Öncelikle merhaba,
Kötülüğün ortaya çıkışı hakkındaki sorguyu yanlış yaptığını düşünüyorum.
Öncelikle insan ırkı özgür irade ile ortaya çıkmıştır. Bizi hayvanlardan ayıran belli şeylerin başında algıladığımız veriler aracılığıyla yeni düşüncelere ulaşabilmek gelir. Fakat bu ayrıcalığımızı, zamanımızı belli döngülerle harcayarak yok edersek, yaratıcılığımızı ve yenilikçiliğimizi yok etmiş oluruz.
Bana göre kötülük, tanrının verdiği özgür iradeyi kutsal idealler uğruna kullanmamaktan doğar. Bunun sebebi özgür iradeyi bilgi edinmek için kullanmak, ama yetersiz kullanmaktır. Belli bir aydınlanma seviyesine gelmeden etki-tepki ye maruz kalarak, egoist veya psikolojik takıntılar uğrunda davranış geliştirmek, kötülük yapmak olarak geçmeli bence. GERÇEK KİMLİĞİNİ keşfedememiş insanlar 90% dan fazla bir çoğunluktalar. Gerçek kimlikten kastettiğim şey şudur; sen isminle varolmazsın, varlığınla varolursun. Varlığın da belli bir ruhani sistemin parçasıdır, hükumetin parçası değildir. Seni insan olarak sen yapan bütün değerler, tanrıdan farklı otoriteler tarafından hükmedildiği takdirde, yoksundur veya ruhunu satmışsındır.
Buna rağmen kötülük yine de kişiye göre değişken. Hangi bakış açısına göre neye göre kötü? Ben bakış açımı her zaman tanrısal olana göre koyuyorum, ve varsayımımı da burdan yapıyorum. İllegal-legal kavramları, toplumun beklentileri ve sosyallik, ahlak gibi kavramları reddederek büyük bir keşfe çıktım uzun süre. Kendimi ateist zannederdim, fakat içten içe farketmeden kutsal olana doğru ilerlediğimi düşünmeye başladım. İç dünyamı keşfettim. Doğayı keşfettim. Öyle bir noktaya geldim ki "müslümanım" diyen insanların farkında olmadan sahtekarlık yaptıklarını düşünmeye başladım. Önemli olan kelime değil ki ? Önemli olan o kelimenin sembolize etmeye çalıştığı değer. Önemli olan, hiç bişey söylenmediği halde o hissi içinizde taşıyabilmeniz. Gelip geçici olmayan bişeyin parçası olduğunuzu farketmek ve hayatınızı buna göre şekillendirmek.
Yani kötü olan tanrıyı tanımamaktan gelir, sevecen bi insan olamamaktan gelir. Hayata öyle bi geliyoruz ki, okyanusun ortasında kayıkla doğmuş gibiyiz. Kimisi bulduğu ilk kara parçasına saplanıp kalıyo, kimisi de keşfetmeye devam edip keşfettiklerini tartışmak yerine, bilen insanlarla beraber o "en büyük ve güzel olan" kara parçasına insanları toplamaya çalışıyor.
Farkında olmadan cehennemin suyunu taşıyor insanlar.
Kötüyü tanrı yaratmadı. Tanrı (veya doğa ana/evrimsel mekanizmalar da diyebiliriz) insanı kötü ve iyiyi görebilecek kapasitede yarattı.