Biraz da Sanat: Gökyüzü Herkesindir
Category : Kişisel Bloglar
————
Gün gelir…
Hesaplar değişir…
Gün gelir…
Balıklar ölür…
Gün gelir…
Her şey unutulur…
Gün gelir…
Soldan havuza girenler sağdan çıkıverir…
Gün gelir…
Zülfü Livaneli bir yazı yazar gazetede, Türk halkını “ikna etmek” için…
Sağda solda “Turkey” de nereden çıktı? Türkiye’nin adı yabancı söylemde “Turkia” olarak yazılmalı ve söylenmelidir. Turkey, ABD’de dalga unsuru olarak “hindi” anlamında aşağılamak için kullanılıyor. Turkey ibaresi Turkia olarak değiştirilsin gibi sesler yükselince…
Milletvekili Zülfücüğüm de alır kalemi eline…
Der ki : “Ne var bunda kızacak? Biz de Hindistanlılara hindi diyoruz ama onların sesi çıkmıyor.”
Okuduklarıma inanamıyorum.
Keza biz Hindistanlılara hindi demiyoruz, Hint diyoruz.
Hintli diyoruz.
Ama hindi demiyoruz.
Zaten Hindistandaki hindiyi de bir tek milletvekili Zülfü Livaneli görmüş. Bu hindiyi daha önce kimse görmedi, tanımıyor.
Neden?
Çünkü hepimiz biliyoruz ki, Türkçe’de bazı sessiz harfler var ki bunlar yumuşar veya sonradan gelen harf ve eke göre sertleşir. Bu durumda Hindistan kelimesini incelediğimizde t harfinin yumuşayarak d harfine dönüştüğünü görürüz. Hintistan demek dili zorladığından gramerimiz bu tür yumuşamaları hoş ve kabul görmüştür.
bin – başı = bimbaşı, on – başı = ombaşı da yazılırken n harfiyle okunurken m harfiyle ifade edilen nadir durumlu kelimeler.
Velhasılı bunca yılın Hintlisi de sevgili Zülfü Livaneli’nin, herkesi, aynı gökyüzü altına sığdırma çabalarının iyimserliği esnasında hindiye dönüşüverdi.
Ne diyelim…
Gün gelir…
Bu da gelir…
Bu da geçer…
1 Comment
Komet
09/04/2019 at 7:50 amiyi güzel bir tespit ve eleştiri ama doğruyu doğru ile savunmayınca aynı komiklik içine düşüyor insan. yani uydurma ve bilgiye dayanmayan bir yoruma aynı uydurma bilgi mantığıyla savunma yapmak komik olmuş.
etimolojik olarak kelime kökeni tarihsel kaynaklarda’hindustān [ ed. Borovkov, Orta Asya’da Bulunmuş Kuran Tefsirinin… (1300 yılından önce) ]
hind [ Darir (çev.), Kıssa-i Yusuf (1377 yılından önce) : pādişāh-ı hind götürdi nikāb, geldi hāver-şāh çin-i āfitāb ]’ şekillerde geçmektedir.
Kelime Kökeni
Arapça ve Farsça hind هند “Hint ülkesi, Hindistan’a ait” sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Eski Farsça ve Avesta (Zend) dilinde hindu- “Hindistan’ın kuzeyinde bir ülke, Pencap” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Sanskritçe sindhu- “nehir, özellikle İndus nehri” sözcüğünden alıntıdır.
Yani hind demek zor olduğu için Hint dediğimiz doğrudur dil bilgisi bağlamında ama Hintisdan diyemediğimiz için Hindistan diyoruz iddiası komik olmuştur!!! Doğrusu Hindu dur. Yani Hindu dinine mensup insan ve Hindistan da Hindu dinine mensup insanlar diyarıdır.
uydurma bilgiye uydurma bilgiyle karşılık vermek pinokyo ile yalancı çobanın tartışmasına benzer!