mason müzeleri

[francolinus]

Herkese Merhabalar,
Foruma çok çok yeni katılmamakla birlikte, aktifliğim ve takibim yeni başlamış bulunmakta.Hemen hemen her konu başlığı ve yorumları takip etmeye çalışsam da bir konu başlığını göremedim belki de bulamadım, bilemiyorum. ''Mason Müzeleri / Masonik Müzeler'' hakkında bir bilgiye ulaşamadım.Bildiğim kadarıyla Avrupa'da birkaç ülkede Mason Müzeleri bulunmakta ve ziyaretçilere kapılarını açmakta.Herhangi bir zaman aralığında bu deneyimi yaşamış olan üyelerden bilgi alabilir miyim?Nerede Mason Müzelerini gezebilme şansı bulabildiler?Türkiye'de Avrupa'da veya Amerika'da. Hepinize şimdiden çok teşekkür ediyorum.

[Ekmel]

     Sevgili ADAM,

     GLNF' nin Paris' deki Merkezinde ( 12, Rue Christine Pisan  ) çok güzel bir müzeleri var..
Ben birkaç defa gezdim ve neredeyse tüm sergilenenlerin fotoğraflarını çektim...
     Bir bilgi vermesi bakımından Bu müzeden birkaç görüntüyü   
              http://www.glnf.asso.fr/presentation/?ARB_N_ID=3253     
                                ...adresinde görebilirsiniz..
   

[ADAM]

Kuşkusuz birçok yerdeki mason müzelerinden söz etme olanağı vardır. (Forumda,  hayli önce bunların birkaçından söz edilip fotoğrafları da verilmişti.)

Ancak sanırım Sayın Ekmel'in belirttiği biraz umutsuz bir durum çünkü artık Fransa'da GLNF yok. O büyük loca kapandı. Dolayısıyla o müzenin birikimi de herhalde başka bir yere aktarılmış olsa gerek. Esasen Fransa'da çok daha zengin mason müzeleri de var.

Yanılıyor muyum? 

[ADAM]

Bu konu başlığı üzerine daha ayrıntılı çağrışımlar oluşabiliyor insanın zihninde…

Her ne kadar ne bu başlığı açan Sayın francolinus ne de konuya bence yanlış bir adres vererek bir katkıda bulunan Sayın Ekmel sonrasında hiçbir şey yazmamışlarsa da, gelin ben bu konu başlığı altını biraz sürükleyeyim.

Çoğu köklü kuruluş gibi mason kuruluşlarının da çok önemli ve çok değerli üç biriktirimi (koleksiyonu) vardır. Bunlar, biriktirim oldukları için hep önceyle yani geçmişle bağlantılıdır. Hepsi de korumayı gerektirir. Bu bağlamda üç öğeden söz edebiliriz:

1- Kitap Resim ve Fotoğraflar: Kütüphanede düzenli bir şekilde biriktirilerek korunur.
2- Belge ve bu nitelikteki resimler: Dolap ya da kasa gibi yerlerde biriktirilerek korunur
3- Anısal eşya ve bu nitelikteki yapıtlar: Öncelikle dolap ve vitrinlere, sığmayacak kadar büyük boyda olanları daha geniş alanlara yerleştirilir.

Kimi zaman bunlardan birinci ve ikinci kategoridekiler üçüncüye katılır.

İşte bunların sürekli olarak sergilenişi, “müze” denilen ortamı oluşturur.

Hepsinin kendiliğinden oluşmasındaki en önemli etken ilgili kuruluşun tarihsel geçmişi ve bu geçmiş boyunca biriktirim olanağının korunabilmiş olmasıdır. Tarihsel geçmişin çok eskiye uzanışı yeterli olmayabilir. Geçmişte yaşanmış üzücü olaylar, önceki birikimi silip süpürmüş olabilir.

Bir diğeri de yaratılan olanaktır. Bu ise birikimin sonradan, toplamayla oluşturulmasıdır. Bunu sağlamak ise güç ve olanak gerektirir. Nitekim bu nedenle, olanakları daha geniş olan bazı
kuruluşların birikimi, tarihsel geçmişi çok daha eskiye dayanan bazı kuruluşlardan çok daha geniş olabilir.

Bu arada elbette kuruluşun üyelerinin böyle bir olgunun yaratılıp korunmasındaki bilinç ve duyarlılık ölçüsünün de önemli etkisi var. (Nitekim bu nedenle Türkiye gibi birçok ülkenin doğal kültür öğelerini başkaları alıp kendi ülkelerine götürmüş, oralardaki müzelerde sergilemektedir. Yine nitekim bu nedenle başka konuların ya da işlemlerin daha önemli tutuluşu, kültür birikiminin yitirilmesine yol açabilmektedir.)

Bazı mason kuruluşlarının olanakları, kendi yapısal çerçevelerinde “müze” denilen bir sergileme alanı oluşturabilmelerine elverir. İşte az önce belirtilen önem ve değer verme bilinci böyle bir olanakla birleşince, o mason kuruluşunun yapısal alanı çerçevesinde bir müze yer alır.

Bazılarının ise yapısal alanları, öncelikli tutulan başka işler ve diğer işlevler için bile yetmeyebilmektedir. Hatta bazılarının kendilerine özgü bir yapısal alanı bile yoktur. Böyle durumlarda ilgili mason kuruluşu istese bile kendine özgü bir müze oluşturamaz.

İşte bu nedenle hangi ülkedeki mason örgütünün geçmişi daha eskiye dayanıyorsa, hangisi yakın geçmişte savaş ve devrim gibi birtakım yıkımlardan geçmemişse, hangisinin daha çok maddi güç ve geniş olanakları varsa, onların bünyesinde daha zengin bir müzenin yer alması olasıdır.

Bu kadar sözden sonra, bu bağlamda Türkiye’deki mason örgütlerinin durumunu da şöyle bir irdelesek mi acaba hani şu bir zamanlar bilgisayarı çıldırtan soruyla “Ne var ne yok?” diye sorarak!…

[francolinus]

İlk olarak cevaplarınız ve açıklamalarınız için çok teşekkür ederim.
Deneyimsiz biri olarak söylediklerimde herhangi bir kusrum olursa affola.Her geçen gün yeni şeyler öğrenmek istediğim için uzun zamandır 'Masonluk' , 'Masonların İdeolojileri' , 'Dünya'daki Masonluk' , 'Türkiye'de ki Masonluk' ve hatta son zamanlarda da 'Kadın Masonlar' üzerine elimden geldiğince okuyup, araştırıp öğrenmeye çalışıyorum. Tabiki de bu bağlamda ne bilgilerim, ne birikimim, ne deneyimim sizlerin ki kadar değildir. Bu başlığı açmamdaki tek sebebime gelince;
Şu an Lizbon'da olan biri olarak bu haftaiçi, buradaki Mason Müzesini (Museu Maçonico Portugues)  gezme imkanı bulabildim. Merakımın ve ilgimin olduğu bir konuyla ilgili okumanın dışında, 'somut' olarak bir tarihe ve ideolojiye bukadar yakın olabilmek, samimiytimle söylemeliyim ki beni çok etkiledi. Bu yüzdendir ki, Lizbon'da Mason Müzesi'ni gezme imkanı yakalamış biri olarak ve Avrupa'nın başka şehirlerinde de bu imkanı yakalabilme şansım varsa öğrenmek için sizlere, deneyim/bilgi/birikim/yaş olarak büyüklerime danışmak istedim. Açıklamalarınız için tekrar çok teşekkür ederim.

[ADAM]

Portekiz'de Masonluk, bildiğimiz kadarıyla pek o kadar çok gelişmiş değildir. Son yıllarda birtakım atılımlar gösterdiklerini hatta uluslararası nitelikli konvan düzenlediklerini duymaktayız ama demek ki bu bağlamdaki bilgilerimiz  yetersiz kalmış. Demek Portekiz'de Masonluk halka açık bir müze kuracak kadar ileri gitmiş. Sayın Francolinus bu paylaşımında Paris, Londra, Brüksel gibi merkezlerden söz etseydi pek sürpriz olmazdı. Lizbon gerçekten sürpriz.

Sayın francolinus bu konudaki gözlemlerini, varsa fotoğrafları bizimle paylaşırsa, Foruma  gerçekten çok değerli bir katkıda bulunmuş olur.

[Nicolus]

Acaba Türkiye'de bir Mason müzesi açılsa ne olur? 

[Nicolus]

İnternette bulduğum Brezilya ve Portekiz'deki mason müzelerinden birkaç kareyi sizlerle paylaşmak isterim;


Brezilya


Brezilya


Brezilya


Portekiz


Portekiz


Brezilya

[ADAM]

Sayın Nicolus'un internetten olduğunu söylediği aktarımlarda görülen resimlerdeki masonik anı niteliğindeki nesnelerin benzerlerinin birçoğu Türkiye'deki mason kuruluşlarında da var.  Bu bağlamda ne gibi şeyler bulunduğunu gösterir kitapçıklar ya da benzeri yayınlar da var. Belki bunları bir başka başlık ya da kategorilere ayırarak değişik başlıklar altında paylaşabiliriz. Böylece burada elimizden geldiğince bir sanal masonik müze oluşturmaya çalışırız. Nitekim belki daha önce böyle paylaşımlar da yapılmıştır. 

Bu arada Sayın Nicolus'un değindiği şu Türkiye'deki masonik müze...

Bu başlık altında daha önce sözünü etmiş olduğum "maddi güç ve olanak" konusu çözümlenebilse, eminim ki bunu masonlar da çok ister.

Ancak o çok isteyenlere sormalı "Siz bu konuda nasıl bir katkıda bulunacaksınız?" diye... O zaman, o isterken mangalda kül bırakmayan masonlar ne yapar, çok merak ediyorum doğrusu...

Ayrıca bir de şu sorulsa: "Müze açılınca gelip burada gönüllü olarak görev alır mısınız?"  Çünkü bir müzenin açılması ile birlikte onun açık bulundurulması, orada ziyaretçilere sorulduğunda bilgi verecek olanların bulunması gerek.

Yıllar önce (tarihini unuttum) Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası İstanbul'da bir müze değil ama, müze gibi bir sergi açmıştı. O sergi bir ay kadar bir süre açık tutulmuştu. Benim gibi meraklılar ziyaret etmiş, orada görevli kimi masonlarla da söyleşme fırsatını da elde etmişti. Fakat yanlış hatırlamıyorsam, orada tatsız olaylar da çıkmıştı.

Bir başka başlık altında daha dün bir katılımcımız ne diyordu?... Birisi "Bırak o siyonist masonları" demiş. Masonların başına bir de siyonist sıfatını ekleyivermiş. Belki o kişi Siyoristin ne anlama geldiğini bile doğru dürüst bilmez. Olasıdır ki  ona göre Siyonistlik, İsrail yandaşı olmak anlamındadır. Bu deyişiyle masonları da İsrail yandaşı yani ülkemiz bakımından "çok kötü kişi" edivermektedir. Şu Mavi Marmara olayları sırasında, İzmir'deki kimi böyle fanatiklerin Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Derneği'nin oradaki binasına saldırdıklarını unutmayalım. Geçmişte bu saldırıların daha ciddi olanları, ölümle bitenleri yaşandı.

Bu koşullar altında ülkemizdeki mason derneklerinin kapısı herkese hemen açılmayan binalarının bile yeterince güven altında olup olmadığı tartışılır. Kaldı ki halka açık bir müze!... Zor.

Bu başlık altında Sayın francolinus'un LHisbon ile bağlantılı katkılarını da beklemeyi sürdürüyoruz.
 
 

[francolinus]

     Internet ortamında Portekiz'e gelmeden 'Portekiz'deki Masonluk Anlayışı/Yaklaşımı' üzerine bir araştırma yapmıştım ve bir sonucu olarakta Lizbon'daki Mason Müzesi'nin olduğunu ve günün belirli saat diliminde (3 saat) ziyaretçilerine kapılarını açtığını öğrendim.Ve buraya geldiğimde de müzeyi gezme fırsatı yakaladım. Müzeden ayrıldığımda şu vardı aklımda sadece, 'Bir kişinin ''Ritüel'' ile yaşaması, yaşamına anlam yüklüyor'. Tabiki de yüklenen anlamı yada ritüellerini anlayamıyorum fakat orada tanık olduğum herşeyin bilmediğim ''eşsiz ve güçlü'' bir anlamı vardı. Müzeye girildiğinde çok sembolik bir ücret alıyorlar, ve böyle olunca da anladım ki ticari bir getiri için değil, aksine 'Masonluk' kavramına halkın kolayca tanıklık edebilmesine olanak sağlamaktı. Müze 2000'li yılların başında açılmış ve 3 bölüme ayrılmıştı.İçeri girildiğinde gezerken 'Portekiz'deki Masonluk Tarihi' hakkında özet niteliği taşıyan bir kağıt veriyorlar. İlk bölümde belgeleri vardı ağırlıklı olarak.İkinci bölümde ise obje ağırlıklı bir sergi alanı oluşturmuşlardı. Ritüellerinde giydikleri kıyafetleri yada kullanılan kişisel eşyaları vardı. Son bölüm ise, loca düzeneğiydi sanki (yani loca düzeneği nasıldır bilemiyorum ama siyah beyaz bir zemin ve kuvvetli sütunlar vardı), belirli birkaç duvar üzerine ise ad/soyadlardan oluşan bir düzenek yapıştırılmıştı.Fakat belirtmek istediğim bir nokta varki, giriş/çıkışın yapıldığı yerde ise, cam sergilerde kendilerine has objelerin (orjinalleri tabiki de değil) satışı yapılıyordu, kol düğmeleri, rozetler, bardaklar, kravat, eldiven gibi. Dikkatimi çeken son nokta ise, belki benim şansıma ogün o zaman diliminde bilemiyorum, çıkış kapısına yönelmeden müzenin gezilmeyen tarafında yine siyah beyaz bir zemin üzerinde masalar kurulmuş ve bardaklar yerleşiyordu.Tahminimce bir oturum gerçekleşecek olabilirdi, bilemiyorum. Yani şeffaflıklarından şüphe duymadım hiç bir şekilde. Bunun dışında fotoğraflara gelecek olursam, üzülerek belirteyim ki 'anı paylaşmayı, anı yaşamanın önüne geçirmek istemedim.'   Ve buyüzden hemen hemen hiç fotoğraf çekmedim. Diğer Avrupa ülkelerinde ki diğer müzeleri de kesinlikle bu tarifsiz duygu için gezmek istiyorum.
     Sözlerime üzülerek bu şekilde devam etmek istiyorum. İnsanlık olarak önyargılara çok açığız.Okuyup araştırmak yerine, tabiri caizse oturduğumuz yerden fikir yürütmek, yürütülen o fikirleri tabulaştırmak ve emek harcana olguları karalamak daha kolayımıza gidiyor. Ne öfkemize hakim olabiliyoruz ne de karşımızdaki olaya ya da kişiye tahümmül edebiliyoruz. Bu bağlamda Türkiye'de Mason Müzesi kavramını ben kafamda oturtamıyorum.Oluşacak o kaos ortamını hayal edemiyorum. Bu yüzden daha mantığını oturtamamış bir toplum olarak, somut bir olguyla yüzyüze gelmek için ne kadar doğrudur bilemiyorum.Bu bağlamda sizlerinde dediği gibi Mason Locaları'na saldırmak, Siyonist Mason kavramını ortaya atıp daha Siyonizm nedir bile bilmemek, İsrail'in siyasi tutumunda yaşanan her dalgalanmadan sonra soluğu ya elçilikte yada Mason Localarında almak gibi bir çok örneği tüm insanlık olarak izlemekteyiz. Türkiye'deki Mason Locaları ve Masonları 'Mason Müzesi' kavramını bizlere sunmadan önce, toplum olarak bizlerin 'önyargılarımızdan ve tabularımızdan' arınıp, okuyup öğrenmemiz lazım diye düşünmekteyim.