleri dışlayan, fanatik evangelist bir mezhep. Crowley’in annesi ve babası da bu mezhebe üyeydi.) okuluna gitti. Bu okulda gördüğü kötü muamele sebebiyle kaçarak 1892 yılında Malvern Erkek Lisesine gönderildi. Annesinin ölümüyle büyük bir miras konan Crowley, şair olmaya karar verip tekrar Cambridge'e döndü. İngiltere'nin Viktorya çağı ahlaki tutuculuğuna karşı tepki gösteren dönemin entelektüel ve sanatsal çevrelerine uyum sağlamakta zorluk çekmiyordu. Biryerlerde üç heceli isimle daha kolay ünlü olacağını okuduktan sonra Edward Alexander olan ismini "Aleister" olarak değiştirmişti.
“Aleister Crowley’nin İtirafları” adını verdiği otobiyografisinde, doğduğu kentle ilgili ilginç bir tespiti vardır. İngiltere'nin kendisinden sonra “en iyi ikinci” şairi olarak nitelendirdiği Shakespeare'in de aynı yerde doğmasının garip bir tesadüf olduğunu söyler.
Simya konusunda çalışmalar yaparken George Cecil Jones ile tanıştı. Crowley'nin kültürü ve ezoterik konulara karşı azminden etkilenen Jones, kefili olarak 1898 yılında Altın Şafak Hermetik Cemiyetine inisiye olmasını sağladı. 1888 yılında Westcott, Mathers ve Woodman tarafından kurulan bu cemiyet gizli öğreticilik çerçevesinde Masonluğa benzer inisiyatik dereceler aracılığı ile teurji, ritüel maji, durugörü, astral seyahat, astroloji, Tarot, Kabala, Hermetizm, remil gibi okült ilimler öğretiyordu.
1904 yılında Rose Kelley ile yeni evlenen Crowley, balayına gittiği Kahire'de Aiwaz adında bir bedensiz varlıktan Kanun Kitabı başlıklı bir kitabı tebliğ aldığını iddia etti. Şiirsel ve etkileyici bir dile yazılmış bu kitap, çarpıcı bazı dizeler yanında, şok edici ve dehşet verici sözlerle doluydu ve dünyanın yeni bir çağa girdiğini ve Crowley'nin bu çağın peygamberi olduğunu ilan ediyordu.
Crowley bu kitabı yazdıktan hemen sonra Altın Şafak Cemiyeti’nin başında bulunan Mathers'e bir mektup göndererek, "Gizli Şeflerin" Mathers'i görevden düşürdüğünü ve yerine kendisini tayin ettiğini beyan etti. 1905 yılında Mathers Cemiyete zarar verdiğini ve kişiliğine karşı ağır karalamalar yönelttiği gerekçesiyle Crowley'i Cemiyet’ten kovdu. Crowley'nin tepkisi Equinox adında yılda iki kez çıkarılan bir yayınında Altın Şafak Cemiyetin gizli dokümanları açıklamak oldu. Crowley daha sonra, Altın Şafak öğretilerini içeren kendi cemiyeti Gümüş Yıldızı (A.A.) kurmuştu. Ayrıca sonradan başkanı olduğu Alman asıllı O.T.O. (Ordo Templi Orientis, Doğu Tapınakçılar Cemiyeti) isimli diğer bir cemiyetin "cinsel maji" öğretilerini ön plana alarak ün salmıştı.
Kendisi Mason olduğunu iddia etse de, Crowley hiçbir zaman muntazam bir Mason teşkilatına üye olmamıştır. Kendilerine Mason diyen bazı kuruluşlara üye olduğu doğrudur ama, bu kuruluşların hiçbirisi İngiltere Büyük Locası ve diğer muntazam Büyük Localar tarafından tanınmamaktadır. Kendi iddialarında yer alan üyelikleri şunlardır:
- Meksika, Don Jesus Medina Skoç Riti, 33°.
- 17 Aralık 1904’te Paris Grande Loge Nationale Francaise tarafından 1899 yılında kurulan No. 343 Anglo-Saxon Locası, 3°
- 'Cerneau' Skoç Riti, 33°
- Memphis/Misraim Riti, 90°/95°.
Otobiyografisinde Masonluk hakkında bazı yorumlar yapmıştır. Ancak hiçbir zaman gerçekten Mason olmadığı ve Masonluk tarihi, gelenekleri ve kuralları hakkında aslında hiçbir bilgisi de olmadığı için, yazdıkları adeta bu durumun ikrarı olmuştur. Dahası, kendi fikri olarak ortaya sürdüğü, ancak aslında uzun yıllardır ortada dolaşan iddialar da (Crowley’in büyük iştahla ele aldığı konuların başında Masonik sembollerin phallic (yani penisle ilgili) kavramlarla izah edilmesi vardır.), Crowley bu konuları ele almadan onlarca yıl önce Pike ve Mackey gibi yazarlar tarafından çürütülmüştür.
Alaister Crowley’i biraz daha iyi tanıyabilmek için, 1934 yılında aleyhine açılan bir davaya bakmakta olan Hakim Swift’in, hakkında söylediklerini aktarmak istiyorum:
Kırk yılı aşkın bir süredir şu veya bu yetki ile yasaların tatbiki ile uğraşmaktayım. Şu ana kadar akla gelebilecek her türlü sapıklığı bildiğimi düşünmekteydim. Düşünmekteydim ki habis ve kötü olan herşeyin şu veya bu zamanda benden önce üretilmiştir. Bu davada şunu öğrendim ki bizler eğer yeterince uzun yaşarsak yeni birşeyler daha ögrenebilmekteyiz. Şimdiye kadar kendisini yaşayan en büyük şair olarak tarif eden bu adamın ürettikleri kadar sinsi, korkunç ve küffar ve mide bulandırıcı şeyler duymadım.
Hayatta tek kalan oğluna da Atatürk adını koymuştu. Ne var ki, özgeçmişi ile ilgili izlerini silen bu kişi ortadan kaybolmuştur. Bir Atatürk “hayranı” olan Crawley, 1945'te yayınlanan Oriflame adlı kitabında yer alan “Gone are the Ghosts and Gods (Gidenler Hayaletler ve Tanrılardır)” adlı şiirini Mustafa Kemal Atatürk'un anısına ithaf etmiştir.
Crowley'in en çok anıldığı fenomenlerden birisi de, 2. Dünya Savaşında Nazi Okültislerine karşı yaptığı söylenen büyülerdir. Bakire ve çocuk kurban ederek yaptığı söylenen büyüler ile Nazilerin Britanya adasına yaklaşmasını engellediği söylenir. Fenomenin ilginç yanı, bunu İngilizlerin değil, Almanların iddia etmesidir.
Aleister Crowley'in 1947'de Hastings'de öldü. Son günlerinde büyük dozlarda uyuşturucu kullanıyordu. Cesedi dört gün sonra yakılırken, başucunda istediği gibi kitaplarından bölümler okundu.