İddiaya göre Atatürk, ölümünden yaklaşık 15 gün kadar önce, bütün Müslümanların ancak Hz. Muhammed'in yolunu izleyerek kurtuluşa ulaşabileceklerini söylemiştir.
Ahmet Gürtaş, "Atatürk ve Din Eğitimi" adlı kitabında "Atatürk'ün son mesajı" başlığı altında bu iddiaya yer vermiştir:
"1979 yılında, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi yayınları arasıdna 'Urduca Yayınlarda Atatürk' isimli bir eser neşredilmiştir. Eser, Nedim Senbai tarafından Urduca olarak yazılmış ve Prof. Dr. Hanif Faruk tarafından da Türkçeye çevrilmiştir. Eserin neşir tarihinde üniversitenin rektörü olan Prof. Dr. Sayın Tahsin Özgüç, 'Önsöz' ile fakültenin dekanı olan Prof Dr. Oğuz Erol da 'Birkaç söz' ile eseri takdim etmişlerdir. İşte bu eserde, 'Atatük'ün Son Mesajı' başlığı altında bir bölüm bulunmaktadır.
Mesaj şudur:
"Bütün dünyanın Müslümanları, Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in (s.a.v) gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar, H.z Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyetin hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli; zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler."
Nedim Senbai, Atatürk'ün, bu "son mesajını2 Başbakan ve Dışişleri Bakanı vasıtasıyla dünyaya açıkladığını da belirtmiş ve şu yorumu yapmıştır:
"Atattürk'ün bu mesajı, kendisinin ne kadar dindar ve gerçek müslüman olduğunu açıkça gösteriyor. Onun için Büyük Önder'e olan sevgimiz, saygımız ve bağlılığımızı ispatlayabilmek ve tazeleyebilmek için bu mesajı hatırlamalıyız. Atatürk'ün ruhunu şad etmek istiyorsak, son sözlerine göre hareket etmeliyiz. Doğrusu, Büyük Türk Lideri'nin son mesajı, Müslümanlar için yeni bir hayatın müjdecisi olabilir. Müslümanlar, Atatürk'ün sözüne uyarak, hem dünyada, hem ahirette yüksek mertebeye erebilirler."
Ahmet Gürtaş ise şu yorumu yapmıştır:
"Bu mesajın tarihi bakımdan varid olup olmadığını, şayet varid ise, yerli herhangi bir kaynakta bulunup bulunmadığını bilmiyoruz. Bu itibarla bu mesaja dayanarak herhangi bir sonuca ulaşmak istemiyoruz. Zaten Atatürk'ün İslam karşısındaki tavrını tespit konusunda, bu mesajın mevcuda ilave edeceği yeni bir şey de yok. Ancak mesajın, Müslüman ülkeler halkının Atatürk'e bakış açısını göstermesi bakımından ayrı bir değeri vardır ve bunu buraya alışımızın sebebi bunu tebarüz ettirmektir.
Kaynak:Sinan MEYDAN, Atatürk ile Allah Arasında
İşin ilginç yanı bu mesaj bazı kesimler tarafından sanki gerçekliği ispatlanmış gibi birçok yerde yayınlanmıştır. Örneğin 1994-1995 öğreti yılından itibaren 5 yıl süreyle ilköğretim okullarında ders kitabı olarak okutulacaktır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabın 23. sayfasında yerini almıştır.
Ve son olarak bu konu mahkemeye taşınmıştır ve Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin isteği sonucu yapılan araştırmada arşivlerde böyle bir belgeye rastlanmadığı ifade edilmiştir.
Bu konu ilgimi çekti ve sadece paylaşmak istedim. Ahmet Gürtaş'ın dediği gibi bu "Son Mesajın" M. Kemal'in tespit edilmiş tavrına katacağı hiçbir şey yok.
Ayrıca sanıyorum ki mahkemenin böyle bir kadar vermesi bu mesajın var olmadığını da göstermez. Çünkü zaten bu mesaj (eğer varsa) tarihin derinliklerinde, tozlu raflarda unutulmaya yüz tutmuş veya kaybolmuştur.
Saygılarımla...
MMT