Buyrun Sevgili Barbaros; isteğiniz yerine getirilmiştir:D
Ancak yazınızda bana atfen yazdıklarınızdan kısmi olarak bir olumsuzluk sezinlemekteyim. Üzülerek okuduğumu da belirtmeliyim. İnsan olma bilinci herşeyin üstünde tutulmalıdır, sadece benim görüşümce değil, bu genel geçer herkesçe kabul edil-e-(bile)- n, bir görüş olmalıdır. Çünkü Yaradan; bizleri İngiliz, Fransız, Kızılderili olarak görmemekte.. İnsan olarak görüp değerlendirip, İnsani vasıfları ne derece taşıdığımıza bakılmaktadır.
Kölecilik gibi bir zihniyetin yeralmadığı düşüncesindeyim ama siz ne şekilde algılıyorsanız o şekilde şekilde algılayabilirsiniz. Buna ben karışamam. Fakat kendi düşüncelerim hususunda da herhangi bir etkiyi kabul edemem.
Köleci olarak nitelendirmenizi anlayışla karşılıyor, ama bunu kabul etmiyorum.
Herşeyin kökenini de sadece bir ırka maledemezsiniz.
Öze dönme olayını çok farklı bir şekilde öğrenmişsiniz; düşüncenizi değiştirme gibi bir eğilimde değilim.
Beyinlerimize sizin deyiminizle herhangi bir husus emredilmiş değildir, aksine daha özgürlükçü- daha geniş - daha ılımlı bir görüş sahibine ulaşmamız sağlan-(ıl)-maktadır. Bunun da bilincinde olmanızı istiyorum.
Maya Uygarlığı hususunda söyleyeceklerime gelince; yok olma sebebini her ne kadar kıt bilincimle ve bildiklerimden sınırlı kalsa da gene de düşüncelerimi belirtmek adına şunları söylebilirim ki;
Dünyaya özel olarak hazırlanmış genlerin bir Uygarlık adı altında Medeniyeti maksimum düzeye getirmiş ve bu şekilde bir plan uygulanmıştır. Amaç; İnsanlığı maksimum uygarlık seviyesine ulaştırmak, yükseltmektir. Ancak İnsan neslinin giderek deformasyon olacağı, dejenere ya da soysuzlaşmayla birlikte yozlaşma olayı söz konusu olduğu içindir ki, giderek bu genlerin aslından uzaklaştırıldığı ve bu şekilde bir bozulma olayı gerçekleştiğinden maalesef kendilerinde varolan güçleri yapıcı değil de yıkıcı yönde kullandıklarından, yok olma sonucuyla karşı karşıya kalmışlardır.