Devlet liberallere -özellikle erken dönem liberallere göre- gerekli şeytandır. (John Locke-necessary evil)
Hobbes'a göre bütün insanların yargılama hakkını ve diğer birçok hakkını mutlak anlamda devrettikleri begemen bir makinedir.
Spinoza'ya göre özgürlüktür. (commonwealth-insanların cemaatlerden, geleneksel bağlardan sıyrılıp, kurdukları medeni kamudur)
Hegel'e göre mutlak tinin kendini gerçekleştirmesi yolunda bir ilerleme göstergesidir. (Prusya Devleti'ni Mutlak Tinin gerçekleşmesi olarak görür)
Marx'a göre Egemen Sınıfların baskı aracıdır, parçalanmalıdır.
Lenin'e göre egemen sınıfların baskı aracıdır, işçiler ele geçirmeli ve aygıtı sınıfsız toplumu kullanmak için kullanmalıdır.
Asında her bir devlet tanımı insanın sahip olduğu ideolojiye göre belirleniyor. Burada devletin ontolojisine-özüne ilişkin yaptığımız değerlendirmeler bu sebeple bilimsel değil aslında. Yani "devlet x'dir" dediğimizde, buradaki "x" aslında ideoloji değişkeni. Mesela çok zengin bir filozof olan Locke kendisinden vergi toplayan piyasaya kurallar koyan, özgürlükleri kısıtlayan devlete uyuzdur ama onu kendi medeni-bireysel çıkarının korunması için "gerekli şeytan" olarak addeder.
Diğerleri de kendi ideolojileri doğrultusunda tanımlar. Eğer sınıfsız-komunist bir toplum kurmak isterseniz, devleti ortadan kaldırmak zorundasınızdır. Çünkü baktığınız zaman devlet mülkün koruyucusudur. Özel mülkiyeti kaldırmak isterseniz devleti yıkmak zorundasınızdır. Devleti yıkmak istersen, devlet de egemen sınıfların baskı aracı olarak işlev görür.
Hobbes'a göre devlet bütün insanların haklarını devrettiği bir egemen-tek güçtür. Şiddet uygulama hakkı sadece ona aittir. Hobbes iç savaşı görmüş bir insandı. Can güvenliğini olmadığı insanların birbirini sokaklarda öldürdüğü bir İngiltere'nin ürünüydü, yani barışın değil, savaşın olduğu bir yerdi. Böyle bir güvencesiz ortamda devleti nasıl kurgularsınız? Bir gün gelip çatar dersiniz ki: "Bütün insanlar şiddet uygulama hakkını-doğal haklarını devlete devretsin ve hiç isyan etme hakkı olmasın, devlette egemen güç olarak kılıcıyla hukukunu uygulasın". Bu açıdan baktığımızda Hobbes'un devlet kuramı da gene kendi toplumsal kaygılarından kaynaklanmaktadır.
E peki devlet nedir? Neden ontolojik özüne ulaşamıyoruz?