Masonlar.org - Harici Forumu

 

Gönderen Konu: Siyonist Protokoller.  (Okunma sayısı 12834 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Eylül 10, 2014, 08:45:28 ös
  • Ziyaretçi

Yalan oldukları söylendiği halde, yazıldığı tarih itibarı ile günümüze ve yakın geçmişe getirdiği yorumları, bu protokolleri okumuş olanlarla tartışmayı istemek çok mu sakıncalı?


Eylül 11, 2014, 01:16:36 öö
Yanıtla #1
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1803
  • Cinsiyet: Bay

         Sayın camilleri güzel bir kmonuya değinmiş. Ben de bu konu ile ilgili bir zamanlar  epey araştırma yapmıştım.  Konuya ilgi duyan pek çok kimse tarafından Siyon Protokollerinin gerçek olduğu belirtilmektedir (ki bunlar arasında Henry Ford'da vardır). Tabiiki bu protokollerin uydurma olduğunu söyleyenler de az değildir.
         Biz burada her iki tezi de inceleyip vardığımız sonucu anlatmaya çalışalım.
         Bilindiği üzere; bu protokoller ilk defa 1903 yılında yayınlanmıştır. Yahudiler bu protokollerin uydurma olduğunu ileri sürmüş ve hatta mahkemeye müracaat etmişlerdir.
         1935 yılında İsviçredeki Mahkeme Siyon Protokollerinin sahte olduğuna dair bir karar vermişsede, 1937 yılında İsviçre Federal Mahkemesi bu kararı bozmuştur. Yani, bu protokollerin doğruluğu bir bakıma tescil edilmiş bulunmaktadır.
          Bence, bu konunun burada açılıp tartışılmasında bir sakınca yoktur. Belirttiğim gibi doğrulukları tescil edilmiş ve bu konuda İsviçre' de  her türlü yayın serbestçe yapılmaktadır.
           Konuya ilgi duyanların katılımıyla sanırım güzel bir tartışma ortamı yaratılabilir.
           Mesela; ben şimdi bu protokollerin 1. maddesinin kısa bir özetini sizlerle paylaşmak istiyorum.
           1 nci madde özet olarak; "Yahudi olanlar ile olmayanların ayrımını yapar, kendisini gizleyerek büyük bir güç oluşturup Yahudi olmayanları tahakküm altına almayı, hakkın kuvvette yattığını, hürriyet ifadesinin sadece bir fikir olup gerçek olmadığını, çeşitli akımlarla devletler içinde kargaşalar yaratarak onları zayıflatmayı ve büyük kapitalleri ile bu devletleri kendilerine mahkum etmeyi, siyasetin ahlak ile hiç bir ilgisinin olmadığını, siyaset kanalı ile Yahudi olmayan toplumları yozlaştırarak onları kolayca yönetmeyi hedefler.
           Ben burada çok kısa olarak özetlemeye özen gösterdim. Bu konu ile ilgili bir çok kitapta bu maddeler  çok daha detaylı olarak anlatılmaktadır.
          Bakalım katılımcı olanlar olacak mı ? katılanlar diğer maddeler hakkında acaba neler yazacaklar? ben şimdilik beklemeye çekileceğim.
          Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Eylül 11, 2014, 07:52:36 öö
Yanıtla #2
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Bu konunun Forumun "Üyelere Özel Bölüm"ünde görüşülmesinin gereği yok. Forumu dışarıdan izleyenlerden saklanacak br yanı yok.

Ayrıca bu konu Forum'da hayli işlendi; hem Dünya Masonluk Tarihi bölümünde hem diğer bazı bölümlerde. Çünkü bu konunun Yahudilerle ya da 1897 yılında Basel kurulmuş olan Dünya Siyonist Organizasyonu adlı örgütlenmeyle bir bağlantısı yok. Başka konularla bağlantısı var; Prieuré de Sion adlı organizasyon ve Masonluktaki Eski ve Kabul Edilmiş İskç Riti'nin Fransa Yüksek Konseyi'nin 19. yüzyılın üçüncü çeyreğindeki durumu gibi...

Bir zahmet Forumun arama bölümünüde "Siyon Protokolleri" yazacak olursanız, bu konu ile bağlantılı birçok yazı bulursunuz.

İsterseniz ondan sonra bu konu üzerinde görüşelim ve ne yönlerinin doğru ne yönlerinin uydurma olduğunu irdeleyelim.

Not: Protokollerin birinci maddesinde öyle Yahudi olanlarla olmayanlar arasında bir ayırım yapılması diye bir konu yoktur. Protokollerin hiçbir yerinde Yahudilerden söz edilmez. İşte uydurmacalardan biri de belki bu...

     
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 12, 2014, 04:18:53 ös
Yanıtla #3
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1803
  • Cinsiyet: Bay

       Sayın ADAM'ın konuyu geçmişte arama düşüncesine bir diyeceğim yok, lakin not bölümünde belirttiği  "bu prutokollerin hiç bir yerinde Yahudi sözünün geçmediği " şeklindeki beyanı bence tam bir saçmalık.
       Sayın ADAM'ın hangi protokollerden bahsettiğini bilmiyorum. Ama, söz konusu "Siyon Protokolleri" ise bu protokollerin tamamında "Yahudi" sözü geçer. Esasen, "Yahudi" ifadesi geçmemiş olsa idi, Yahudiler neden bu protokollerin üzerinde bu kadar duracaklardı ? Neden Yahudilerden başka bu protokollerden etkilenen millet olmuyor, neden İngiliz, Fransız, veya başka bir millet bu protokolleri mesele yapmıyor da sadece Yahudiler mesele yapıp mahkemelerden kararlar çıkartıyor.
        Sayın ADAM'ın bu konudaki ifadesine asla katılmıyorum.  Bu konu ile ilgili  muhtelif kitaplar okudum, ufak tefek farklılıklar olmakla beraber hemen hemen hepsinin ortak içeriği, "Yahudilerle Yahudi olmayanların kıyaslamaları ve Yahudilerin hakimiyetlerinin tesisini içerdikleridir.
        Şimdi kalkıp ta "Siyon Protokollerinin hiç bir yerinde Yahudi sözü geçmez, bu da uydurmadır " demeyi doğrusu anlamış değilim.
        Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Eylül 12, 2014, 05:24:29 ös
Yanıtla #4
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Alşah'ın dediğine göre ben saçmalıyorum.

Peki... Alınganlık gösterip bu sözden ötürü sorun çıkaracak değilim.

Ancak benim bu konuda şu ya da bu kitaptan bir aktarmada bulunmadığımın da bilinmesini dilerim.

Eğer Türkçe kaynak üzerinde gidilecekse, Murat Özgen Ayfer'in "Tapınakçılar, Siyonistler ve Masonlar" adlı kitabının okunmasını öneririm.  O kitapta bu konu üzerine başlı başına bir bölüm var şöyle bir 30 sayfa kadar.

Protokollerin hangi versiyonundan söz ediyoruz? 1864 tarihli Maurice Joly hicivlerinden mi; bunların 1860'lı yılların sonlarında (kesin tarih verilemiyor) düzenlenmiş “Protocoles des Sages de Sion” başlıklı özgün olanından mı, Fransızcanın değişim göstermiş oluşundan ötürü 1884 yılında yeniden düzenlenmiş ve Memphis-Misraim Riti'nde çalışan locada gündeme getirilmiş versiyonundan mı, yoksa 1903 yılında Pavel Aleksandrovich Krushevan tarafından Rusya'da yayınlanmış olandan mı?... Hangi dilde olanından söz ediyoruz, orijinal Fransızca olanından mı, yoksa sonradan yazılmış Rusça olanından mı? Ünlü antimasonik yazar Schwarz Bostunitsch düzenlemesini de unutmamalı. (Kimileri bir de aslının İbranice olduğunu falan söyler. Almanca deseler neyse; Basel'de Der Weltzionizt Organisation'u düzenleyen Theodor Herzl ve soydaşları İbranice bilmezdi ki. Günümüzde dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Yahudilerin bilmediği gibi...)   

Sayın Alşah'ın okumuş olduğu yazılarda acaba Adolphe Crémieux adılı bir adamın adı hiç geçiyor mu? Kim olduğunu ve bu konuyla bağlantılı nasıl bir patırtıya yol açtığını biliyor musunuz? Victor Hugo'nun sadece Türkçesi "Sefiller" olan ünlü romanın yazarı olduğıunu mu sanıyorsunuz? "Prieuré de Sion" diye bir terimi hiç duydunuz mu? (Belki Dan Brown'un romanlarını okumuşsunuzdur. O da bundan söz eder biraz. Fakat o roman... Daha iyisi Türkçeye de çevrilmiş olan "The Holy Blood and the Holy Grail" (Kutsal Kâse ve Kutsal Kan) adlı araştırma yapıtını okumaktır.)     

Bunları bilmeden burada yapılan ileri sürüşler, bir zamanlar Masonluğu yıpratabilmek amacıyla çevrilmiş bir entrikanın izini sürerek, onlara güvenerek, işin aslını astarını bilmeden edilen boş lâflar.

Fakat bakınız işte, madem ben de Sayın Alşah'ı boş lâf etmekle suçluyorum, bunun üzerine diyorum ki, isterseniz bu protokolleri inceleyelim. Hangi dili tercih edersiniz? Fransızca mı, İngilizce mi? (Bende sadece bu dillerde olanları var. Fakat Almanca derseniz, onu da buluruz.) İlle de Türkçe olsun diyorsanız,  özgün metnin tam bir çevirisi olduğunu sanmıyorum. Diğer metinler ise yorumlarla ve terimler değiştirili kapsamını Yahiudilik sözlerinin de eklenmiş olduğu 1903 versiyonundan alınmadır ve hem art niyetli hem orijinali bozmuş olduğu için güvenilemez.

Sayın Alşah, bu konu üzerine muhtelif kitaplar okuduğunu belirtiyor.  O zaman hâlâ o dediklerinde ısrarlıysa, ne yazık ki yanlış kitaplar okumuş olduğu anlaşılıyor bence... Her kitap ille de güvenilir bir kaynak olmayabiliyor. Şu kitapların bir listesini verirse, onların nitelikleri üzerinde de görüşelim.

Benim kaynaklarımın listesini isteyecek olursa memnuniyetle ama bunların hemen hepsi ya Fransızca ya İngilizce. Bazılarının Türkçeye çevirisi var, bazılarının var mı yok mu bilmiyorum. 
 


 
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 12, 2014, 05:32:51 ös
Yanıtla #5
  • Mason
  • Aktif Uye
  • *
  • İleti: 718
  • Cinsiyet: Bay

Öncelikle bu protokoller şu linkteki protokoller mi yoksa bundan ayrı bir doküman mı, Sn. ADAM ve Sn. Alşah bu konuda bilgilendirme yapabilirler mi acaba?

---------------------- http://xroads.virginia.edu/~ma01/Kidd/thesis/pdf/protocols.pdf ----------------------

Eğer bu doğru doküman ise, Protokol No.1, madde 2 şöyle diyor:

"2. What I am about to set forth, then, is our system from the two points of view, that of ourselves and that of the GOYIM [i.e., non- Jews]."

Türkçesi: "O halde burada ortaya koyacağım hususlar, iki ayrı perspektiften sistemimizi tanımlamaktadır; bizim (Yahudilerin) ve GOYIM'in (Yahudi olmayanların)"

Bunu dedikten sonra sistemi GOYIM'in gözünden ele almış ve her bir GOYIM yöntem ve tarzını çürütüp, kötülemiş. Sonra da kendi sistemlerini övmüş. Okudukça nutkum tutuldu...
Live long and prosper.


Eylül 12, 2014, 06:02:15 ös
Yanıtla #6
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay


Sayın Spock'un bu sorusuna asıl Sayın Alşah'ın yanıt vermesi gerek.

Bu aşamada ben sadece şöyle bir açıklama yapayım: İbranice bir sözcük olarak "goyim", sözlük anlamı bakımından "milletler" demektir ve bir Tevrat terimidir. Tevrat'ta kimi yerde Sayın Spock'un dediği gibi Yahudi kavimlerinin dışındakileri nitelemek amaçlı olarak geçtiği gibi, birçok yerde genel olarak ulusları ya da çeşitli toplumları nitelemek amaçlı da geçer. Bu bağlamda örnekler vermek olanaklı. (Gerekliyse)

Bundan sonra iki paragraf daha yazmıştım. Onları şimdilik sildim. Sonra yazarım. Önce Sayın Alşah'ın diyeceklerini bekleyelim.

Soru şöyle: Bu metinden mi söz ediyoruz? 

ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.


Eylül 12, 2014, 06:34:42 ös
Yanıtla #7
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1803
  • Cinsiyet: Bay

        Şimdi sayın ADAM, benden kaynak göstermemi istiyor. Hay hay! kaynak gösterebilirim, hemde epey fazla. Ne var ki şu anda esas ikametgahımın yaklaşık 400 km. uzağındayım. Muhtemelen 1-2 ay daha kalacağım burada (işin doğrusu, ben şu anda Altınoluk'ta yazlıktayım). Buradaki kitaplarımı karıştırdım, daha önceleri 1974 yılı basımını okuduğum fakat burada 2013 yılı baskısı bulunan Henry Ford'un " Beynelmilel YAHUDİ" adlı kitabını gösterebilirim.
         Tabii ki, bir konuda sağlıklı bilgi sahibi olabilmek için sadece bir yere bağlı kalmak doğru değildir. Yanlız bir konuda kanaat sahibi olabilmek için yargılamanın doğru yapılması gerekmektedir.
         Sayın ADAM, protokollerin Fransızca olanından mı?, Rusça tercümesinden mi? , yoksa İbranicesinden mi? bahsedelim diyor. Farketmez. Hangisinden bahsedersek bahsedelim. Burada varacağımız yargı, neden ? niçin sorularının sorulmasından sonra ortaya çıkar.
         Evet; madem bu "Siyon Protokolleri" denen protokollerin hiç bir yerinde "Yahudi" sözcüğü geçmediği iddia ediliyor, o halde neden Yahudi Cemiyetleri mahkemelere müracaat ederek bu protokollerin sahte olduğu yolunda karar çıkartılması için uğraştılar ( İsviçre Mahkemesi sahte olduğuna dair karar vermesine rağmen, İsviçre Federal Mahkemesi -İsviçre Yargıtay'ı- neden bu kararın tümünü bozmuştur).
         Sayın ADAM, bir kaynak gösteriyor. Tamam. Muhakkak ciddiye alınacak bilgiler içermektedir gösterdiği kaynağın. Ama bu diğer kaynakların ciddiye alınmayacağı manasına gelmez.
         Burada esasında sağlıklı bir sonuca varmak istiyorsak, söz konusu protokollerde yer alan bilgiler ile günümüzde yaşananları da karşılaştırmamız gerekir. Yani ; bir iddia varsa bunun yansıyan sonuçlarının da iddiayı destekleyip desteklemediğine bakmak gerekir.
         Ben böyle düşünüyorum.
         Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Eylül 12, 2014, 06:49:00 ös
Yanıtla #8
  • Uzman Uye
  • ****
  • İleti: 1803
  • Cinsiyet: Bay

       Ben yazımı yazarken sayın ADAM, sayın Spock'un sorusunu esas benim cevaplamamı istemiş.  Ben de  sayın Spock'un belirttiği linke baktım. Tamamı İngilizce. Türkçeye çevirmeye gayret ettim ama olmadı. Benim İngilizce bilgim de maalesef  yetersiz ve hatta zayıf. Şimdi ben sayın Spock'un sorusunu nasıl yanıtlarım?.
       Saygılar-sevgiler.
"Vur ama dinle beni"


Eylül 12, 2014, 09:07:18 ös
Yanıtla #9
  • Seçkin Üye
  • Uzman Uye
  • *****
  • İleti: 7217
  • Cinsiyet: Bay

Demek Henry Ford.... Neredeyse yüz yıl önce bir dergiye yazdığı yazılarının (The International Jew) sonradan kitap haline getirilmişi. Bir antisemitist olarak Henry Ford'un Siyon Protokolleri'nin Yahudilere mal edilmesinden etkilenmiş olması pak doğal bir olgu.

Fakat bu durum bu protokollerin Yahudilere özgü bir belge olduğunu göstermez.

Protokollerin sonrası okunduğunda, açıkça masonik deyişler görülür.

Bir de antisemitist ve bir tür greko-hıristeyani megalo egemenlik ideaları var.  Gerçek Papalık falan...

Kritik soru şu: Bunlara niçin "protokol" denmiş?
ADAM OLMAK ZOR İŞ AMA BUNUN İÇİN ÇALIŞMAYA DEĞER.