MYSTICPROVOCATEUR ROPORTAJI

MYSTICPROVOCATEUR ROPORTAJI

Category : Kişisel Bloglar

Sayın üyeler , değerli ziyaretçilerimiz,
Bu hafta sayın MYSTICPROVOCATEUR  roportajı ile karşınızdayım. Benim için bu roportajın bir özelliği var; şimdiye kadar gerçekleştirdiğim bütün roportajlardan keyif aldım ve yapmış olmakdan büyük bir mutluluk ve onur duydum. Fakat bu roportajı farklı kılan şu oldu; ben çok mutlu geçen bir akşamın sonun da eve gelip bilgisayarımı açtığım da sevgili MYTICPROVACETEUR’un yanıtlarını okudum. Siz de okuyacaksınız , çok samimi ve içten verilmiş cevaplar hepside…Fakaat roportaj öyle güzel bitiyor  ki ( benim için tabi)… İşte bu roportajı benim için farklı kılan da bu… Acele yook! Okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Buyurun karşınız da sayın MYSTICPROVOCATEUR.

enelsır-Eğitiminiz nedir?

MYSTICPROVOCATEUR-Üniversite

enelsır-Mesleğiniz nedir?

MYSTICPROVOCATEUR-Meslek olarak Dilbilimciyim ancak Uluslarası bir bir kargo firmasında çalışıyorum.

enelsır-Kullanıcı adı olarak kullandığınız isim… Osho’ dan bir esinlenme gibi duruyor. Açıklar mısınız?

MYSTICPROVOCATEUR-Doğru…Çok uzun zamandan beri (hatta kendimi bildim bileli) mistik felsefeye ilgi duyuyorum.Aslında Masonluğa ilgimde bu sebep yüzündendi.Neden okadar mistik varken Osho diye sorarsanız;Mistik felsefeler aynı köktendir ,aynı şeyi anlatmaya çalışırlar ancak bazen farklı şekilde tezahür ederler.Bunun sebebi sembolizma kullanımıdır.Örnek olarak bir Budist mistik hayatı boyunca inzivaya çekilerek belirli bir disiplin içerisinde belli bir takım hedeflere ulaşmaya çalışır.Bu tarz anlayış Budistlerdeki kadar uç noktada olmasada bizim tasavvuf dada vardır.Benim  spirituel veva mistik felsefeye bakış açım Osho ile  örtüstüğünden dolayı seçtiğim bir nick name dir.Yani derinleştirmeden kısaca özetlersek bir amaca ulaşmak için her şeyden kaçıp inzivaya çekilip ibadetle vakit öldürmek yerine dünyevi her olayın içerisinde olup bu olayların,sınavların anlamlarını çözmek veya özümsemek hatta mümkün olursa manipule dahi edebilmek üzerine kurulu bir felsefe dir bu.Böylesi bir bakış açısı spiritüel anlamda bazen –yapılabilecek olası hatalar sebebi ile- kötü karmaya sebebiyet verse bile hatalardan alınan dersler eşittir  bilgi tatbiki  ki oda eşittir hızlı tekamül şeklinde formule edilebilir.Zaten ruh varlığının da tek amacı budur.

enelsır-Masonluk ilk nerede karşınıza çıktı?

MYSTICPROVOCATEUR-Aslında karşıma çıkmadı.Zaten hep oradaydı.Yetiştiğim aile entelektüel olarak belirli bir seviyede olduğundan yanliş yollara sapmam pek mümkün olmadı.Tabii bu cümleden Pakistan lı veya İranlı bir ailede yetişseydim odama kapanıp MC Donalds ı nasıl havaya uçaracağının planlarını yapan fanatik bir tip olurdum anlamı çıkmasın.

Not: Cevapları bazen sulandırabilen tarzımdan dolayı okuyucular lütfen kusuruma bakmasın Gülümseme

enelsır-Ne zaman incelemeye başladınız?

mYSTICPROVOCATEUR-Yapım gereği bir yere gitmeden veya bir şeye başlamadan önce detaylı inceleme hatta o konuya ilişkin dosya oluşturma gibi garip bir takıntım vardır.Zaten asgari müşterekte  belli bir takım fikirlerim olan bu dernekten teklif geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettim.Zaten teklif gelmeseydi de muhtemelen ben kapıyı çalardım GülümsemeSonuç olarak teklif geldikten bende kabul ettikten sonra bu tekinsiz adamlar! beni araştırırlarken başladım bende detaylı olarak onları araştırmaya.

enelsır-Bir Mason’un olmazsa olmaz denebilecek en büyük özelliği nedir? Ne olmalıdır?

MYSTICPROVOCATEUR-Tabiî ki  keskin ve güçlü bir vicdan duygusu. Vicdan sesini dinleyip dediklerini uygulayabilen hayatı hatasız tamamlar.Tabii bu o kadar kolay değildir.İçgüdülere güvenerek mayın tarlasında yürümekten pek de farklı değildir.

enelsır-İlk teklif geldiği günü ve o gün hissettiklerinizi bize anlatır mısınız?

MYSTICPROVOCATEUR-Oh be dedim sonunda bende dünyayı yöneten kadronun içinde olabileceğim Gülümseme
Şaka bir yana tabiî ki çok mutlu oldum ancak teklif gelmesi demek giriş bileti cepte anlamına gelmediği için bilet elime ulaşana kadar geçen süre stresli oldu.Neyse ki çok uzamadı.

enelsır-Masonluğun temeli ritüeller midir?

MYSTICPROVOCETAUR-Ritüeller çok önemli olsalar da bence Masonluğun temeli insan dır. Tabii erkek olanı Gülümseme Ritüelleri temel olarak nitelemek pek mümkün değil çünkü Masonluğun yazılı olan kadar yazılı olmayan kuralları da vardır.Öğretiyi doğru şekilde idrak edebilecek ve yorumlayabilecek ve de tatbik edecek haricilerin bulunup öğretiye (ritüeller) dahil edilebilmesidir.

enelsır-Masonluktaki kardeşlik ilişkileri sizce nasıl yürüyor? Bu durum iyi, güzel ve yeterli mi? Değilse nasıl olmalı?

MYSTICPROVOCATEUR-Bu sizin gerçekten doğru kişi olup olmadığınızla son derece bağlantılı bir cevaba sahip olacak bir soru.Şöyle ki ; girdikten sonra içeride bir müddet izlenirsiniz.Doğru kişi iseniz bundan sonraki hayatınız gerçekten muhteşem geçecek demektir.Övünmek gibi algılanmasın ancak kendimden örnek vereceğim çünkü röportaj benimle yapılıyor sonuçta.Şahsen harici hayatımda belli bir sosyal çevresi olan ancak bunu bilinçli olarak minimal düzeyde tutan birisiydim.Ancak içeri girdikten kısa bir müddet sonra öyle bir çevrem oluştu ki şaşırdım.Sadece forumumuzdan örneklemek gerekirse harici iken üye olduğum masonlar.org da bazıları 1 defa dahi yüz yüze görüşmediğim kardeşlerim olmasına rağmen saki çocukluk arkadaşıymışız gibi sıkı ve sağlam ilişkilerim olan kardeşlere sahibim.Bu yaşamadan kolaylıkla algılanabilecek bir şey değil.Tabii sayıları az olmakla birlikte bu güzelliği tadamayan kardeşlerde yok değil.Ama bu kişinin kendisi ile ilgili bir olay.

enelsır-Masonluğa kabul edilmiş fakat bunu hak etmediğine inandığınız biri oldu mu ?

MYSTICPROVOCATEUR-Teklif süreci doğru işlerse bu soruya çok zor evet yanıtı verilebilinir ancak içinde insan faktörü olan her şeyde hata payı olabilmekte. Cevabım evet ancak neyse ki istisna sayılabilecek orandadır bu.

enelsır- Locanızda herhangi bir göreve seçildiğiniz oldu mu? Bu size ne kazandırdı, ne kaybettirdi?

MYSTICPROVOCETEUR-Üstad olur olmaz ilk seçimde bir loca görevine layık görüldüm. Kazandırdığı manevi olarak bakılırsa ritüele daha fazla dikkat edebilmek ve hakim olabilmek,maddi olarak ise çok iyi maaş bağlıyorlar. Gülümseme Buda şakaydı tabii… Maddi yönü görev aldığınızda masonik kariyer yapabilme olanağınız doğar. Üstadı Muhterem,Pek Muhterem v.s. gibi.Kaybettirdiği bir şey yok belki zaman açısından biraz sıkıntı yaratabilmekte.

enelsır-Masonluk , ülküsü göz önünde bulundurulduğunda , bunu gerçekleştirmek adına ne kadar başarılı? Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?

MYSTICPROVOCATEUR-Burada başarılı olabilecek olan Masonluk ülküsü değil Masonların kendileridir.Masonluk sonuçta ezoterik -kapalı -bir öğreti yani 2+ 2= 4 değil.Bilmeceyi çözebilen hem kendi adına hem insanlık adına başarılı olur.Çözemeyen ancak çözmeye uğraşan hedefe yaklaştığı veya çaba sarfettiği için başarılıdır.Bilenler vardır belki çaba ve cehit yasası diye bir yasa vardır.Daha önce verdiğim örnek gibi bir yere kapanıp etliye sütlüye karışmamaktansa bir şeylere kafayı yormak zorunda kalmak insana ve insanlığa çok şey katar.

enelsır-Masonluktaki yüksek dereceler zorunlu mu ya da yararlı mı? Yüksek derecelerde çalışarak neler kazandınız? Artan yükümlülükleriniz oldu mu?

MYTICPROVOCATEUR-Zorunluluk yoktur. Tercih meselesidir. Zamandan yana problem yoksa bence katılmak gereklidir. Yararlımıdır? Ziyadesi ile… Yüksek dereceler mevzuya daha derinlemesine girer. Artan yükümlülükler tabiî ki olur.Daha fazla zaman ayırmak en önemlisidir.Burada kastettiğim orada geçen zaman değil oranın gereklerini layıkı ile yerine getirebilmek için dışarıda çalışılması gereken zamandır.

enelsır-Masonluğa kabul edilmenin size kattığı en önemli şey nedir?

MYSTICPROVOCATEUR-Girmezden öncede ezoterik terminoloji üzerinde çalıştığım için bilgilerimin bir nevi sağlaması oldu.Üzerine kattıklarım oldu.Ama bence en önemlisi sevgi oldu.Kardeşin kardeşe gösterdiği sevgi ve saygı.Bu her düzeyde insana gösterilebilecek olgunluğa ulaştığında ki bu yazıldığı kadar kolay değildir , İnsan oldunuz demektir.Şu anda sadece şekil olarak insanız bu kavramın içi tam manası ile dolmuş değil.

enelsır-Yaşayan bütün insanların Mason olduğunu hayal edin. Nasıl bir dünya da yaşıyor olurduk?

MYSTICPROVOCATEUR-Yakasına rozet taktığı için sakallı bir tip tarafından öldürülme veya hakarete uğrama riski olmayan bir dünya güzel olurdu tabii Gülümseme Bir önceki soruda yazdığım gibi sevgi dolu bir dünya nasıl olursa öyle olurdu. Tekamül hızlanırdı.Ama bu şeklen mümkün değildir.Masonlar bile Mason olmaya çalışırlar ve olamazlar eğer olunabilirse zaten masonluk diye bir müesseseye de gerek kalmaz.

enelsır-” İyi bir insanı , daha iyi bir insan yapmak”… Biz bundan Masonluğun kötü insanları iyileştirmek, hatta daha da iyileştirmek için uğraşmadığını, bununla vakit kaybetmek istemediğini mi anlamalıyız?

MYSTICPROVOCATEUR-Buna politik bir cevap vermeyeceğim.Evet öyle anlamalısınız.Masonluk kurum olarak bir rehabilitasyon yada yardım kuruluşu değildir.Kötü olduğunu bir anda kafasına çakan bir şimşek ile fark eden bir insan varsa ki olduğunu zannetmiyorum gideyim masonların kapısını çalayım da beni bir adam etsinler demeyecektir.Masonlarda oturup kötülük avına çıkmayacaklardır.Kötü olanı islah edecek kurum masonluk değil hapisanedir.

enelsır-Biz hariciler dışarıdan bakarken ,Masonluğu içine girilmesi çok güç, sadece belli bir zümrenin girebileceği bir kurum olarak algılıyoruz. Bize şimdiye kadar gördüğünüz , en alt ve en üst seviyedeki Mason örneğini anlatır mısınız? Bunu ,sosyal, ekonomik, kültürel, eğitim vb…açılardan soruyorum.

MYSTICPROVOCATEUR-Doğru bir algı ancak insani meziyet açısından bakıldığında doğru…Galiba Mahsun Kırmızıgül ün bir şarkısında vardı.Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok,ne elbiseler gördüm içerisinde insan yok :)Masonluk üzerinde elbise olmayan insanı bulup takım elbise giydirme kurumudur diyebiliriz Gülümseme Belki garip gelecektir ancak arabeski de klasik müzik kadar severim.Her şeyden tad almasını bilmek ruhu yüceltir.

enelsır- Ben sormamış olsam da anlatmak istediğiniz bir konu, iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

MYSTICPROVOCATEUR-Var… Fenerbahçe nin şampiyon olmasını istemiyorum Gülümseme Gördüğünüz gibi ona lolo buna lolo ama günün sonunda bir arpa boyu yol gidememişim Gülümseme Herkese sevgiler…

İşte değerli okuyucular size başta bahsettiğim hoşluk tam bura da karşıma çıktı. Ben az önce okuduğunuz satırları ilk okuduğum da, bir dostumun evinden  Fenerbahçenin şampiyonluğunu ilan ettiği maçı seyretmiş ve henüz dönmüştüm. Zaten mutlu geçen bir geceyi bu hoş tesadüfle daha da güzelleştirdiği, ve ayrıca benimle bu roportajı yapmayı kabul ettiği için sevgili MYSTICPROVOCATEUR’ a bir kez daha teşekkür eder, hoş görüsüne sığınarak şöyle bitirmek isterim: KANARYAM ŞAMPİYOOOOOON! OLEYYY!

Bir sonraki roportajım da buluşmak üzre mutlu kalın.


2 Comments

waldow

24/05/2011 at 9:59 pm

Roportajı çok beğendim. Özellikle Sn.Mysticprovocateur’un uslubunu keyifle okudum 🙂

Isis

25/05/2011 at 8:03 am

Roportaj icin tesekkurler. Maalesef Fenerbahce’nin avarajla sampiyon olusunu aci aci izledim. Ilk yarida feci cirkin oynayan bir takimin umit etmek istiyorum ki sampiyonlugunda hakem odasi basmanin en ufak bir etkisi yoktur. . . Tebrikler Fenerbahce, tesekkurler Trabzonspor…

Log out of this account

Leave a Reply

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

Haberdar ol

Yeni yazilardan haberdar olmak icin email adresinizi girin

YAZI ARŞİVİ

Son Yorumlar